Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Karşılaşma

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Matthias Collins
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Matthias Collins


Mesaj Sayısı : 21
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Hırslı
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue92 / 10092 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 1:00 pm

Karşılaşma Luke_grimes_063Karşılaşma Willa8

Matthias Collins - Aphrodite Monteque
Yatağında döndü Matt. Bir kez daha ve bir kez daha. Yüzünü yastığına olabildiğince çok gömdü. Lanet olasıca uykusunun gelmesi için elinden ne geliyorsa yapmıştı gece boyu. Hatta saçma sapan hayaller bile kurmuştu, yine de bu hiçbir fayda etmemişti. Hala gözleri fal taşı gibi açıktı. Tüm derslerde uyumasının da etkisi vardı bunda tabii. En sonunda uyuyamayacağında karar kılınca usanmış bir şekilde üzerinde ki yorganı fırlattı. Kendisinin haricindeki herkes uyuyordu, hatta horlayan birkaç tane büyük sınıf öğrencisi bile vardı. Gözlerini devirerek yatağının ucundaki kotu ve tişörtü üzerine geçirdi, yerdeki siyah ayakkabılarını da ayağına geçirdi. Pekala, geceyi ayakta geçirecekti ve pijamalarıyla etrafta dolaşmaya pek hevesli değildi. Arkadaşlarından birkaç tanesini dürtsede hiçbiri gözlerini aralamadı. Ay ışığında kolundaki saate göz attı. Gecenin ikisiydi, arkadaşları uyanmamakta haklılardı. Sıkıntı dolu geçen birkaç saniyenin ardından yatakhanenin kapısını araladı, kapıyı olabildiğince sessizce kapadı. Bütün yatakhaneyi ayağa kaldırmaya hevesli değildi.

Ne yapacağı hakkında bir fikri yoktu Matt'in. Ortak salona göz attığında içeride sadece bir grup yedinci sınıf öğrencisi kalmıştı. Onlarla takılamayacağı hakkında bir şeyler homurdanarak oradan çıktı. Pekala, nereye gidiyordu? Koridorda ağır adımlarla yürüdü bir süre. Bir hayaletle karşılaşma riski onu ürkütse de aldırmadı. Büyük ihtimalle Kanlı Baron o anlarda çok uzaktaydı. Ya da belkide çok yakınındaydı. O an umurunda değildi bu Matthias'ın. En sonunda sıkıntıdan patlayacağına emin olduğunda bir duvara yaslanarak koyu renk gözlerini koridora dikti. Şansı varsa uyanık olan birkaç kişiyle karşılaşabilirdi. Aslına bakarsanız bu ihtimal çok düşüktü. Derin bir iç çekti. Adımlarını tekrar yatakhaneye doğru çevirdiğinde ayak sesleri duydu, kim olduğunu görmek için gözlerini ıssız koridora dikti. En sonunda ince bir siluet koridorun ucunda belirdi. Yine de gelenin kim olduğunu seçemiyordu Matt. Gözlerini kıstı, dudaklarını konuşmak için araladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aphrodite Monteque
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Aphrodite Monteque


Mesaj Sayısı : 829
Patronus : Johnny Depp'in burnu. Sihirsel Soy : Depp kan.
Özel Yetenek : YOK
En Belirgin Özellik : Johnny Depp'i tavladı. Var mı dahası?
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 2:02 pm

    İnsanlarla dolu büyük bir yatakhanede tek başına hissediyordu, Aphrodite Monteque. Tanıdık yüzlerin gece mevzileri olan yataklara göz gezdirdi sıkıntıyla. Iona yine hareketliydi. Karanlıkta bile parlak sarılığını belli eden saçları yastığın her yerine dağılmıştı. Yorganını ise sadece bacaklarına dolamak için kullandığı belliydi. Aslında haklıydı güzel cadı, bunaltıcı havayı o yorganlar daha çok bunaltıyordu. Basit kısa şortunun açık bıraktığı sanki günlerce güneş altında yatmış gibi bronzlaşmış bacaklarını yatağından sarkıttı. Başını tam karşısındaki Iona'dan sağına çevirdi. Adrasteia Iona'ya göre daha derli toplu uyuyordu. Melek gibi yüzünü bürümüş masum bir gülümseme kızın içindeki bütün kötülükleri saklıyordu o an. İki arkadaşına karşılık Pensieve O'Sheila'nın yatağı boştu. Hatta hiç bozulmamıştı. Belli ki yatakhaneye henüz hiç uğramamıştı belki de gelmeyecekti bu gece. Ne kadar yorgun olsada uyumak istemediğine karar verdi cadı. Ayağa kalkar kalkmaz geri oturmasına bakılırsa bacakları onunla aynı fikirde değildi. Ranzanın üst kısmından tutunarak tekrar denedi ve dengesini bulana kadar bekledi. Adrasteia'nın yatağını geçerek yere eğildi. Asasının diğerleriyle aynı görünen hiç bir özelliği olmayan tahta döşemenin üzerinde gezdirdi cadı. Gizli kapak açıldığında ise diğerlerinden farkını ortaya koymuştu döşeme. Görür görmez içinin kıpırdadığı hayatını adadığı şeylere doğru yöneltmişti elini. Uzun ince eli şişenin pürüzsüz yüzeyini kapladığında içi güvenle doldu ve çekti çıkardı şişeyi diğerlerinin arasından. Hayattaki tek zaafı, votka.


    Yatakhaneden umarsızca çıkarken asasına bile gerek duymamıştı cadı. Sadece içki şişesi vardı ve Aphrodite. Asasına ihtiyacı yoktu. Savunmasını da yapabilirdi, saldırısınıda. Elinde bir tek cam şişe vardı. Tek ihtiyacı olan içi votka dolu cam bir şişe. Gideceği yer ise belirmişti bile kafasında. Issız ve karanlık zindanlar ev sahipliği yapacaktı bu gece sınır tanımayan cadıya. En dibe ulaştığında tek yaptığı bağdaş kurup oturmaktı. Yemeyi yeni yeni bıraktığı kısa tırnaklarıyla açtı şienin kapağını. Sek içtiğinden olsa gerek içki boğazından inerken tanıdık bir yanma hissi yaladı boğazını. İçinin anında ızınmasıyla bir gülücük kaplamıştı güzel yüzünü. Sarhoş olması uzun sürecekti, hem de çok uzun. Belkide ilk başta bünyesini içkilerin en serti olan votkaya alıştırmasıydı. Sarhoş olmayacaktı. Çıldıramayacaktı. Hefif bir çakır keyflik için herşeyini verirdi. Bu gece uzun olacağa benziyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthias Collins
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Matthias Collins


Mesaj Sayısı : 21
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Hırslı
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue92 / 10092 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 2:38 pm

Gelen her kimse adımlarını ona doğru çevirmişti. Narin bedeninde bir kız olduğu belliydi ama yürüyüşü oldukça garipti. Genç kız -ya da erkek- ona doğru ilerlerken bedenini duvardan ayırarak ona doğru ilerledi. Ama kız onu fark etmemişti anlaşılan ıssız bir köşeye oturup elindeki bir şeyler uğraşmaya başlayınca ona doğru ilerledi Matthias. Kim olduğunu merak etmesinin yanında ne yaptığını da içten içe merak ediyordu. Ona yaklaşınca tanıdık bir suratla karşılaştı. Kusursuz teni ay ışığında parlıyordu genç cadının, zümrüt yeşili gözleri elindeki şişeye çevrilmişti. Üzerindeki kısa şort iyice çekilmişti, ne yapacağını bilemeden birkaç saniye genç cadının kusursuz çehresini inceledi. En sonunda kızın bakışları kendisine kaydığında bir adım geriledi.

"Şey, merhaba Aph."

Aphrodite Monteque. Günlerdir görmek istediği, duyduğu anda yerinde kıpırdanmasına neden olan cadı tam karşısındaydı ve o donup kalmıştı. Lanet olsun. Kızın tepkisini beklerken yanaklarının kızarmayacağını umuyordu, genelde utanmak bünyesinde barınmasa da Aphrodite'in karşısında daha önce yaşamadığı o kadar çok şey yaşıyordu ki buna alışmıştı. Derin birkaç nefes aldı. Kendisinie gelmek için. Aphrodite'in bakışları kendisine çivilenmişken rahat olması ne kadar mümkünse o kadar rahat olmaya çalıştı. Onun yanında diz çökerek duvara yaslandı. Kızın yandan profilini izledi bir süre daha sonraysa konuşmak için dudaklarını araladı ve aklına gelen ilk şeyi söyledi.

"Yine mi içki."

Sesi azarlarcasına çıktığından ne söylüyorum ben dercesine başını iki yana salladı. Ona neydi ki? İstediğini yapmakta özgürdü güzel cadı. Aslında içmesini istemiyordu. İçince saçma şeyler hem de çok saçma şeyler yapıyordu ona göre. Kendisini Aphrodite'in sarhoşken Mati'yi öptüğüne -veya her ne yaptılarsa- inandırmıştı. Cadının l-zbiyen olmadığını biliyordu tabii ki. Büyük ihtimalle bütün okul biliyordu. Ama yine de biseksüellik fikri bile mide bulandırıcıydı. Gözlerini cadıdan kaçırmak için karanlık koridorda gezdirdi. Etrafta onlardan başka kimse yoktu. Güzel. İlk kez uykusunun kaçmasına sevindi Matthias.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aphrodite Monteque
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Aphrodite Monteque


Mesaj Sayısı : 829
Patronus : Johnny Depp'in burnu. Sihirsel Soy : Depp kan.
Özel Yetenek : YOK
En Belirgin Özellik : Johnny Depp'i tavladı. Var mı dahası?
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 4:07 pm

    ''İyi geceler, Matthias.'' Sessiz koridorlarda ayak seslerinden önce nefes alışını duymuştu Aphrodite genç büyücünün. Bir anda derinleşen, sonra hızlanan ya da normale dönen nefes alışları dikkat çekiyordu çünkü. Belki koşmuştu belki de heyecanlanmıştı. Cevabını o kadar da çok merak etmediği bu soruları bir kenara koyup şişeden bir yudum daha aldı. Büyük, ağız dolusu bir yudum. Yutmakta biraz zorlanınca boğazı acıdı ve gözleri yaşardı. Boğazını bir süre içkiden uzak tutmalıydı belli ki. Belki bir dakika ya da on saniye. Bu süre zarfında duvara yaslanıp oturmuş olan büyücüyü incelemek istedi. Sarı saçları tıpkı Iona gibiydi, karanlıkta da belli ediyordu rengini, tavrını. Tavrını, çünkü asice baş kaldırmışlardı. Dağınık saçlarını belki büyücü öyle yapmıştı ama özellikle yapılmaktan çok doğal bir hali vardı. Fakat gözleri saçları gibi belirgin değildi. Gözleri karanlığa oldukça alışmıştı fakat yine de karşısındaki büyücünün siyah görünen gözlerinin gerçekte ne renk olduğunu çıkaramadı. Gün ışığında dikkatlice bakmayı aklının bir köşesine koyarak dudaklarına kaydırdı gözlerini. Büyücü dudaklarını tekrar oynatmadan önce pek bir fikri olamadı. Karanlıkta teninden sadece iki ya da üç ton koyu gözüküyordu.


    "Yine mi içki." Yadırgayan veya azarlayan bir ses tonunda gelen bu soru karşısında şaşırdı genç cadı. Tek kaşını kaldırarak sorunun sahibine odakladı bakışlarını tekrar. Belki de o da sorduğu sorunun saçmalığının farkına varmıştı. Gözlerini rahatsızca koridorda gezdirince gülümsedi Aphrodite. Laf olsun diye sorulmuş bir soruydu. Cevap vermeden önce boğazının dinlendiğine karar verip içini ısıtan bir yudum daha aldı. Diğerinden daha küçük bir yudum. Elindeki şişeyi sallayarak ne kadar kaldığına bakmak istedi. Ama şişe düşündüğünden daha doluydu ve cadı da şiddetli sallamıştı. İçkiden sıçrayan damlalar eline bulaştı fakat umursamadı. İçi içki dolmuşken dışının da bulaşmasının bir sakıncası yoktu sonuçta.''Hep içki, Matt. Pek etkisini göremesem de.'' Yine sarhoş olamamaktan dem vurmuştu cadı. Belki de sarhoş olabiliyordu da farkında değildi. Bu mantıklı düşüncenin karşısında morali bozuldu. Sarhoş olamamaktan çok yakınıyordu, evet. Ama yinede dayanıklı olmak ona ayrı bir güven veriyordu. Sanki bu hayatta hiçbir şey onu etkileyemezmiş gibi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthias Collins
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Matthias Collins


Mesaj Sayısı : 21
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Hırslı
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue92 / 10092 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 6:17 pm

Aphrodite içkisinden bir yudum daha alırken açık kestane saçları önüne gelip kusursuz yüzünü örtünce istemsizce elini kaldırarak kızın saçını kulağının arkasına itti. Eh, daha iyiydi böyle. En azından loş ışıkta genç cadının yüzünü görebiliyordu. Güzel cadının dudakları içkiyle buluştuğunda huzursuzca yerinde kıpırdandı. Onun bir bağımlı olup olmadığını merak etti, daha önce ormanda Pens ile yakalandıklarını işitmişti. Hem, oyunda sırf içkiyi içmek için tüm sorularda içmişti. Peki son soru? Igorr'un sorusu. Odadaki birisinden hoşlanıp hoşlanmadığıyla ilgili olan. Gerçekten hoşlanıyor muydu yoksa sadece içki için miydi verdiği cevap? Genç cadıya soracak çok sorusu olmasına karşılık bunları bir kenara itti. O an o kadar kusursuzdu ki bozulacağından korkarak için dudaklarını aralamadı. Bunun yerine alt dudağını ısırarak genç kızı bir süre daha inceledi. Kavisli kaşları ve düzgün burnu. Her detayıyla ilgilendi kızın. En sonunda onun gitmesinden korkarak bir muhabbet açmak için dudaklarını araladı.

"Neden yalnızsın. Pens? Iona? Teia?"

Ya da kısaca çete. Slytherin'li kızların bile birbirlerine bağlı olacağını gösteren çete. İçten içe onları kıskanan bir sürü kişi vardı elbette, hatta taklit etmeye çalışanlar. Yine de bu dört kızın oluşturduğu grup diğerlerine kıyasla o kadar ulaşılmazdı ki taklitler boşaydı. Hepsi farklı özellikler barındırdıklarından birbirlerini bastırıyorlardı. Bir elmanın iki yarısı. Kuşkusuz Aphrodite en deli dolu olanıydı. Pens çetenin cici kızı. Iona ise... O daha çok kapalı bir kitap gibiydi. Onu çözebilmek için oldukça uzun bir zaman gerekiyordu. Teia. O ise en soğuk kanlı ve bir o kadar cezp edici cadısı. Eh, hepsinin kötü yönleri kadar iyi yönleri de vardı en azından. Aphrodite içkisinden bir yudum daha alırken gözlerini devirdi, gece ikiydi ve genç kız sarhoş olacaktı. Onun içkiye dayanıklı bir vücudu olsa da onun için endişelenmekten alıkoyamadı kendisini. Onun içkisini elinden almak için bir hamle yapsa da tepkisinden korktuğu için vazgeçti.

"Bu kadar yetmez mi Aph? En azından şimdilik. Sana bir şey olsun istemem."

Sesindeki endişeli tonu bastırmak için uğraşsa da çabaları boşunaydı. Cümlelerini bitirdiğinde dudaklarını sıkıca kapadı. Konuşmak yerine başını soğuk duvara yasladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aphrodite Monteque
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Aphrodite Monteque


Mesaj Sayısı : 829
Patronus : Johnny Depp'in burnu. Sihirsel Soy : Depp kan.
Özel Yetenek : YOK
En Belirgin Özellik : Johnny Depp'i tavladı. Var mı dahası?
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeÇarş. Haz. 29, 2011 4:08 pm

    Tamamen hazırlıksız yakalamıştı, o el. Yüzüne uzanan, saçını iten, yanağına dokunan. Gözlerini şişeyi kavramış ellerine dikerek gülümsedi. Matthias'ı özel olarak tanımıyordu. İşte herkes ne kadar tanıyorsa Aphrodite de o kadar. Büyük ihtimalle şu an da Pensieve O'Sheila'ya ev sahipliği yapan düzgün Javeir Matthias'la hep çok benzediklerini söylerdi cadının. Dıştan baktığında öyleydi. İkiside bir Slytherin'de olması gereken bütün özellikleri barındırıyordu. İkiside ele avuca sığmaz, ikiside acımasız, ikiside alkolik, ikiside sürtük, ikiside hırsız. Ah, işte bunlar sadece Aphrodite'e ait olan özelliklerdi. Matthias'ın bile bu kadarına kaldırabileceğini düşünmüyordu. Bu gereksiz düşüncelerine ara verip aklını Matthias'ın söylediklerine verdi. Gerçekten kısaca çete neredeydi? Bir kısmı yatakhanede rahat yataklarında bir kısmının ise nerede olduğunu Aphrodite bile bilmiyordu. İçtiği yarım şişe votkanın etkisinden olacak ki küçük bir kahkaha attı bu soruya. Alkol dolu bir beyinle ne kadar mantıklı cevap verilebilirse konuştu. ''Yalnız değilim. Kalbimdeler.'' Bu sefer büyük bir kahkaha. Karanlık zindanlar genç yılanın bilinçsiz kahkahalarıyla çınlarken kendi yalnızlıklarına bakıp gıpta ediyorlardı.

    İçkinin bünyesini ele geçirmeye başladığını hissetti. Buna izin veremezdi. Bu kadar çok istediği şeyi şimdi istemiyordu. Matthias bu kadar yakınındayken olamazdı. Gözlerini kapattı ve içinden saymaya başladı. Belli bir sayısı yoktı cadının. Normale dönünceye kadar saymaya devam etti. 33, 34, 35, 36... Bu süre zarfında hiç konuşmadığını fark etti. Artık sona gelip gözlerini açtığındaysa büyücünün onu izlediğini fark etti. Gülümsedi ve bir konu açmak istedi. Ama ne gibi bir konu. Matthias'ın neleri sevdiği, neleri sevmediğini bilmiyordu. Ya da kimsden hoşlandığını, kime aşık olduğunu. Birine karşı romantik duygular beslediğini biliyordu ama. Geçen gün oyunda Igorr'un son sorusunu yakalamıştı çünkü. O gece orada olan birinden hoşlanıyordu, yakışıklı Matthias. Aralarında ki birinden. Kim olabilirdi? Kendisi olma ihtimali üzerinde pek durmuyordu. Aphrodite'i tanıyan birinin onu isteyebilme fikri. Ayrıca Matthias çetenin bir çok olayını biliyordu. Kim çetenden birini severdi ki? O soruya Aphrodite'de içmişti. Kim için içtiğini bilmiyordu. Reflex olarak içmişti cadı. İçinden geldiği gibi. Belki sadece içmek içindi belki de birinden hoşlandığı için. Bu kişi Matthias olabilir miydi? O yine susmuşken büyücü tekrar konuşmaya başladı. "Bu kadar yetmez mi Aph? En azından şimdilik. Sana bir şey olsun istemem." Çocuk elindeki şişeyi almak için hamle mi yapmıştı yoksa? Kaşlarını çatarak büyücüye baktı. Bakışlarından etkilenmiş olacak ki hemen geri çekildi ve başını duvara yasladı. Her şeyi affedebilirdi Apfrodite. İhaneti, yalanı.. Ama kimse onun bir eşyasını zorla alamazdı, kimse ona zorla bir şey yaptıramazdı. Kimse ona zor kullanamazdı. Çocuk geri çekilince bakışları yumuşadı cadının. İkinci kez kötü bir niyeti yoktu. Belki de gerçekten endişelenmişti Aphrodite için. Boşunaydı endişesi, içki ona zarar vermezdi. ''Ah, Matt. İstiyorsan çekinmeden söyleyebilirsin.'' Elindeki şişeden büyük bir yudum daha alıp Matthias'a uzattı, şirin bir gülümseme ile.


Tamam biliyorum daha iğrenç olmazdı. İlhami sokaktan bile geçmedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthias Collins
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Matthias Collins


Mesaj Sayısı : 21
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Hırslı
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue92 / 10092 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeÇarş. Haz. 29, 2011 4:27 pm

Aphrodite'in tepkisi düşündüğü gibiydi, onun düşmanca bakışları yerinde rahatsızca kıpırdanmasına neden oldu. Gözlerini ondan ayırarak kendi ellerine doğru çevirdi, gergin olduğunda yaptığı gibi parmaklarıyla oynamaya başladı. Bir süre sonra başını kaldırdığında genç cadının yumuşamış bakışlarını üzerinde hissedince gülümsedi, onun siniri geçtiğine göre konuşabilirlerdi. Ne söyleyebileceği hakkında düşündü bir süre, gözleri boşluğa dalmışken Aphrodite''in melodik sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Genç cadının sözleri bittikten sonra gözlerini devirmemek için dişlerini sıktı. Eh, onun yanında davranışlarına dikkat ediyordu ve genç cadının bunu farketmemesi sinir bozucuydu. İçkiyi eliyle kendisinden uzaklaştırırken daha dik oturmak için belini dikleştirdi "Teşekkürler Aph. Bu gece ayık kalmayı tercih ederim." Sesindekivurguyu anlamasını umuyordu Aphrodite'in. Gerçi onun tek yaptığı içkisiyle uğraşmaktı. Ne romantik kız değil mi? Belki de Matt'in dikkatini çeken buydu. Diğerlerinden farklı oluşu. Hatta gereğinden fazla farklı. Zamanını diğer genç kızlar gibi görünüşüne ayırmak yerine doğal olmayı tercih ediyordu. Çekici görünmek için bir çabası yoktu. Zaten istemese de öyleydi.

Aphrodite'i ikinci sınıfın sonunda tam anlamıyla tanımaya başlamıştı. Pens, Iona, Teia ve Aphrodite ortak salonun köşesindeki puflara yayılmışlardı. Beyaz kupalarına koydukları içecekleri içiyorlardı ve tüm ortak salon onların kahkahalarıyla doluyordu. Çoğu kişinin balkabağı suyu olarak düşündüğü içeceğin votka olduğunu daha sonra öğrenmişti Matthias. Daha doğrusu içkiye en az dayanıklı olan Pens kupasıyla ortak salonda gezinirken bir kısmını dökmüş, tüm zamanını içkiyle geçiren Matthias onun votka olduğunu saniyede anlamıştı. Daha sonrasıysa o istemese de gelmişti işte. Kimseye bağlanmadığı kadar bağlanmıştı karşısındaki cadıya. Her ne kadar daha 'aşk' hakkında bir tecrübe yaşamasa da bu olmalıydı değil mi? Onu gördüğünde kalbinin sıkışması, ya da onunlayken davranışlarını düzeltmen, her ismini duyduğunda istemsizce ne olduğunu anlamaya çalışmak. Ya da onunla karşılaşmak için takıldığı yerlere gitmek. Eh, eğer bunlarsa tüm belirtileri taşıyordu Matt. En sonunda artık dayanamayacağına karar kılarak boğazını temizledi.

"Sürekli içki içmenin nedeni ne Aph? Erkek arkadaş sorunları filan mı?"

İsteksizce kıkırdadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aphrodite Monteque
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Aphrodite Monteque


Mesaj Sayısı : 829
Patronus : Johnny Depp'in burnu. Sihirsel Soy : Depp kan.
Özel Yetenek : YOK
En Belirgin Özellik : Johnny Depp'i tavladı. Var mı dahası?
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeC.tesi Tem. 02, 2011 9:07 pm


    Büyücü uzattığı şişeyi elinin tersiyle iterken reddedilmenin verdiği o iç burkan duyguyla elini uzattığı gibi geri çekti cadı. Büyücüye kendini sunmamıştı belki ama kendinden bir parçayı sunmuştu. Monteque adına Aphrodite'i ekleyen bir şey. Yüzü düştü cadının. Şişenin sonuna yaklaştığını haber veren damlalar da boğazından akarken büyücünün sözleri de güldüremedi yüzünü. Sözlerinin altında yatan imayı anlamıştı cadı anlamasına ama anlamadığı bir konu vardı. Matthias Collins neden cadının içmesine bu kadar çok takılıyordu? Gözleri büyücünün sözlerinden alakasız merakla açıldı ve büyücüye çevrildi. O ise yüzünde rahatsız bir ifadeyle cadının elindeki şişeye bakıyordu, yine. Daha önce kimse alkol alışkanlıklarını bu kadar yadırgamamıştı, bu kadar eleştirmemişti genç yılanın. Herkes bir bütün olarak görüyordu. Aphrodite Monteque'nun elinden kadeh eksik olmazdı ya da şişe. Bu da demekti ki herkesten farklıydı Matthias. Farklıydı tabii ki. Yanında herhangi biri olsaydı şu an cadının, sıkılırdı. Umursamaz, kalkıp giderdi. Ama sanki büyücü ile sessizlik bile farklıydı, denemeye değerdi. ''Ben ayığım, Matt. İçki zararsızdır.'' Ama kim olursa olsun sessizlik bile sıkıyordu bir yerden sonra. Hem Aphrodite'e farklı gelebilirdi ama ona göre büyücünün sıkılması an meselesiydi. Bunu istemiyordu ama kimseyi de eğlendirecek durumda değildi.

    Sırtını soğuk duvara yaslayıp gözlerini kapattı. Acaba Pensieve neredeydi şu an? Yakışıklı tanrı sevgilisinin yanında mışıl mışıl uyuyor muydu? Düzenli ve aşk dolu bir ilişki. Bunu çeteden hiç kimseden beklemezdi işte cadı. Tamam, Pensieve dışında. Çetenin mantıklı, cici kızı Pensieve. Aşırıya kaçmadan yaşıyordu aşk hayatını da yaptığı hoyratlıklar gibi. Ama sevgilisi yerine Iona ve Adrasteia'yla birlikte yanında olabilirdi şimdi. Çete yine gece turlarından birini atardı Hogwarts'da. Şu an ihtiyacı vardı belli ki Aphrodite'in böyle bir aksiyona. "Sürekli içki içmenin nedeni ne Aph? Erkek arkadaş sorunları filan mı?" yine büyücünün sesiyle bölündü düşünceleri, bu gece zilyonuncu kez. Sürekli içki içmenin nedeni ne Aphrodite? Sürekli içki? İçki? İçkiyle ne zaman tanıştığını, ne zaman bağlandığını, ne için bağlandığını hatırlamıyordu cadı. Hatırlamakta istemiyordu hayatının vazgeçilmez bölümü, kendisi olmanın bir parçasıyla kim bilir hangi iğrenç anının devamında tanışmıştı. ‘’Sana bir sır vereceğim, Matt. Galiba alkoliğim ben.’’ Yüzünde sır verir gibi ciddi bir ifadeden çok dalga geçermişcesine muzip bir gülümseme vardı. Bacaklarını aynı duvarlar gibi soğuk olan yerde uzattı. Sıcağın soğukla temasında ürperen bacakları hareket ettirerek alıştırmaya çalıştı. Üzerindeki ince kıyafetlerle her geçen an biraz üşüyordu. Belki de ortamın ısınması gerekiyordu. ‘’Peki senin içkiye olan bu düşmanlığın nedir?’’

    tamam daha iğrenci olamaz, naber?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthias Collins
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Matthias Collins


Mesaj Sayısı : 21
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Hırslı
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue92 / 10092 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimePaz Tem. 03, 2011 3:27 pm

Cadının yüzü asılınca istemsizce kendi yüzüde asıldı. Bir şeyler söylemek istese de Aphrodite'in cevabını beklerken tek yapabildiği gözlerini karanlığa dikebilmek olmuştu. Aphrodite'in siluetini aydınlatan tek ışık onlardan birkaç metre uzaktaki pencereden süzülen ay ışığıydı. Aphrodite ince dudaklarını aralayıp konuştuğunda başını ona taraf çevirmedi. Gözlerini ellerine dikerek onun cevabına karşı tepkisiz kalmak için çabaladı. Alkolik. Eh, haklıydı belki de. Dertlerden kaçmak için içkiye sığınıyordu genç cadı. Bir bakımı da kaçmasını sağlıyordu içki, birkaç saatliğine bile olsa gerçek dünyadan ayrılmak hoştu. Düşünmen gereken hiçbir şeyin olmaması da. Kızın cevabı üzerine tereddütle dudaklarını aralayıp kapadı birkaç kez. Ne cevap vereceğini bilmiyordu. Sahi, ne zamandan beri içkiye bu kadar düşmandı Matt? Kendisi de bir aralar alkolik olmanın sınırlarını zorlamamış mıydı sanki? Belki de yanında oturan kıza karşı hissettiği duygularla ilgiliydi tepkisi. Duygular. Ne duygusu hissediyordu genç kıza dair? Aşk? Daha önce hiç tatmadığı bir duygu olduğundan emin değildi. Belki de hoşlanıyordu, emin değildi. Tek bildiğiyse onun zarar görmesini istemediğiydi. En sonunda derin bir iç çekerek yüzüne zorla bir tebessüm kondurdu. Umursamaz olduğunu umduğu bir sesle konuşurken yüzünü yine ona taraf çevirmedi. "Alkolik geniş bir kavram Aph." Rahatsız olduğu zaman yaptığı gibi ellerini saçlarında gezdirerek önüne gelen uzun saçları arkasına attı.

Aphrodite ani bir hareketle duvara yaslanıp gözlerini kapatınca nihayet ona doğru baktı. Tişörtüne içki dökmüştü, içki kokusunun ardındaki parfümünün kokusunu alabiliyordu Matthias. Sarhoş haliyle bile çekici olması can sıkıcıydı. Onun kavisli kaşlarından düzgün burnuna kadar tüm hatlarını inceledi. Kız sorusuna cevap verince gülümsedi, içkiye karşı düşmanlığı. İşte zor bir soru. Ne cevap vereceğini bilemeden tekrar önüne döndü. Eh, şimdi ne yapacaksın Matthias? Soruyu geçiştirmek veya kalkıp gitmek hakkında birkaç teori üretti aklında. Ama genç kızın sorusundan kaçmak istemiyordu, ya da kalkıp gitmek. Çünkü o an oldukça rahat ve mutluydu. Gözlerini içi şişesine dikti. Bitmişti en azından. Şimdi tek yapmaları gereken konuşmaktı. "Güçlü bir bünyeye sahip olsanda senin için endişeleniyorum-" Cümlesi yarım kaldı. Neden endişeleniyordu ki? Ona neydi. Aphrodite kendisine zarar veriyordu tek. Kendisini etkileyen bir durum yoktu. Tereddütle geçen birkaç saniyenin ardından derin bir iç çekti, dudaklarını tekrar konuşmak için araladı. "Çünkü değer verdiğim birisin. Hatta fazla değer verdiğim biri." Kanın yanaklarına hücum ettiğini biliyordu. Karanlıkta Aph'in bunu farketmeyeceğini umuyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aphrodite Monteque
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Aphrodite Monteque


Mesaj Sayısı : 829
Patronus : Johnny Depp'in burnu. Sihirsel Soy : Depp kan.
Özel Yetenek : YOK
En Belirgin Özellik : Johnny Depp'i tavladı. Var mı dahası?
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 1:43 pm

    Evet, büyücü Aphrodite'in alkolik olduğuna inanmamıştı. Kimse inanmıyordu ki zaten. Elini tekrar saçlarına götüren büyücüyü dikkatle inceledi. Ah tamam, çok güzel bir görüntüydü. Bir erkek için uzun sayılabilecek sarı saçları daha da dağılırken gülümsemekten alıkoyamadı cadı kendini. Matthias farklı olabilir miydi diğerlerinden? Amaçları Aphrodite'in pek de nadir olmayan sarhoş anını yakalayıp baştan çıkarmak olan diğerlerinden. Pekala bu diğerlerinin sebebi yarattığı izlenim olabilirdi. Hogwarts'a geldiği günden beri bir arayış içerisindeydi. Kendini birinden diğer kucağa atarken aradığı ona değer verecek biriydi. Ve yanlışa düşen cadı bütün değerini böylece kaybetmiş oldu. Umrunda mıydı? Matthias sıcak bakışlarıyla hapis almıştı cadıyı. Gözlerini karanlıktan karanlığa açıp büyücüye çevirdi bakışlarını. Sorusu karşısında cevap bulamıyordu belli ki. Beklerken boş durmak istemedi. Bayağı hatta çok çok hafiflemiş şieyi havaya kaldırdı ve dudaklarına götürdü. İçmeye çalıştı, ama boğazına en ufak bir damla bile düşmüyordu. Ah, gözleri doldu cadının. Şişe bitmişti. Bütün agrasifliğiyle yere çarptı şişeyi. Kırılmamıştı ama yüksek ses çıkmıştı. Küçük, masum, mızmız bir çocuk gibi kollarını kavuşturdu ve suratını astı. Beyni vızıldıyordu ve ayağa kalktığında başının döneceğine emindi. Ama yeterli olmamıştı işte. Sabah uayandığında ya da öğlen uyandığında hiçbirşey hatırlamayacak kadar değil. Baş ağrıtacak kadar.

    Yumuşak ve şavkatli sesini duyuncaya kadar Matthias'ı unutmuştu cadı. "Güçlü bir bünyeye sahip olsanda senin için endişeleniyorum-" bakışlarını şaşkınlıkla çocuğa çevirdi. Onun için endişelendiğini dile getirmişti büyücü. Güçlü bir bünyesi olduğunu duymak onu memnun etmiş ve egosini tatmin etmişti ama dişlerini göstererek sırıttı. Saçmalıyordu ve uykusu gelmeye başlamıştı. "Çünkü değer verdiğim birisin. Hatta fazla değer verdiğim biri." Aphrodite tam başını çevireceği sırada tekrar konuşmaya başlamıştı büyücü ve bu sefer daha da şaşırtıcı. Zümrüt yeşili gözleriyle büyücünün koyu renk gözlerini esir alırken sözlerin gerçekliğini araştırıyordu. Büyük ihtimalle gözlerindeki pırıltıyı yanlış anladı cadı. Çünkü bir anda suratı asıldı ve zaten sağlam olmayan kafası daha da bozuldu. Matthias Collins'de bir diğerdi. Yüzünde ki eğlenen gülümseme yerini acımasızlığa bıraktı ve güce. ''Ah, Matthias. Bu küçük cadı yeterince sarhoş olmadı.'' Ayaklarını altına çekti ve arkasındaki duvardan destek alarak yavaşca kalktı. Haklı çıkmıştı, ciddi anlamda şiddetli baş dönmesinin dinmesi için gözlerini kapatarak dakikalarca bekledi. Derin bir nefesten sonra duvardan ayrıldı ve iki küçük adımda parıltılı bakışlara sahip büyücünün önündeydi. Yavaş ve narince eğildi. Büyücünün güzel yüzünü sol eliyle kavrarken Aphrodite gibiydi artık. Işıltılı ve işveli bakışlarını çocuğunkine sabitleyince aralarında sadece birkaç tantim kaldı. Başını hafifçe yana yatırarak o santimleri aşan cadı dudaklarını büyücününkilere bastırdı. Çok hafif hareketlendirdiği öpücüğünü kısa kesti ve hızla ayaklandı tekrar. ''En azından üzerindekileri çıkarabileceğin kadar.'' Ayağıyla boş şişeyi devirdi ve karanlığa doğru ilerlemeye başladı. Büyücünün arkasından gelmesini istemiyordu. Gereçekten istemiyordu. Birkaç saniye için Matthias'ı düzgün biri sanmıştı. İnsan gibi biri. Aphrodite gibi olmayan biri. Belki bir gün daha çok içtiği bir gün istediğini ona verebilirdi. Ama bu gece değil. Güzel dudaklarını aralayıp esnediğinde gecesinin nerede sonlanacağı belli olmuştu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthias Collins
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Matthias Collins


Mesaj Sayısı : 21
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Hırslı
Rpg Puanı :
Karşılaşma Left_bar_bleue92 / 10092 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Karşılaşma Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Karşılaşma Right_bar_bleue

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 2:43 pm

Rengin yanaklarına hücum ettiğinin farkındaydı. Daha önce hiçbir cadıya duygularını anlatmamıştı. Daha doğrusu buna ihtiyaç duymamıştı, genelde beğendiği cadılar bunu anlayıp kendisine gelmişlerdi. Bir ilki yaşamanın verdiği heyecan kalp atışlarının hızlanmasına neden olmuştu. Koyu renk gözlerini koridora dikti, genç kızın cevabını beklerken yapabileceği en iyi hareket buydu. Genç kızın melodik sesini duyduğunda başını o tarafa çevirmedi. Ah, beklediği cevap kesinlikle bu değildi. Pekala, Aphrodite'in boynuna atlamasını beklemese de daha olmulu bir cevap beklediği doğruydu. Hayal kırıklığıyla dolu birkaç saniyenin ardından kalkmak için yeltendi. Bir bakıma reddedilmenin verdiği sinir tüm bedenini ele geçirmişken Aphrodite ondan önce davranıp ayağa kalktı. Genç cadı dengesini bulmak için birkaç saniye duvara yaslanırken ellerini soğuk yere bastırdı Matt. Sıcak teni soğuk yerle temas ettiğinde bir nebze bile olsa rahatlamıştı. Dişlerini sinirle sıkarken Aphrodite karşısında bulunca şaşırdı. Ne ara karşısına gelmişti? O yavaşça eğilirken geri çıkmak için başını arkaya itse de bu kafasını duvara vurmasından başka bir şeye sebep olmamıştı.

Genç kızın sıcak elini yüzünde hissedince istemsizce irkildi. Ne yapacağını kavraması birkaç saniyesini almıştı. Dudakları Aphrodite'in dudaklarıyla buluştuğundaysa tepki vermek için çok geçti. Dudaklarının aynı ritimde hareket ettiği zamanın tadını çıkardı Matthias. Bunun ilk ve son olacağını düşünüyordu, kolunu genç kıza sarmak için hareketlense de Aphrodite ondan hızlı davranıp bir adım geriledi. İnce dudaklardan çıkan kelimeler rahatsız ediciydi, genç kızın kendisini tamamen yanlış anlaması sinirini iyice bozmuştu. Aphrodite köşeyi dönerken ayağa kalktı. Birinin onu duymasına aldırmadan genç kızın ismini söyledi, kızın ismini anmak bile vücuduna sıcak basmasına neden olmuştu. Peşinden gitmek istemesine rağmen geri tepileceğinden korktuğu için soğuk duvara yaslandı. Dudaklarında hala içki tadı vardı. Gözleri karanlık koridorda gezinirken Aphrodite'in devirdiği içki şişesini gördü. Onun sarhoş olduğu için kendisini yanlış anladığını umuyordu. Ya da açıklamak için ona birkaç dakikasını ayırabileceğini. İyice b.ka battığı konusunda bir şeyler homurdandı. yukarıya doğru kıvrılmıştı.En sonunda önüne gelen sarı saçlarını geriye itti. Gözlerini koridora dikti, istemese bile dudakları En sonunda adım atacak gücü bulduğunda erkekler yatakhanesine doğru ilerledi. Yatağına kıvrılarak uyumak için gözlerini kapattı. Anlaşılan o gece tek sarhoş olan Aphrodite değildi, genç cadının son anda yaptığı hamle kendisinin de bir bakıma sarhoş olmasına neden olmuştu.
RP SONU.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karşılaşma
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Karşılaşma
» Karşılaşma.
» Karşılaşma
» Karşılaşma 2.
» Karşılaşma

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: Düşünseli :: Rol Oyunları-
Buraya geçin: