Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Rosalinda Marié Allen

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Rosalinda Marié Allen
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Rosalinda Marié Allen


Mesaj Sayısı : 23
Gerçek İsim : Rosalinda Marié Allen
Sihirsel Soy : Melez
En Belirgin Özellik : Rosie;
-Eğlence ve macera düşkünü
-Cılgın ve
-Kafasına eseni yapan ender türlerden biridir...
Rpg Puanı :
Rosalinda Marié Allen Left_bar_bleue61 / 10061 / 100Rosalinda Marié Allen Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Rosalinda Marié Allen Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Rosalinda Marié Allen Right_bar_bleue

Rosalinda Marié Allen Empty
MesajKonu: Rosalinda Marié Allen   Rosalinda Marié Allen Icon_minitimeÇarş. Eyl. 23, 2009 2:24 pm

Esneyip başımı okuduğum kitaptan ayırmayarak sayfayı cevirdim. Cok nadir rastlanan bir sessizlik vardı odamda. Gülümsedim. Bugün doğum günümdü. Annem her doğum günümde beni Paris'i gezmeye götürürdü. Tekrar evlenmeden önce...

Sayfayı tekrar cevirdim. Ve bir ses duydum.

'Rosalinda Marié Allen ! Hemen buraya gel !'

Gözlerimi devirerek başımı kitabımdan kaldırdım. Bu ses tonunu iyi bilirdim. "Üvey erkek kardeşim Max bir yaramazlık yaptı ve sucu benim üstüme attı." Eğer bu evde biri sizin adınızı tam olarak söylüyorsa , iyi bir azar yemeden kurtulamazdınız.

Merdivenlerden hızla inerek mutfağın önünde durdum. Derin bir nefes alarak iceri girdim.


Annem yemek yapıyordu. Zayıf , kızıl saclı bir kadındı. Yeşil gözlerine her zaman imrenerek bakardım. Her zaman cok güzel görünürdü. Yüzündeki tuhaf ifade bana "Yine ne yaptın?" yerine "Mutlu yıllar, Seni seviyorum" deseydi tam sevdiğim anneme dönüşürdü. Başımı cevirip babama baktım. Sarı saclı , uzun boylu bir adamdı. Mavi-gri gözleri nefretle kısılmıştı. Genelde cok sinirli olduğu icin pek samimi değildim. Yoksa cok yakışıklı görünürdü. Veya bir başka değişle , Paris'te birbirlerine en yakışan cift onlardı.


'Max'in dediğine göre yine bir haltlar karıştırmışsın kücük hanım.'

Gözlerimi devirmemek icin kendimi zor tutuyordum. Aferim sana Max! Babamın yüzü gitgide daha mor renge dönerken bağırarak birşeyler söylüyordu. Ben ise yan gözle Max'e bakıyordum. Sırıtıyordu. Boyuna doğru giden Max'te babasına benziyordu. Sarı saclı fakat yeşil gözlü. Benden bir yaş büyüktü. Ama okuldakilerin gözüyle bakarsanız, hicte kötü biri değildi. Bana kalırsa da öyleydi aslında. Tek sevmediğim yanı eğlenmek icin babama sürekli benim yapmadığım şeyleri yaptığımı söylemesiydi.

Babam konuşmasını sürdürürken mutfağa göz attım. Kücük ama sade , tam annemin zevkine göreydi. Tam ortada siyah ve kare şeklinde bir masa vardı. Odanın bir köşesi mutfak şeklinde döşenmişti. Başımı tam zamanında kaldırıp artık babam diye gecen adama baktım.

'Şimdi kücük hanım.Doğru okula! Eğer bir daha duyarsam...'

Cümlenin devamını asla getiremedi. Kahvaltı bile etmeden arkamı döndüm. Tekrar odama cıkıp kapıyı arkamdan kapattım. İc cektim. Ne güzel bir doğum günü hediyesi ama...

Yeşil renge boyanmış odam evin diğer bölümleri aksine cok kalabalıktı. Kapının hemen yanında ayna ve ıvır-zıvırlarımı koyduğum masa vardı. Dolabım odanın sağ tarafına konulmuştu. Yatağım ise mavi , yeşil , kırmızı , ve turuncu renklerinde örtüyle serilmiş, camın hemen yanına konulmuştu. Hemen yanında sürekli caldığım orgum vardı. Şarkı yazmayı severdim. Kendi bestelediğim parcaları tekrar tekrar söylerdim. Masanın yanına cantamı almak icin uzandım. Kendimi boy aynasında görünce durup kendime baktım.

Uzun zamandan beri nasıl göründüğüme dikkat etmemiştim. Ben bendim işte. Saclarım uzamıştı. Anca farkediyordum. Renkleri siyahtı. Ama kahverengi olmasını tercih ederdim. Tıpkı gözlerim gibi. Üstümde yaşlıların size tekrar tekrar dönüp baktıracak kadar ilginc bir kıyafet vardı. Kısa ve siyah, askılı bir elbise. Ama altına kot pantolon giyerek onu elbise olmaktan cıkarmıştım. En cok babamın aldığı pembe tişörtümü severdim. Her fırsatta onu giymem annemin yakındığı başka bir konuydu. Askılı elbisemin icinde tabi ki o vardı. Evde ayakkabı ile gezmek pek hoş karşılanmıyordu. Yatağımın kenarına oturup nereden cıkardığım belli olmayan babetlerimi giydim. Ayağa kalkıp masanın yanında duran cantamı aldım ve hızla aşağı indim. Dışarı cıktığımda otobüsün beni almadan gittiğini gördüm. "Aptal Max! Şimdi yürüyerek gitmek zorundayım. Ne olurdu sanki otobüsün geldiğini söylese?!" Hızlı adımlarla yürüdüm. Okula gelene kadar bir yağmura tutulup sırıl sıklam olmuştum.


İlk 6 ders kazasız belasız gecti. Ne yazık ki 7. ders icin aynı şeyi söylenemezdi. Kimya dersinde okulun en serti ve en aptalı olan Dirk bir ceşit karışım yapıp hepimizin ayakkabılarının altını yaktı. Neyseki daha dersin ortasına gelmeden Profesör Tipton işleri yoluna koydu. Diğer herkes gibi bende calışmama döndüm. Kırmızı renkli bir sıvıyı elimdeki tüpe döktüm ve gözlerimi kapattım. Kimya dersinde Dirk kadar olmasada berbattım. Hafifce gözlerimi acarak şaşkınlıkla baktım. Rengi mor olması gerekirken net bir şekilde yeşil olmuştu. Profesöre doğru baktım. Buraya doğru geliyordu. İcimden "lütfen olmuş olsun , lütfen olmuş olsun" diye düşünmeye başladım umutsuzca. 15 dakika sonra şaşkınlıkla sınıftan cıkıyordum. Tam not almıştım. İlk defa! Bu garipti cünkü yanlış yaptığıma emindim. Kafamı silkeleyerek gülümsedim. "Demekki birşeyi yanlış yapmamışım."

Okul dolabımı acıp kitaplarımı koydum. Tessa Tyler ve arkadaşı Jessica yanıma geliyorlardı. En iyi bildiğim şeyi yaptım; "Umarım yanıma gelene kadar başka bir işiniz cıkar". Sacma şeyler düşündüğümü biliyordum , ama ne zaman böyle bir durumda birşey düşünsem gercek oluyordu. Umutla geldikleri yöne baktım ve sırıttım. Müdür Vector Tessa ve Jessica'ya doğru ilerliyordu. Arkamı döndüm ve zil calarken dolabımı kapattım. Eve gidene kadar huzurlu bir sessizlik istiyordum. Yürüyerek gidecektim.

Eve vardığımda herkes masaya oturmuş yemek yiyordu. Babamın solundaki , annemin sağındaki sandalyeye oturdum. Ancak o zaman kolunum dibinde duran kağıtları farkedebildim.

'Bunlar nedir?' Anneme sormuştum bunu. Babama sormak... Tehlikeyi göze almaktan farkı olmayan bir iş olduğunun farkındaydım. Yinede annem yerine babam cevap verdi.

'Seni ilgilendirmeyen şeyler'. Aman ne güzel , bunun ne olduğu hakkında bile bilgi sahibi olamayacaktım. Başımı tekrar yemeğime cevirdim. Birden aklıma cılgınca bir fikir geldi. Başımı kaldırarak kime olduğu belli olmadan sordum.

'Anne babamın yanına taşınabilir miyim?'


Bu kadar ani söylemeyi planlamamıştım. Ama ben daha ne söyleyeceğimi bile düşünemeden dökülmüştü ağzımdan. Herkesin bana şaşkınlıkla baktığını gördüm. Tabi ki babamın yanına taşınamazdım. Sürekli dünyayı dolaşırdı ve oturduğu sabit bir evi bile olduğundan şüpheliydim. Ama benim planım onun yanına taşınmak ile alakası bile yoktu. Sadece evden kurtulmak icin bahaneydi. Annemin bana baktığını gördüm.

'Babanın yanına taşınmak mı?' Dedi kısık bir sesle. Yutkundu. Neden böyle davrandığını biliyordum. Kendisine göre babamın yanında olmak tehlikeliydi. Eve bir sürü ilginc hayvan getirirdi. Annemden ayrıldıkları gün, yemini yerken veya su icerken ki sessizliğinin dışında , uyurken bile öten bir kuş getirmişti. Benim cok hoşuma gitsede , annem nefret etmişti. Sonunda ayrılmışlardı ve ikisi de benim annemde kalmam konusunda karar vermişti. 'Hic adil değil bu!' diye bağırdığımı hatırlıyordum. Düşüncelerimden sıyrılarak anneme baktım.

'Tatlım babanın yanında neden kalmaman gerektiğin konusunda anlaşmıştık.' Dedi ve kocasına döndü. Ne diyeceğini bilemediği zaman hep böyle yapardı. Ama ilk defa babam beni şaşırtarak duymak istediklerimi söyledi.

'Bence gitmesinde bir sakınca yok Jane. Artık büyük bir kız oldu.' Bunu benden kurtulmak icin söylediğini sanmıştım. Ama öyle değildi. Benim garip davranışlarımdan endişe ediyordu. Belki babamın yanında düzelebilirdim. Bunları Max ile masadan kalktıktan sonra ikisinin fısıldadığını duyduğum cümlelerdi. Belki de ben aptaldım. Belki de cidden beni istemediği icin anneme öyle diyordu. Kimin umrunda! Babam izin vermişti. Sessiz bir şekilde odama doğru cıktım. Aleyhime veya değil , bir cevap vermek icin odama geleceklerinden emindim. Bu yüzden sakince en sevdiğim şarkımı mırıldanmaya başladım.

Ben daha şarkımı bile bitiremeden kapı tıklatıldı.

'Rosie, girebilir miyim?' Annemdi bunu söyleyen. Sesinin tonu kararsızdı. Ama izin vereceğine emindim.

'Tabii' diye seslendim. Kapı acıldı ve iceri annem girdi. Hala kararsız görünüyordu. Derin bir nefes alıp konuştu.


'Bak tatlım. Arthur ile bu konuyu konuştuk ve' derin bir nefes daha aldı. 'Bizce gitmende bir sakınca yok , ama en azından her ay bizi arayacağına söz vermek zorundasın.' Dedi gülümseyerek. Bende ona gülümsedim. Eğer tek şart buysa sorun değildi. Cevap vermeden anneme sarıldım. Bunu bir teşekkür olarak anlayacağına emindim.

'Ne zaman istersen toparlanmaya başlayabilirsin.Brain'a haber verdim. Gelmene çok sevineceğini söyledi.'


'Teşekkürler anne' diye gülümsedim. Kendimi yatağıma atıp odadan cıkmasını bekledim. Kapının kapandığını ve birinin merdivenlerden indiğini duyduğum an ayağa fırladım. O kadar sevinmiştim ki dört kilometre hiç durmadan koşa bilirmişim gibi hissediyordum. Ne yaptığımın farkında bile olmadan tekrar kendimi yatağa attım. 'Aferim Rosie , bu yaptığın en güzel plan!' diye düşündüm sevinçle. Kendime en güzel doğum günü hediyemi vermiştim. Sonunda buradaki hayatımdan kurtuluyordum!


Umarım bu sefer olmuştur , bazı yerlerini değiştirdim (:


Edit: Kesin bir konu koymamamın sebebi herhangi bir anı anlatmışım gibi olmasını istediğim icin. Yoksa ne kadar sacma durduğunun farkındayım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elyssa Lizzié Raymond
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Elyssa Lizzié Raymond


Mesaj Sayısı : 1507
Gerçek İsim : Şeyma.
Sihirsel Soy : Melez
Rpg Puanı :
Rosalinda Marié Allen Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Rosalinda Marié Allen Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Rosalinda Marié Allen Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Rosalinda Marié Allen Right_bar_bleue

Rosalinda Marié Allen Empty
MesajKonu: Geri: Rosalinda Marié Allen   Rosalinda Marié Allen Icon_minitimePaz Ekim 11, 2009 3:16 pm

Konun daha ilginç olabilirdi en azından biraz heyecan hissetmek isterdim. Ailesiyle mutlu olamayan bir kızı çok daha iyi anlatabilirdin. Betimlemeler azdı ve renk uyumu açıkçası hiç beğenmedim.


Puanlama Sistemi:
Betimleme: 30 / 16
Renk Düzeni: 20 / 6
İmla Düzeni: 20 / 18
Anlatım: 30 / 21


Toplam :61 Puan ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://godricshollow.yetkin-forum.com/forum.htm
 
Rosalinda Marié Allen
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Rosalinda Marié Allen
» Selena Marie Russo
» Selena Marie Russo
» Kristen Marié Cullen
» Kristen Marié Cullen

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter İşlemleri :: Puan Belirleme-
Buraya geçin: