Mary Alice Flanders

Konu: Mary Alice Flanders C.tesi Haz. 25, 2011 3:07 pm

Havanın gerçekten berbat olduğu bir Eylül sabahıydı. Daha henüz sabah olmasına rağmen kara bulutlar iç içe geçmiş, şimşekler çakmış, gök gürlemiş, yağmur bardaktan boşanırcasına yağmış ve etraf tam anlamıyla derin bir kasvete bürünmüştü.

Küçük Mary Alice yağmurdan dolayı buğulanmış camın üzerine kısa ve tombul parmaklarıyla "Hogwarts" yazdı. Hogwarts... Adı bile küçük kızın heyecanlanmasını sağlıyordu. Fakat oraya gidebileceğinden emin bile değildi, kim onun gibi heyecandan eli ayağı dolaşan ve küçükte olsa felaketlere yol açan birini okuluna isterdi ki? Bu düşünceler Mary Alice'i boğmaya yetiyordu.

Hogwarts'tan hala mektup gelmemişti, her sabah posta kutusunu kontrol ediyor, hatta belki de bir yanlışlık olmuştur diye komşularının posta kutularını karıştırıyordu fakat ulaştığı netice sadece komşularından yediği azardı. Evet, hayat çok acımasızdı, henüz daha yeni on bir yaşına girmiş bir küçük kıza bile karanlık yüzünü gösteriyordu.

Tam düşünceleriyle baş başa kalmışken birinin onu belinden sıkıca tutup havaya kaldırdığını hissetti, kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu, acaba televizyonda izlediği o garip uzaylılardan biri onu yakalamış mıydı? Daha kötüsü ise onu uzay gemisine bindirip başka bir gezegene mi götüreceklerdi? Üstelik daha Hogwarts'a kabul edilmeden!

"Hey! Arkamdaki uzaylı, lütfen hemen kaybol çünkü bende bir uzaylıyım!" Mary Alice'nin arkasındaki uzaylı kahkahalarına hakim olamazken kızın başına ufak bir öpücük kondurdu ve Mary Alice o anda her şeyi anlarken arkasına döndü ve mavi gözlerini babasının mavi gözlerine dikerken sinirle mırıldandı, "Beni korkuttun ve bundan zevk aldın! Üstelik daha Hogwarts'tan mektup bile gelmedi!" Babası kızının üzgün mavi bakışlarını fark etmiş, ona daha sıkı sarılırken kızının kulağına fısıldadı,"Oh Mary, beklemeyi öğrenmelisin." Mary Alice babasına her zaman ki 'bunu zaten biliyorum' bakışını atarken babası yavaşça kızının elini tuttu ve yüzünde pırıldayan bir gülümsemeyle, "Beklerken çilek reçeli yemeye ne dersin tatlım?" dedi. Babası kızını en zayıf noktasından vurmuş, mutlulukla gülümserken Mary Alice'in yüzündeki soğuk ifade yerini ufak bir tebessüme bırakmıştı. Babasının omzuna çıktı ve Flanders ailesinin iki oburu hızlı adımlarla mutfağa yöneldiler.

Mary Alice ve babası mutfağa girerlerken Flanders ailesinin annesi Mrs. Flanders yüzünde her zamankinden daha büyük bir gülümsemeyle önündeki fincanlara süt dolduruyorken biricik kızına naif bir ses tonuyla, "Günaydın Alice." dedi ve Mary Alice de annesine aynı şeyi söylerken tabağındaki kepekli ekmeğin üzerine sürülmüş çilekli reçelinden bir ısırık aldı ve daha henüz ağzındaki lokmayı bitirmeden hararetli hararetli, "Anne, Hogwarts'tan hala mektup gelmedi ve ben kafayı sıyırmak üzereyim. Babam beklemem gerektiğini söylüyor. Bekliyorum fakat mektup yine de gelmiyor!" Annesi, Mary Alice'e ağzındaki lokmayı bitirip öyle konuşmasını isterken mırıldandı,"Kim bilir belki de mektup gelmiştir." Mr. Flanders, Mrs. Flanders'e kaçamak bir bakış fırlatırken genç kadın mavi gözleri hala üzgün olan kızını izliyordu. Mary Alice, ekmeğinden bir ısırık daha aldı ve gözlerini annesine çevirirken umutsuzca 'sanmıyorum' diye mırıldanacaktı ki tam o sırada annesi masanın üzerine üstünde Hogwarts mührü bulunan bir zarf koydu.

Mary Alice'in gözleri şaşkınlıkla büyürken hızla zarfı kaptı ve üstündeki adresi okudu, bu adres tam olarak evlerinin adresiydi. Heyecandan kalbi yerinden fırlayacakmış gibi oldu, adresi tekrar okudu, evet, bu Flanders'lerin evlerinin adresiydi, şaşkınca kafasını kaldırıp annesiyle babasına baktı, ikisi de heyecanla kızlarının tepkisini izliyorlardı. Mary Alice, zarfı yırttı ve içindeki süt kadar beyaz kâğıttaki yazılanlara baktı. Mektupta kabul edildiği yazıyordu, evet, tam olarak kabul edildiği yazıyordu! Mary Alice birden sandalyesinden zıpladı ve bağırarak babasının ona öğrettiği Hogwarts şarkısını söyledi. Annesi ve babası sevinçten ne yapacağını şaşırmış kızlarını biraz hüzünle biraz da mutlulukla izlerlerken annesinin gözleri dolmuş, kızından ayrılmak zor geliyorken, Mary Alice kocaman bir gülümsemeyle, "Üzülmeyin! Yaz ve yılbaşı tatillerinde görüşeceğiz!" dedi ve annesiyle babasına sarıldı. O gün Mary Alice'in, Mr. ve Mrs. Flanders'in en güzel ve en üzüntülü günü olup tatlı bir anı olarak kaldı.

Konu: Geri: Mary Alice Flanders C.tesi Haz. 25, 2011 5:18 pm

Betimleme: 25/30
Renk ve Paragraf Düzeni: 7/10
Uzunluk: 4/5
İmla Düzeni: 10/10
Anlatım: 27/30
Kurgu: 13/15

Toplam:86

Kurgu iyiydi, anlatımda epey akıcıydı. Renk uyumu biraz daha iyi olabilirdi. Yazım hatası görmedim, betimlemeye biraz daha yer verirsen çok daha iyi bir rp olacaktır.

Aramıza hoş geldin.

» &alice.
» Alice
» Alice
» Moniqué Alice Knowlés