Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İçki en büyük yardımcımız olsun.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Daniella C. D'érope
Dolandırıcı
Dolandırıcı
Daniella C. D'érope


Mesaj Sayısı : 79
Gerçek İsim : Esin.
Patronus : Lemming Sihirsel Soy : Safkan.
En Belirgin Özellik : Gizemli olması.
Rpg Puanı :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue93 / 10093 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue47 / 10047 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue

İçki en büyük yardımcımız olsun. Empty
MesajKonu: İçki en büyük yardımcımız olsun.   İçki en büyük yardımcımız olsun. Icon_minitimeÇarş. Haz. 22, 2011 11:56 am

İçki en büyük yardımcımız olsun. Jared-3-jared-padalecki-16778187-100-100xİçki en büyük yardımcımız olsun. 147

Xealoth Stormrage & Daniella C. D'érope.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniella C. D'érope
Dolandırıcı
Dolandırıcı
Daniella C. D'érope


Mesaj Sayısı : 79
Gerçek İsim : Esin.
Patronus : Lemming Sihirsel Soy : Safkan.
En Belirgin Özellik : Gizemli olması.
Rpg Puanı :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue93 / 10093 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue47 / 10047 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue

İçki en büyük yardımcımız olsun. Empty
MesajKonu: Geri: İçki en büyük yardımcımız olsun.   İçki en büyük yardımcımız olsun. Icon_minitimeÇarş. Haz. 22, 2011 11:56 am

    Topuklu ayakkabıları ile yavaş adımlarla sokakta ilerleyen Daniella, bütün akşamını rezil ettiğini düşünmeye başlamıştı. Saat çoktan gece yarısı geçmişti ama ne biriyle konuşmuştu ne de bir içki içmişti, sıkıntıdan kendini öldürebilirdi. Paris sokaklarında ilk defa canı istediği için yürüyordu, buraya ilk gelişi iş yüzünden olmuştu. Havanın esmesi ile kollarını birbirine doladı. Yaz akşamlarından biriydi, ince bir ceket ile çıkmıştı evden. Aslında cekete ihtiyaç bile duymamıştı ama elinde taşımaya üşenince elbisenin üstüne geçirivermişti. Passion'la buraya kesinlikle gelmeliydi, iki cadı Paris'in altını üstüne getirebilirdi pekala. Uzakta tabelası yanıp sönen bir bar görünce muzip bir şekilde gülümsedi. Madem Paris'teydi, öyleyse istediği gibi dağıtabilirdi. Adımlarını hızlandırıp sokağın karşısına geçti ve bara doğru ilerledi. Kapıyı itmeden önce sadece Black & Silver yazısını okudu. Kapıyı itmesiyle sıcak hava ve içki kokusu yüzüne çarptı. Dükkanı inceledi kısa bir süre, adına uygun bir şekilde siyah ve gümüşi tonlarda döşenmişti. Birkaç tane masa vardı, kapının hemen yanınaysa bar kurulmuştu. Barın önündeki sandalyelerden birine yerleşirken ceketini çıkartıp sandalyenin yanına attırdı. Barmen ona doğru dönerken ne içmek istediğinden emin olamadı kısa bir süre. İngiltere'dekilerden oldukça farklı bir içki anlayışları vardı Fransızların. "En iyi içkinizden getirin lütfen." dedi yabancı olduğunu belli etmek için İngilizce konuşarak. Barmenin onu anlayıp anlamadığından emin olamayınca aynı cümleyi Fransızca olarak tekrar etti. Fransızca'da çok iyidi ama aksan konusunda hala kötüydü. Barmen anladığını onaylayıp birkaç içki şişesini eline aldı. O hazırlarken Daniella'da etrafı incelemeye çalıştı. Samimi görünmeye çalışan ama barda yaşanan sevgiler hoş olmaktan çıkıp tiksindirici olmaya başlamış olan bir mekanda oturuyordu. Kapı bir açılıp bir kapanıyordu, gelenlere kısa bir bakış attıktan sonra aklında kurduğu planlardan vazgeçiyordu Daniella. Birini dolandırsa mıydı? Eğlence olurdu. Barmenin önüne koyduğu bal rengindeki içecekten bir yudum aldı. Hoş bir tadı vardı, biraz acıydı. Bardağı yerine bırakırken bir adama kaydı gözleri. Bakışı bir yerden çok tanıdık geliyordu, nereden ya da nasıl olduğu hakkında bir fikri yoktu ama tanıdıktı işte. Daha önce dolandırdığı biriyle gerçekten büyük olay çıkardı barda, adamla konuşmaya kalkmadan önce iyice emin olması gerekiyordu. Adam ondan birkaç sandalye öteye otururken barmene doğru işaret etti. O sırada kim olduğunu hatırladı şaşkınlıkla.

    "Xealoth?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert A. Tallbot
Seherbaz
Seherbaz
Robert A. Tallbot


Mesaj Sayısı : 43
Gerçek İsim : Oğuz
Patronus : Acromantula Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : x.
Rpg Puanı :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue47 / 10047 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue

İçki en büyük yardımcımız olsun. Empty
MesajKonu: Geri: İçki en büyük yardımcımız olsun.   İçki en büyük yardımcımız olsun. Icon_minitimePerş. Haz. 23, 2011 9:51 pm

Koskoca bir gününü gözlerden ırak olan büyükbabasının evinde geçirmiş ve bütün gün evde boş boş dolaşıp kendine bir uğraş aramıştı. Canı sıkıldığında çağırabileceği, dertleşebileceği bir dostunun olmaması ne kadar kötü bir şeydi bunu işler durgunlaştığında ve ortalık fazlasıyla sakinleştiğinde anlıyordu. Yine de büyükbabasının bir kaçık olması işe yaramıştı, adamın kendini alzheimer hastası zannedip her tarafa garip notlar bırakması her ne kadar hoş olmasada Loth'u eğlendirmişti. Eğlenmesinin sebebi kesinlikle büyükbabasının kendini hasta zannetmesinden kaynaklanıyordu yoksa bu hastalığın ciddiyetinin farkındaydı. Bu eski eve uzun zamandır kimse girmemiş hatta büyükbaba öldükten sonra eşininde ayrılıp Loth'un sahip olduğu çekirdek aile ile yaşaması ve ilk defa bu eski eve girişinden dolayı etrafı keşfetmesi, eğlenceliydi. Gündüzler hep fazlasıyla sıradan olurdu Loth için, belkide uzun zamandır en çok eğlendiği şey buydu sabahında kendine ayırdığı zaman dilimine göre. Sabah ve öğleden sonrası onun için içmeye hiç uygun değildi fakat hava karardı mı içinde büyük bir istek doğardı ki bunun bir kaç yıldır gerçekleştiğini düşünürsek tamamen alışkanlıktı. Büyükbabasının salonunda farkettiği "baba" koltuğuna kendini bırakıp yanında getirdiği büyük buzluk'a ağzına kadar buz kasetlerini doldurulup aralarına sıkıştırdığı biralardan birini kaptı. Sıkıcı geçen bir sabahtan sonra her ne kadar kendine uymasada öğleden sonrasını içerek geçirecekti. Bir kaç birayı üst üste devirdikten sonra hem yavaşça havanın kararması hemde biraların sayısının hızla azalması onu dışarı çıkmaya zorlayacaktı. Gece tamamen oturup güneş yerini zifiri karanlığa bıraktığında eve dönmeyi düşündü. Dürüstlüğünü her zaman savunurdu ve şuanda yanında biri olsa bütün bir gecesini bu evde geçirmekten kesinlikle rahatsız olacağını söylerdi. Evden ayrılmaya karar verdiğinde yapacağı şey basitti, her zaman gitmiş olduğu bara gidecek ve içecekti. Bügün evde yaptıklarından çok farklı şeyler yapacaktı yani(!) Yaşadığı sıradan günü aynı şekilde sonlandırmaktan bıkmıştı artık. Monotonluk öldürecekti Loth'u ama elindende pek bir şey gelmiyordu. Bildiği yerlerde takılmayı, gezip yeni yerler keşfetmeye tercih ederdi ama Fransa'ya gelmeden önce bir dost tavsiyesi almıştı ve denmişti ki "Buradaki barların çoğundan güzeldir." Gitse ne kaybedebilirdi? Çıkarıp koltuğa fırlattığı ceketini alıp bar'a yakın ve gözden ırak bir yere cisimlendi. Geri kalan yolu ise yürüyerek geçirmek, temiz hava almak istemişti. Eline bir adres tutturulmuşda olsa Paris'i çok iyi bilirdi, gerek duymamıştı. Kısa bir süre daha yürümeye devam etmiş ve barın kapısına vardığında sığabileceği kadar aralayıp içeri dalmıştı. Etrafına bir süre bakındı hareketsiz. Hoş bir mekandı, bahsedildiği kadar. Bara yönelip şu yüksek bar taburelerinden birine oturdu. Barmenin kendisini gördüğünü tahmin edip gelmesini bekledi fakat beklediğinden farklı olunca sonuç, ona gelmesini işaret etti. Siparişini vermek üzereyken birinin kendi ismini söylediğini işitmişti. " Xealoth?" Ağır bir şekilde başını çevirip kendine seslenen kişiye baktı. Sarı saçların arasından onu izleyen mavi gözlere baktığında yüzünde anlamsız bir ifade belirmişti. Nereden tanıyordu bu kız, Loth'u? Hiç bir şey söylemeden gözlerine bakmayı sürdürdü. Çok tanıdık gelmeye başlamıştı bir anda bu güzel yüz. Salak gibi karşısındaki kıza anlamsızca bakıyordu. Bir anda... Bir anda bir kaç koltuk ilerisinde oturan kızı tanımıştı. Leonie... Öncelikle onu tanıyamamış olmak utanç vericiydi yani onun yüzüne anlamsızca uzun uzun bakmak. Aslında küçüklüğünden kalan unutamadığı anıların çoğunda Leonie vardı. Bir kere çocukluk aşkıydı o her ne kadar hiç açılmamış olsada. O, taşındığından beri hiç görüşmemiştiler şimdi onu görmek çok güzel bir şeydi. Leonie? Bu sensin...-dimi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniella C. D'érope
Dolandırıcı
Dolandırıcı
Daniella C. D'érope


Mesaj Sayısı : 79
Gerçek İsim : Esin.
Patronus : Lemming Sihirsel Soy : Safkan.
En Belirgin Özellik : Gizemli olması.
Rpg Puanı :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue93 / 10093 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
İçki en büyük yardımcımız olsun. Left_bar_bleue47 / 10047 / 100İçki en büyük yardımcımız olsun. Right_bar_bleue

İçki en büyük yardımcımız olsun. Empty
MesajKonu: Geri: İçki en büyük yardımcımız olsun.   İçki en büyük yardımcımız olsun. Icon_minitimePaz Haz. 26, 2011 6:55 pm

    "Leonie? Bu sensin... -değil mi?" dedi Xealoth bir süre düşündükten sonra. Daniella ise istemeden de olsa onun bu düşünme haline gülmüştü. Yıllar sonra tekrar karşılaşmanın verdiği mutluluğu taşıyordu üzerinde. İlk defa eski hayatından birini gördüğü için sevinmişti, bunun olacağını asla tahmin edemezdi. Xealoth ona dikkatle bakarken başını yana doğru çevirdi. Evet belki de Xealoth'un onu rahatça tanıyamaması normaldi -Leonie'den beri çok değişmişti pekala.- ancak onunda çok değiştiğini fark edebiliyordu kolayca. Tanrım, kim bilir onu görmediği yıllarda nasıl biri olmuştu Xealoth. Yedi veya sekiz yaşındaki hali ile karşılaştıracak değildi şimdiki halini, sadece yüz hatlarının ya da saç renginin aynı kalabildiğini seçebiliyordu. Çocukluk anılarına doğru uzun zamandır ilk defa geri dönüş yaparken düşündü. Uzun bir süre konuştuğu tek kişi olmuştu, şimdi ise yıllar sonra karşısındaydı. Daniella bütün ciddiyetini kaybedip Leonie'ye dönüştü kısa bir süre. Ne tepki vermesi ya da nasıl davranması gerektiğini bilemiyordu, birbirlerini tanıdıkları zamandan eser kalmamış olabilirdi. En sonunda konuşmaya karar verdi. "Evet, benim. Şey, artık adım Daniella, ama onun dışında benim." dedi sırıtarak. Xealoth'un soru sorarcasına bakan bakışları eşliğinde devam etti. "Kimlik değişimi, evden kaçtım, pek harika bir hayatım yoktu." dedi kısaca. İçki bardağını kaldırıp bir yudum alırken daha fazlasını anlatıp anlatmamak konusunda düşündü. Aslında anlatmasının bir sakıncası yoktu ama geçmişinden o kadar çok kopmuştu ki bir geçmişi olduğunu bile silmişti kafasından. Hayatının en harika anı babasının kafasına lambayı geçirdiği andı herhalde, onu bile silik olarak hatırlıyordu. "Neyse, boşver. Önce sen anlatmalısın. Nasılsın, görmeyeli nasıl biri oldun Xealoth?" dedi gülümseyerek.

    * Yazmıştım aslında da uzatmaya çalıştım diye geç oldu biraz, uzatamadım orası ayrı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İçki en büyük yardımcımız olsun.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İçki girince, akıl çıkar.
» Akraba OLSUN YA=)
» ''Hep Var Olsun'' Olsa Olmaz Mı?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dünya Şehirleri :: Paris :: Black & Silver Bar-
Buraya geçin: