Üzerindeki kat kat bile soğuktan korumaya yetmiyordu Dexter'ı. Her hücresi üşüyordu adeta. Sırtından bıçaklanmış olması da buna ekti. Neyse ki saplanan bıçak omurgasına veya onu zor duruma sokacak bir noktaya değmemişti. Bu saldırıyı yapan kişi -onu tanıdığını sanıyordu- işini bilen biriydi. Bazı işlere burnunu sokmuştu ve böyle bir saldırı bekliyordu ama kurdun inine böyle girilmezdi. Gözlerini hafif araladığında bir buzlukta olduğunu anladı. Soğuk hava deposu da olabilirdi. Bir takım sesler duyuyordu ama beyni onları algılayacak kadar uyanık değildi hala. Yaklaşan silüetler de buna ek olunca uyanmaya zorladı kendini.Yattığı yerden duvara tutunarak doğrulmaya çalıştı. Yapabildiği tek şey sırtını duvara dayayıp oturur pozisyona geçmişti. Elini pantolonun arkasına attığında silahının kendinden alındığını farketti. Bunu yapanlar onu da almış olmalıydılar. En sonunda gördüğü silüetler netleşmeye başlamış ve birer insan şeklini almışlardı. Birisi elinde kova tutan, iki kişi karşısında duruyordu. Biri diğerine işaret yapınca -onun üst rütbeli olduğunu düşünüyordu- kovadaki suyu Dexter'ın yüzüne savurdu. Evet, bu uyanmasına yardım etmişti.
"Uyan bakalım!" diye emretti kendisine sert ve tok bir ses.
Gözlerini daha fazla açtı Dexter sanki emre uyar gibi. Ama sadece uyanık kalabilmekti derdi. Buraya neden geldiğini biliyordu. Sırtındaki yaranın nedenini de... Bir suç çetesine bulaşmış ve onları durdurabileceğine inanmıştı. Yaptıklarına göz yumamazdı hem kim bir maceraya atılmak istemezdi ki? Tüm bunları yaptığına pişman değildi. Her ne kadar sessizce ölecek olsa da. Nasıl olsa iyi bir şeyler yapmaya çalışmıştı.Ama insanlar bunu bilemeyeceklerdi. Gözlerini yukarıya çevirdi. Neyse ki sen biliyorsun, diye geçirdi içinden. Bu Dexter'a yeter de artardı bile. Sonunun her ne kadar böyle olacağını tahmin etmese de en kötüsüne hazırdı. hep iyimser olmaya çalışmıştı zaten. Bu örgüt hakkında eline geçen her bilgiye, onu çökertmiş gibi sevinmişti.
"Polis mi?" diye sordu biri diğerine adamların. "Sanmam." yanıtını alınca ise gözlerini devirdi. Gerçi polis olsa yalnız olmazdı. Hiçbir polis teşkilatı bir elemanını öylece ölüme göndermezdi. Bu adam oldukça amatör görünüyordu. Ya da bu örgüt gerçekten diğerleri gibi değildi. Adamın başı yükseldi. Gülümsüyordu. Örgütünün yüce olduğunu düşünmekle meşguldü şu an. "Konuşacak mısın? Yoksa yavaş bir ölüm mü istiyorsun? Seçim senin. Kimin için çalışıyorsun? Tüm bu faaliyetler... Kimin adına?" Dexter'ın gülmekte olduğunu görünce sustu adam. Önce kendisi gülüyordu ama karşısındaki yaralı adam hastalıklı bir gülümseme yaymıştı suratına. "Hayır gerizekalı! Hiçbir teşkilattan değilim. Sizi bu kadar uğraştıran bir amatördü, bendim evet. Demek ki ne dandik bir örgütünüz var." Gülümsemesi kahkaha şeklini alırken öksürük nöbeti de katılmıştı bedenindeki olaylara. Zar zor durdurabildiği öksürük nöbetinin ardından adamın kendisine bağırmasını dinledi. "Kapa çeneni! Bu toprakları ele geçirip adalet içinde yönetmek için kaç yılımızı verdik biliyor musun sen? Siz beyazlar en başından beri biz siyahları yok sayıp, ikinci plana attınız. Biz ise bunu size asla yapmadık. Bunca zamandır yedekte bekliyorduk ama artık zamana geldi. Forvette yer açın dostlarım. Sizin yapamadığınızı yapacağız. Buraları adaletle yöneteceğiz."
Dexter'ın adamın tutkusu karşısında dili tutulmuştu ancak o gerçeği biliyordu. İşlenilen cinayetleri, yapılan soygunları... İstifini bozmadan cevap verdi karşısındaki siyahi adama. "Bunun için kaç kişi öldürdünüz ha? Kendinize kaynak sağlama adına kaç banka soydunuz? Biliyor musun? Hepsini biliyorum. Örgütünüzü meşru gösterme çabanız. Adalet adı altında neler yaptığınızı, amaçlarınızı... Bana hikaye anlatma."
Siyahi adamın titrediğini hissetti. Damarına basmış olamlıydı. Çünkü gerçekten bir şeyler biliyordu bu adamlar hakkında. Örgüt başkanı Amerika'nın ileri gelirlerinden sayılıyor ve Amerika başkanı tarafından destekleniyordu. Zenci bir başkan döneminde böyle örgütlerin patlak vermesi doğaldı ama bu kadarını beklemiyordu. Adamın titremesi son buldu. Elini arkasına atıp silahını çıkardı ve Dexter'a doğrulttu. Dexter ise silaha bakıp gülümsüyor ve bunun son gülümseyişi olup olmadığını merak ediyordu.[/size]