Sadece aşk değildi o benim için.Başka şeylerin anlamıydı.Ona sarılıp uyumak başkaydı.Beni asla bırakmayacak gibi sarılması bitmeyecek bir aşka doğru tekrar tekrar yelken açmak gibi geliyordu.Hiçbir zaman üzülmedim onun yanındayken, izin vermedi buna.Aşk bu olmalıydı.Onunla tanıştığımdan beri başka bir dünyada gibi hissediyordum kendimi.Ay ışığı pencereden süzülüp suratına çarpıyordu.Daha da mükemmel oluyordu böyle.Gecenin sessizliği bile her şey demekti o varken.Sıkıca sarıldım ona.Bir daha bırakmamak için.
"Hala uyumadın mı sen ?" Kafamı göğsüne yasladım
"Seni düşünürken uyuyamıyorum.Yoksa sen beni düşünmek yerine uyuyor muydun ?" Soruma güldü.Bana sarılı olan kollarını biraz daha sıktı ve kafasını omzuma koydu.
"Uyuyordum ve rüyamda seni görüyordum." Bu bana bir kıvırma çabası gibi geldi.Kafamı kaldırdım ve
"Yalancı." dedim. suratına ikna edici bir ifade yerleşti.Bir kaşı aşağıda öbürü yukarıdaydı.Gülümsüyordu ve
"Seni ikna edebirim." Nasıl yapacağını sormak için kafamı hafif sola çevirdim.
"İşte böyle !" dedi ve beni gıdıklamaya başladı.
"Hahaha ! Yapma Chris dur lütfen ! Tanrım, öldüreceksin beni.Hahaha !!" Chris beni gıdıklamaya devam ediyordu.Ellerinden kaçıp salona doğru koştum.
"Gel buraya !" Salona girdiğimde gördüğüm manzara donup kaalmama neden olmuştu.Chris arkamdan gülerek geliyordu.Beni yakalamak için belimden tuttu.Tam çekecekken aynayı fark etti.ikimizde öylece kalakalmıştık. Aynadan kanlar akıyordu.Sonra bir şeyler görünmeye başladı.Burada Chris ve benim ölüm anımız gösteriliyordu.Bu odada, kanlar içinde, bu kıyafetlerle ve .. Birazdan ! Evde onlarca ölüm yiyen vardı.Chris kanlar içindeydi fakat bir tanesi ona Crucio büyüsü yapıyordu.Görünüşe göre çektiği acı inanılmaz olmalıydı. Bunu görünce çığlıklar atarak ağlamaya başladım
"Chris hayır Chris böyle ölemezsin hayır !!" Chris ağzımı yanağını yanağıma dayadı.Onun yanımda olduğunu bilmek bana kendimi iyi hissettirmişti.
"Şşşt, birisi bize kötü bir oyun oynuyor, sadece bu kadar." Ağlamaya başladım
"Tamam, tamam tatlım.Şşşy ağlama." dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.Sonra beni kollarına aldı.Tam odaya götürüyordu ki arkamızdan korkuç bir ses geldi.
"Nereye gidiyorsunuz ?" Kafamı çevirip ona baktım.Chris'te kafasını hafif arkaya çevirdi.Kendisi dönmedi.Chris'in de sesi ciddileşmişti.
"Kimsin sen ?!" Karşımızdaki adam kendinden emin bir şekilde yanıtladı
"Kaderin." Gümüş takımının bulunduğu masaya ilerledi ve birini eline aldı "Bana iyi davran Chris.Sonucu her şey olabilir." Chris bni yere indirdi ve ona döndü.Adam eline aldığı parçayla ilgileniyordu.Gözlerini ondan almadan devam etti
"İyi düşünün, hatırlayacaksınız." Biraz daha dikkatli baktım. Bu aynada gördüğümüz, Chris'e Crucio büyüsünü yapan ölüm yiyendi.Onu tanıdığımda hemen sadırdım
"Seni lanet herif !" Chris hemen belimden tuttu ve beni çekti.Ölüm yiyen asasına sarıldı ve bana doğrultarak
"Imperio !" diye bağırdı. O an, kendimi boşluktaymış gibi hissettim.Vücuduma komut veremiyordum ve düşünemiyordum.Kısa bir süre sonra bilincimi kaybettim.
"Öldür onu !" Chris'in yanına gittim.
"Asia, kurtul şu büyüden !" Chris geri geri gidiyordu
"Buraya gel, seni korkak !" Chris takılıp yere düştü.Suratında belirsiz bir ifade vardı.
"Asanı çıkar !" Kafasını sağa-sola çevirdi.
"Hayır, sana zarar vermemem Asia ! " Ölüm yiyen büyük bir kahkaha kopardı.
"Gördüğün gibi, o Asia değil." Chris can çekişiyor gibiydi
"Ama ona zarar verirsem, Asia da ölecek !" Asamı çıkardım ve Chris'e yaklaştım
"O zaman sen öleceksin, bebeğim !" Bir kaç kere Serpensortia büyüsünü yaparak asamdan zehirli yılanlar çıkardım.Ölüm yiyen onları Chris'e yöneltti.
"Kahretsin !" Chris onları durdurmaya çalıştı fakat yapamadı.Biri bacağından diğeri boynundan olmak üzere iki yılan Chris'i ısırdı.
"10 dakika içinde zehir vücuduna yayılacak." Ben ve Ölüm Yiyen bir kahkaha kopardık. Ölüm yiyen birden bana yaptığı büyüyü bozdu.Kendimi yerde buldum
"Ah .." Chris zar zor nefes alıyordu.
"Chris !" Ölüm yiyen ona Crucio büyüsünü yaptı.Engellemek için kalkmaya çalıştım fakat kalkamıyordum. Sadece Chris'in çığlıklarını ve ölüm yiyenin kahkahalarını duyabiliyordum.
Sabah
Gözlerimi henüz açamamıştım.Ama burnuma çok tuhaf kokular geliyordu.Biraz sonra bunun kan kokusu olduğunu anladım.
"Chris !" diye çığlık atıp etrafıma baktım.Her yer kan doluydu. Chris ise kapının arkasındaydı.Koşarak yanına gittim.
"Uyan aşkım !" Uyanmıyordu.Her yeri kan doluydu. Suratını ellerimin içine aldım.Küçük parmağım boğazına dokunuyordu.Oradaki yarayı fark ettim.Bu bir yılan ısırığıydı.O anda dün gece olan her şey film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden...Ona yaptıklarımı hatırladıkça bir hançer saplandı kalbime.Kafamı göğsüne yasladım.Artık kalbi neşeyle atmıyordu.Eski günlerimiz aklıma geldi.Hızlıca akan gözyaşlarım Chris'in kanına karışmıştı.Kendimden nefret ediyordum ve ona bakarak o ismi son kez tekrarladım
"Chris !"