Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Felix Demonceaux

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Camilla F. Demonceaux
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Camilla F. Demonceaux


Mesaj Sayısı : 3
Sihirsel Soy : Melez.
En Belirgin Özellik : Kontrol manyağı.
Rpg Puanı :
Felix Demonceaux Left_bar_bleue82 / 10082 / 100Felix Demonceaux Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Felix Demonceaux Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Felix Demonceaux Right_bar_bleue

Felix Demonceaux Empty
MesajKonu: Felix Demonceaux   Felix Demonceaux Icon_minitimeC.tesi Mart 19, 2011 1:36 pm

Aheste aheste süzülen güneş ışığı, gözlerini istemsizce açmasına neden oldu. Güneş, her Yaz sabahı olduğu gibi camını kavurmuş, camın önündeki yarı açık şekilde duran perdeleri ısıtmıştı. Fakat o biliyordu ki; her Yaz sabahı olduğu gibi hissedemeyecekti bu sabah. Her şeyini kaybetmişti, aslında tek bir şeye sahipti zaten: Sherlock. O da, yaklaşık 23 saat önce altın vuruş kurbanı olmuştu. Her sabah gıcırtılarla açılan yaşlı pencere, yine aynı huysuzluğuyla geriliverdi. Felicia, ciğerlerine tek seferde doldurduğu havayı bırakıverdi masmavi, berrak gökyüzüne. Kim bilirdi, belki içindeki kasvet de, o nefesle birlikte karışırdı mavi sonsuzluğa...


Sherlock'un, doğum gününde hediye ettiği kedili terlikleri giymediği için bir boşluk hissetmişti bu sabah. Ayakları üşüyordu. Kalbinin yanında küçücük bir esinti kadar hafif kalsa da... "Seni seviyorum, Felicia" diye haykıran gözleri hatırlamayacaktı bu sabah, olmamalıydı. Ağlamamalıydı, gözleri yeterince morarmıştı zaten. Ne kedili terlik, ne fotoğraflar, ne odanın her yerine sinmiş kokusu -eroinle karışmış da olsa- hatırlatamayacaktı Felicia'ya olanları. Anılar, onu eskiye götüremeyecekti; o sadece, geleceğine bakmalıydı şimdi. Titrek ayaklarını zorla paspal bir terliğe sokup, sürüye sürüye banyoya ilerledi. Belki sıcak suyla kendini arındırana dek haşlasa unuturdu olanları. İşe yarayacağını bilse yapardı bunu, kirlilik ve pişmanlık duygusunun akıp gitmesi için. İliklerine işleyen soğuk su çelimsiz vücudundan süzülerek şakırdıyordu yeşilimsi kuvetin üzerinde. Soğuk su gözyaşlarına karıştıkça yüzü gıdıklanıyordu. Arınırken hep ağlardı o. Hayır, kedili terlikler yüzünden değildi, hayır...


Kurulandıktan hemen sonra düzensizce taradı saçlarını ifadesiz suratını incelerken. Bu böyleydi. Ağlarsın, kahrolursun, gözlerinin altında mor, yeşil, sarı ve bir sürü renk halka oluşur sonra yine ağlarsın... Fakat bir süre sonra biter. Tepki vermezsin, yemek yemezsin, o çok sevdiğin waffle'ı geri çevirirsin, ve en sonunda hiçbir şeyin yoktur. Duygulardan, hislerden yoksun yaşarsın. Yaşamak denilebilirse tabi... "Acının en son durağı tepkisizliktir..." Suratında belli belirsiz, istemsiz bir tebessüm oluştu. Dudaklarının niye bu denli hüzünlü kıvrıldığına anlam veremiyordu, düşünmemişti bile, artık pek de anlamlı şeyler yapmıyordu ne de olsa... Havlu pürüzsüz teninden kayarken beyaz askılısını geçirdi kollarından. Altında ise soluk pembe bir şort vardı. Aynadaki yansımasına son kez anlamsızca baktı, hiçbir değişim yoktu.


Ruhsuzca attı bedenini, güneşin ısıttığı yatağına. Çarşaflarla cebelleşti bir-iki saniye. Yatağın karşısındaki aynadan izledi çökmüş bedenini, sayılır haldeki kemiklerini ve bol mor halkalı kollarını. Kaşık kadar kalmış suratına düşen ince telli, koyu kahverengi saçlarıyla pek de hoş bir görüntü oluşturmadığını düşündü. Aynaya baktığında hoş bir tablo görmeyi ummuyordu uzun süredir, eroin denen illete bulaştı bulaşalı umutlar yoktu. Eline geçen bir parfümü sertçe aynaya fırlattı ve tahriş olmuş boğazını zorlayarak acıyla inledi. Bacağına birkaç kırık gelmişti, fakat ağlama sebebi bu değildi; bu çok açıktı. Bu sadece ani bir patlamaydı, belki kriz, belki daha fazlası. Ruh ve beden savaşı... İyi hissetmediği muhtemeldi. İki dakikadan az süren sızlanışı bittiğinde, ciğerlerine derin bir soluk doldurup geri bıraktı. Çarşafların oluşturduğu tümsek sayılabilecek kalınlıktaki çıkıntıya yaslanarak düşünmeye başladı. Eroin... Ne kadar da tuhaftı. Evet, uzun süredir tanıdığı bu kötü dost hakkında aslında söyleyebileceği tüm şey bu kadardı: tuhaf. Asla heyecanını yitirmiyordu, üstelik sonunu bile bile... Vücudundaki çürümeleri, ruhundaki yaraları, etrafındaki değişimleri düşünmeden damarlarında dolaşmasına izin veriyordun. Sonu ya ölüm, ya da sürünmeyle sınırlıydı. Önce sevdiklerini alır, seninle dalga geçerdi; sonra ise, seni kucaklardı hasretle. Sen, ona karşı boynunu eğebilirdin yalnızca.


Düşüncelerinden sıyrıldı ve kendini ileri attı yüzünü ovuşturarak. Alnındaki terleri silerken kriz anının yaklaştığını sezdi. Buna dayanmak istemiyordu, fakat sahip olduğu en güzel şeyin katiline de boyun eğmesi onun gibi bir kıza yakışmazdı. Nefes hızında belirgin artışlar oluşurken ayağa kalktı ve eski komodine yöneldi. Sabırsızca tozlu çekmecelerin içinde dolaştırdı ellerini. Eline değen sivriliği güçsüz parmaklarıyla kavrayıp çekmesi, yüzündeki çocuksu gülümsemeye sebebiyet vermişti. Hasretin bitiminden hoşnut, gülümsüyordu. Kavuşacaktı sonunda! Sherlock'u ne denli özlediğini düşünürken mutfağa ilerledi.


Evin ne boğucu koktuğunu, ancak evine "hoşça kal" diyecekken farkedebilmişti. Buraya böyle bir elveda yakışmazdı. Anıların buharlaşması, yeni bir başlangıç olabilirdi burası için. Camları sonuna dek açtı, perdeleriyle birlikte. Hazırlıklarını tamamladıktan sonra şırıngayı ağzına kadar doldurdu. Evet, altın vuruşta kararı kesindi. Üstelik tıpkı sevgilisi gibi ölecekti, tıpkı Sherlock gibi... Ona kavuşurken, onun gibi elveda diyecekti hayata, onun gözleriyle bakacaktı son kez tavana... Heyecanın kattığı sabırsızlık, titreyen ellerini tetikliyor, şırıngayı sabit tutmakta zorlanıyordu. "Kahretsin!" diye sızlandı önce, yatağa ulaşması bile çok zor olmuştu onun için. Şırıngayı daha sakin tutmaya özen gösterirken kolundaki geniş, renkli halkalara baktı; artık damarı bulması zor bir olay değildi. Küçük bir hafıza tazelemesi sonrası, şırınganın ucunda onu kucaklamayı bekleyen ölümle gözgöze geldi. Bu, günlük alışverişleri kadar sıradan bir olaymış gibi bakmıştı şırıngadan damlayan illete. İnadına gülümsedi. Suratında uzun zamandır ilk kez bu kadar belirgin bir gülümseme oluşmuştu, alaycı bir kibirle gerilmişti ince dudakları. "Sonunda heyecanını yitirdin öyle mi?" Eroinle oynadıkları gerçekçi, acı dolu oyun bitmişti sonunda. Saklambaç ya da köşe kapmaca... bu oyunun adını koyamamıştı senelerce. Kör ebe olabilir miydi? Eroin onu köreltiyordu, ruhunu, bedenini, beynini... Evet, bu gerçekçi oyunun sevgilisini ondan almasına lanet okurken, şırıngayı damarına sertçe sapladı. Damarına yaydığı düşmanına seslendi buruşmuş suratıyla. "Ben kazandım..."


Hisler köreliyordu yine, alışılmış bir durumdu bu. Boynunun yanından süzülen boncuk boncuk terler, dudaklarına ulaşıyordu. Gözlerinin üzerine çekildi beyaz perde, mutluydu. Ve aşk damarlarındaydı şimdi. En acımasız, tutkulu, kekremsi haliyle. Aşk ölüm kadar güçlüydü...




Not: Başka bir sitede kullandım fakat ordan kopyaladığımda buraya kalın olarak geçiyordu, normal geçsin diye yeniden yazdım ve değişiklikler yaptım. Umarım sorun olmaz, kanıtlayabilirim zaten.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrasteia Quiwen
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Adrasteia Quiwen


Mesaj Sayısı : 1865
Gerçek İsim : Ayşin.
Sihirsel Soy : Safkan.
Özel Yetenek : Çataldil.
En Belirgin Özellik : Kibri ve umursamaz tavırları.
Rpg Puanı :
Felix Demonceaux Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Felix Demonceaux Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Felix Demonceaux Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Felix Demonceaux Right_bar_bleue

Felix Demonceaux Empty
MesajKonu: Geri: Felix Demonceaux   Felix Demonceaux Icon_minitimeC.tesi Mart 19, 2011 3:27 pm

Rpde isminiz geçmediğinden kanıt istemeliyim.^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrasteia Quiwen
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Adrasteia Quiwen


Mesaj Sayısı : 1865
Gerçek İsim : Ayşin.
Sihirsel Soy : Safkan.
Özel Yetenek : Çataldil.
En Belirgin Özellik : Kibri ve umursamaz tavırları.
Rpg Puanı :
Felix Demonceaux Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Felix Demonceaux Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Felix Demonceaux Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Felix Demonceaux Right_bar_bleue

Felix Demonceaux Empty
MesajKonu: Geri: Felix Demonceaux   Felix Demonceaux Icon_minitimePaz Mart 20, 2011 6:29 am

    Betimleme: 20/30
    Renk ve Paragraf Düzeni: 10/10
    Uzunluk: 5/5
    İmla Düzeni: 9/10
    Anlatım: 25/30
    Kurgu: 13/15
    Toplam: 82

    Fiziksel betimlemeler yoğun ve tutarlı olmasa da insanı etkileyen bir anlatımın vardı. Kurgudandır belki, bilemiyorum. Ama beğendim. Cümle içinde geçen ‘yaz’ kelimesi büyük harfle başlamaz. Yazımı yanlış olan bir diğer sözcük de waffleı olması gerekirken waffle’ı şeklinde yazılan sözcüktü.
    Godric's Hollow Rpg'ye hoş geldiniz. Keyifli rpler.^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Felix Demonceaux
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Felix Demonceaux
» Felix Xavier Carter
» Steve Felix Maclean
» Felix Xavier Carter

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter İşlemleri :: Puan Belirleme-
Buraya geçin: