Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bir bitiş ve bir başlangıç...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Xantharia La'Quiniela
Büyücü
Büyücü
Xantharia La'Quiniela


Mesaj Sayısı : 3
Gerçek İsim : Dolunay
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Gülümsemesi
Rpg Puanı :
Bir bitiş ve bir başlangıç... Left_bar_bleue95 / 10095 / 100Bir bitiş ve bir başlangıç... Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Bir bitiş ve bir başlangıç... Left_bar_bleue48 / 10048 / 100Bir bitiş ve bir başlangıç... Right_bar_bleue

Bir bitiş ve bir başlangıç... Empty
MesajKonu: Bir bitiş ve bir başlangıç...   Bir bitiş ve bir başlangıç... Icon_minitimeC.tesi Şub. 26, 2011 4:05 pm

Ne garip şeydi aşk... Hayır, hayır... Bu aşk olamazdı. Bu olsa olsa sevgiydi. Belki sevgi bile ağır gelmişti şu an. Bağımlılık, yalnızlık korkusu ya da en doğrusu 'alışkanlık'. Mark artık sadece bir alışkanlıktı Xantharia için. Sigara gibiydi. Daha ne olup bittiğini bile anlayamadan birden zehirlemeye başlıyordu insanı. Bu zehir kanında o kadar uzun zamandır dolaşıyordu ki Xantharia kurtulamamıştı bir türlü. Ama bu gün, temizlendiğini hissedebiliyordu. Özgürdü, kalbinde o boğucu sıkıntıdan eser kalmamıştı. Mark'ın yanında hep mutsuz olurdu ama artık sevinç kahkahaları atmak istiyordu. Nasıl olmuştu da böyle, birden bire değişmişti her şey bilmiyordu. Ama şikayetçi değildi doğrusu. Xantharia bütün bunları düşünürken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişti bile. "Xantharia! Beni duyuyor musun? Sana o serseri şöför parçasından kurtul diyorum." Mark'ın sesi bütün odada yankılandı ve Xantharia birden nerede olduğun hatırladı. Mark'ın yatağındaydı ve korkunç bir hata yapmak üzereydi. Nasıl bu kadar salak olduğuna inanamıyordu. Kendini toparlayıp soğuk bir sesle "Sözlerine dikkat et." dedi. Mark gibi birinin Teodor hakkında böyle konuşmasına izin veremezdi. Mark şaşkınlıkla konuşmaya devam ediyordu "Gerçekten inanamıyorum! Benim karşımda o terbiyesizi koruduğuna inanamıyorum. Nasıl-" Xantharia Mark'ın konuşmasını bölerek "SANA SÖZLERİNE DİKKAT ET DEDİM!" diye bağırdı. Mark beklemediği bu tepki karşısında ilk an cevap veremedi ama sonradan kendini toparladı ve "Peki küçük hanım, buna ne diyeceksin bakalım... Ya o ya ben. Seçimini yap." dedi. Xantharia bunu beklemiyordu ama iyi de olmuştu. Mark Xantharia'nın boynuna atılıp 'Tabi ki sen.' diyeceğine o kadar emindi ki suratının alacağı şekli merak ediyordu. Gerçi olması gereken de buydu. Uzun bir küslüğün ardından barışmışlardı ve araya bu mevzu girmemiş olsaydı şu anda sevişiyor olacaklardı. Xantharia barışmak için çok çaba sarf etmişti, hatta birazdan ona bekaretini verecekti ama birden değimişti işte. Sanki birden bire bir tuğla düşmüştü kafasına. Daha önceki kavgalarının ardından hep pişmanlık duymuşu ama bu sefer farklı olduğunu biliyordu. Asıl kalırsa hayatının yanlışını yapmış olacaktı. Ayağa kalkarken kendinden emin bir sesle "Teodor." dedi. Mark o kadar şaşırmıştı ki yanlış duyduğunu farz ediyordu "Ne dedin sen?" diye üsteledi. Ama Xantharia kararında emindi. Şöförünü bile bu zavallı adama tercih edebilirdi. Xantharia "Teodor dedim. Onu seçiyorum." diye çıkıştı. Mark kendine o kadar güveniyordu ki Xantharia'nın şaka falan yaptığını zannetti. Ya da tam yakınlaşmışken bu konuyu açtığı için bozulmuştu ve naz yapıyordu. Yoksa onu her zaman deliler gibi seven Xantharia'sının bir şöförü tercih etmesi olacak şey değildi. Ama Xantharia çoktan giyinip kapıya yönelmişti bile. Mark arkasından bağırmayı denedi ama artık çok geçti. Her şey birden olup birmişti ve her ikisi de olanlara anlam veremiyordu. Neyse ki Xantharia bir anlam aramıyordu. Onun yerine hızla merdivenlerden aşağı iniyordu. Teodor beklemiş miydi acaba... Xantharia onun gitmeyeceğini biliyordu. Kovalasa bile söz konusu Xantharia olunca beklerdi. Sonuçta aldığı emir kesindi. "Ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun kızımı koruyacaksın." demişti babası ona. Ama Xantharia Teodor'un bunu görev için yapmadığını biliyordu. Zamanla aralarında bir bağ oluşmuştu. Abi - kardeş gibi seviyorlardı birbirlerini. Xantharia Teodor'a her şeyi anlatırdı. Gerçi anlatmasa bile Teodor bir bakışta anlardı. Xantharia'nın bu gece buraya Mark'la ilk defa birlikte olmak için geldiğini de biliyordu. Bu yüzden Xantharia arabanın başında bekleyen Teodor'u gördüğüne şaşırmadı. Asıl şaşırdığı Teodor'un ağlıyor olmasıydı. Xantharia doğduğundan beri tanırdı onu ve daha önce hiç ağlarken görmemişti. Büyük bir ihtimalle Xantharia'nın artık bir 'kadın' olacağı gerçeği üzmüştü onu ve kabüllenmek ağır gelmişti. Ama hiçbir şey olmamıştı işte. Teodor Xantharia'yı görür görmez gözündeki yaşları sildi ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalıştı. Beraber olmamışlardı demek... Teodor buna neden bu kadar sevindiğini bimiyordu ama onların birlikte olmasını hiç istememişti zaten. Xantharia hala Teodor'un gözünden süzülen yaşları unutmamıştı. Koşarak ona sarıldı ve uzun zamandır bu kadar mutlu ve huzurlu olmadığını fark etti...


En son Xantharia La'Quiniela tarafından Salı Mart 01, 2011 6:46 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
C. Teodor Bartolomé
Büyücü
Büyücü
C. Teodor Bartolomé


Mesaj Sayısı : 3
Sihirsel Soy : Melez
En Belirgin Özellik : Bakışları
Rpg Puanı :
Bir bitiş ve bir başlangıç... Left_bar_bleue99 / 10099 / 100Bir bitiş ve bir başlangıç... Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Bir bitiş ve bir başlangıç... Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Bir bitiş ve bir başlangıç... Right_bar_bleue

Bir bitiş ve bir başlangıç... Empty
MesajKonu: Geri: Bir bitiş ve bir başlangıç...   Bir bitiş ve bir başlangıç... Icon_minitimeSalı Mart 01, 2011 4:10 pm

Bir yol ancak bu kadar uzun olabirdi Teodor için. Birden arabayı bir yere çarpıp her şeyi bitirmeyi bile düşündü. Sonra birden bire büyücü olduğunu hatırladı. Arabayı uçurumdan aşağı yuvarlasa bile bir büyüyle kurtulabilirdi. Hem zaten Xantharia'ya kıyamazdı. En anlam veremediği şey ise bu düşünceleriydi. Üstelik Xantharia yetişkin biriydi ve kiminle beraber olmak istiyorsa onunla olabilirdi. Bu kişi Mark bile olsa... O adamın düşüncesi bile Teodor'u çıldırtmaya yetiyordu. O hiçbir zaman Xantharia'yı hak etmemişti. Teodor onların son kavgasıı hatırladı. O kavganın ardından neredeyse bir yıl konuşmamışlardı. Mark denen o pislik Xantharia'ya tokat atmıştı. Teodor bunu öğrendiğinde Mark'ı bulup ona bunun bedelini ödetmiş ve bir daha Xantharia'nın kılına zarar verirse onu öldüreceğini söylemişti. Tabii ki bütün bunlardan Xantharia'nın haberi yoktu ve öyle kalması gerekiyordu.
İçinden ne zaman Mark'ı öldürmek geçse kendi kenine 'Xantharia için' diye mırıldanıyordu. 'Onun mutluluğu için...' Buna inandırmıştı kendini. Xantharia'nın mutsuz olacağını düşündüğü için üzülüyordu. Sonuçta onun abisi sayılırdı, endişelenmek en doğal hakkıydı. Peki neden konuşmuyordu, neden itiraz etmiyordu ki? Bunun cevabını çok iyi biliyordu aslında. Çünkü Xantharia'yı kaybetmekten korkuyordu.
Sonunda otelin önüne geldiklerinde Teodor arabayı durdurdu ve çıkıp Xantharia'nın kapısını açtı. Bütün bunları yaparken onun gözlerine bakmamak için çaba sarf ediyordu. Bir an her şeyi değiştirebileceğini düşündü. Onu durdurmalı mıydı? Ne diyecekti ki, gitme mi? Olabilirdi. Hem sonrasını önemsemiyordu, şimdi durdursa yeterdi. Xantharia'nın o adamla birlikte olmasını engellemek istiyordu ve eğer bunu yapmazsa hayatının geri kalanında pişmanlık duyacağını hissediyordu ama yapamadı. Beyninin içinde dönüp dolaşan onca sese rağmen tek bir kelime bile çıkmadı dudaklarının arasından. Sessizce izledi Xantharia'nın gidişini.
Ve yalnızlık... Her şey için geç kalınmış bu saatte hiçbir şey yapamamak... Duygularına anlam verememesi onlara yenilmesini engellemiyordu. Düşünmemeye çalışsa da aklı yüzlerce kabusla doluydu. Xantharia'nın şimdi o adamın kollarında olduğu düşüncesi neredeyse nefes almasını bile engelliyordu. Ne kadar uğraşsa da kendine gelip mantıklı davranamıyordu. Yapması gerekenle yapmak istediği arasında o kadar büyük bir fark vardı ki... Gitmesi gerekiyordu ama içindeki o his ona otele dalıp Mark'ı öldürmesini söylüyordu. Bir an elini asasına götürdü. Olmayacak şey değildi aslında. Ama nereye kadar engel olabilecekti ki? Mark gidecek bir başkası gelecekti. Belki de kendine asıl sorması gereken soru başkaydı. Sorun Xantharia'nın Mark'la beraber olması gerçeği miydi, yani sorun Mark mıydı, başka biri olsa sorun ortadan kalkar mıydı ki? Bu soruların nereye doğru gittiği düşncesi bile Teodor'u korkutmaya yetiyordu. Hem kendine hesap vermek zorunda değildi. Sadece Xantharia'nın büyüdüğünü kabullenemiyordu o kadar.
Sonunda kendini ikna ettiğini düşünerek arabanın kapısını açmak için hamle yaptı. Ama kapıyı açtığında buradan uzaklaşma düşüncesinin o kadar da iyi bir fikir olmadığını anladı. Her şeye kendince bir açıklama getirmişti ama gözlerinden süzülen bu yaşları anlayamıyordu. En son ne zaman ağladığını bile hatırlamıyordu.Duyduğu sinirle arabaya bir yumruk attı. Kendinden ve çaresizliğinden utanıyordu. Gidebileceği bir yer yoktu ama kalamazdı da.
Sonra her şey değişti. Bir an hayal gördüğünü zannetti ama gerçek tüm muhteşemliğiyle karşısındaydı işte. Xantharia dışarı çıkıyordu ve yüzünde farklı bir gülümseme vardı. Hani gözlerinin içi gülüyor derlerdi ya öyleydi işte. Teodor aceleyle gözündeki yaşları sildi ve kendin toparlamaya çalıştı. Xantharia ona yaklaşıp sarıldığında bu anın hayatının en mutlu anı olduğuna yemin edebilirdi. Bütün düşünceler yok olup gitmişti artık. Teodor belki de hayatında ilk defa Tarıya şükrediyordu. Nasıl olduğunu bilmyordu ama bir mucize olmuştu işte. Xantharia kollarının arasındaydı üstelik Mark'la da beraber olmamıştı. Biraz önce cinayet işlemeyi düşünürken şimdi sevinçten çığlık atabilirdi.
Konuşacak ne çok şey vardı... Teodor bir yandan neler olduğunu merak ediyor, bir yandan da önemsemiyordu. Xantharia kollarını açınca Teodor da onu bırakmak zorunda kaldı. Bir an onun güzel gözlerine bakıp gülümsedi. Aralarında gizli bir anlaşma vardı sanki. Birkaç saniyelik bu bakış ikisini de aklındaki bütün soruları cevaplamaya yetmişti. Adeta birbirlerine teşekkür ediyorlardı. Bir süre konuşmadan öylece durdular. Teodor Xantharia'yı çok iyi tanıyordu ve o gece eve gitmek istemeyeceğini biliyordu. Sanki biraz önce hiçbir şey olmamış gibi doğal bir tavırla ve gülümseyerek
"Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bir bitiş ve bir başlangıç...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Başlangıç

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dünya Şehirleri :: Paris :: Cœur Oteli-
Buraya geçin: