Harry koşarak yatak odasına çıktı.Tam pencerenin önüne vardığında,Dursley'lerin arabası garaj yolundan çıkıp sokağa dönüyordu.Dedelus'un silindir şapkası arka koltukta,Petunia Teyze ile Dudley'in arasında görülebiliyordu hala.Araba Privet Drive'ın sonunda sağa döndü,batan güneşin ışığıyla camları bir an için kızıla döndü,sonra da gözden kayboldu.
Harry,Hedwig 'in kafesini,Ateşoku'nu ve sırt çantasını aldı,anormal şekilde düzenli yatak odasına bir kez daha göz gezdirdi ve yalpalaya yalpalaya aşağıya indi.Hole inip kafesi,süpürgeyi,çantayı merdivenin dibine bıraktı.Hava hızla kararıyordu şimdi,akşam ışığında hol gölgelerle doluydu.Burada bu sessizlikte durup evden bir daha geri dönmemek üzere eğlenmek için dışarı çıkıpta Harry evde tek başına kaldığında,yalnız geçirdiği o saatler ender bulunur bir zevkti: hemen buzdolabından güzel bir şey kaptıktan sonra koşarak yukarı çıkıp Dudley'nin bilgisayarında oynar ya da televizyonu açıp kanallar arasında canının istediği gibi gezinirdi.O zamanları hatırlamak hafif bir boşluk duygusu veriyordu insana;sanki kaybettiği bir kardeşi hatırlamak gibi.
'' Etrafa son birkez daha bakmak istemiyor musun ?
Dudley kusmuştu üstüne,ben onu Ruh emicilerden kurtardıktan sonra...Meğer şükran duyuyormuş,inanabiliyormusun?... Ve geçen yaz,Dumblodore şu ön kapıdan içeri girmişti.
Harry bir an daldı,Hedwig de onu kendine getirmeye çalıştı. Harry ön kapıya daldı.
- Ve şurasıda ,Hedwig. Harry Merdivenin Kapısını Açtı.Benim eskiden uyuduğum yer.Sen beni tanımıyordun o zaman. Vay çok küçüşmüşüm.
- Evet Harry,dedi Hedwig.
Sonra 7 Potter motora binip Arnavutluktaki ormana sığındılar.
Hermione : Harry yinemi ama! Yine saçma yerlerden biri
- Ne saçması Hermione,burası gayet iyi .
Ron onlara bakar,güler. Ve o gece gülerek eğlenerek Harry ilk nöbetini tutar.Akşam birşey olmaz.Ve Herkes düğüne doğru yol alır...
( Arkadaşlar elim ağrıdı.Şimdilik böle kabul etseniz. )