Beyoncé Knowles

Konu: Beyoncé Knowles Perş. Mart 11, 2010 3:56 pm

Koşuyordum, hiçbir şey düşünmeden sadece koşuyordum. Arkama bakmadan, önüme ne çıkacağını düşünmeden.. Çünkü çok korkmuştum, ne işim vardı benim yasak ormanda? Off, nereden gelmiştim buraya! Nefesimin kesileceğini hissettiğim bir anda bir ağacın arkasına yığıldım. Hava çok karanlıktı ve azıcık dinlenmek bana pek de korkutucu gelmemişti. Gözlerimi kapattım ve kafamı arkaya yaslayarak rüzgarın korkunç ve hırçın sesini dinlemeye koyuldum. Derken bir anda pek de uzaktan gelmeyen bir yaprak hışırtısıyla yerimden sıçradım. O da neydi öyle! Bir an üstümde hissettiğim baskın korkudan olacak:
İmdaaaaaaaaaaaaaaaat!
diye bağırdım. Bağırdığımın farkına sırf ben varmış olmasam gerek ki oradaki korkunç şey yavaşça üstüme gelmeye başladı. Korkunç gözleri vardı, insana sanki bir daha hiç mutlu olamayacakmış hissini veren gözler.. Bir an aşırı derecede terlediğimi hissettim ve etraf dönmeye başladı.
Gümmmmmm!
Yataktan düşmüştüm. Uyandığımda kan ter içindeydim. Kendi kendime mırıldandım:
Neyse ki sadece bir rüyaymış, neyse ki sadece bir rüyaymış!
Zaten her yıl aynı şey olurdu.. Okulun ilk günü benim için bir nevi ölüm günüydü. Nefret ederdim her sene buraya yenilerin gelmesinden, nerfret ederdim! Ama elden ne gelir ki? İsteksiz isteksiz yerden kalkarak ayaklarımı sürüye sürüye banyoya doğru ilerlemeye başladım. Aynaya baktım ve dedim ki:
Hey Beé, her zamanki gibi muhteşem görünüyorsun!
Bunu çok sinirli bir şekilde söylemiştim çünkü saçlarım elektrik çarpmış gibi kabarmıştı ve ben korkunç görünüyordum. Bu görüntüme daha fazla tahammül edemeyeceğimin farkında olduğum için hızlıca üstümdekileri çıkarıp kirli torbasına attım ve banyoya girdim. Genelde hep ılık suyla yıkanırdım ama bugün her zamanki günlerden biri değildi ve ben soğuk suyla yıkanacaktım. Güzelce banyomu yaptıktan sonra çıktım ve saçlarımı kuruttum. Üstüme güzel bir şeyler seçtikten sonra dişlerimi fırçalamayı unuttuğum geldi aklıma.
*Tuhaftır ama genel olarak dişlerimi kahvaltıdan önce fırçalarım.
Bu sefer sabahkinden daha hızlı adımlarla banyoya gittim ve diş macununu diş fırçama sıkmamla üstüme damlaması bir oldu.
Oh, lanet olsun! Bu üstümdeki en güzel bluzumdü! Ne kadar da iğrenç bir gün, daha kötü ne olabilir ki!
Dişlerimi fırçalamayı bitirdikten sonra gidip üstüme daha güzel bir şeyler bakındım ve en sonunda kenarlarında ufak dantel süslemeleri olan kahverengi bluzumde karar kıldım. Tam ayakkabımı giyip kahvaltıya yetişmek için odamdan çıkacaktım ki kapıyı açmamla bir adama çarpıp yere düşmem bir oldu. Bir an sanki kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldu ve kafamı kaldırdığımda söylebildiğim tek şey:
Ja-ja-ja-jake!
oldu. Kapıdaki erkek arkadaşımdı ve sabah yeni uyanmış en kötü halimi görmesini istemezdim. Yüzüne o aşık olduğum mağrur gülümsemeyi takınarak:
Günaydın Beé!
dedi. Sesi, içimi ısıtmıştı. Bir an yüzüne bakakaldım ve en sonunda kendimi toparlayarak:
Günaydın Jake! Burada ne işin var?
dedim. Bizi dışarıdan gören biri iki kanka sanardı ama biz tam aksine birbirini çok seven iki sevgiliydik.
Sanırım 3 aydan sonra gelip kız arkadaşımı görmek için illa ki bir sebebim olması gerekmiyor, yanılıyor muyum?
Bunları söylerken yüzündeki muzip gülümseme de gözümden kaçmadı hani.
Yo, hayır ben onu demek istemedim. Sadece biraz şaşırdım.
dedikten sonra daha fazla konuşarak kendimi alçaltmak istemediğim aklıma geldi ve ani bir hamleyle boynuna atılarak kulağına fısıldadım:
Seni çok özledim.
Ben de seni çok özledim bitanem.
Bu karşılığı beni rahatlatmıştı. Demin verdiğim garip tepkilerin pek de umrunda olmadığının farkına vardıktan sonra konuyu değiştirerek:
Tatilin nasıl geçti?
diye sordum. Suratında garip ve ani bir bozulma hissettim. Tam nedenini anlamaya çalışırken kafama şimşek gibi inen cevabı geldi:
Korkunç teyzem ve eniştemin yanında ne kadar iyi bir tatil olabilirse. Ayrıca söz vermiştin ama bütün yaz beklememe rağmen senden bir mektup bile gelmedi Beé..
Evet haklıydı, bu yaz ona bir tane bile mektup yollamamıştım.
Be-be-be-ben.. Sadece bilmiyorum, yollamayı unuttum sanırım. Ama bunun için bana kızmamalısın. Ailem bütün bir yaz bana beni ne kadar çok özlediklerini söyleyip durdular ve her güne başka bir plan yapmışlardı. O koşuşturmaca da..
Aklına bile gelmedim desene. Tabii ki, haklısın ama. Kim ailesinin yanında can sıkıcı bir erkek arkadaşı hatırlamak ister ki!
Lütfen tuhaf tuhaf konuşma Jake! Seni ne kadar çok sevdiğimi bile bile bana tüm bu sözleri söylemen bana bir hakaret gibi geliyor.
Neyse Beé, 3 ay bekledikten sonra ilk buluşmamızı bu kötü ve iç karartıcı sohbetlerle mahvetmek istemiyorum. Sen kahvaltı ettin mi bakalım?
diye sordu.
Hayır. Demin çarpıştığımızda kahvaltıya gidiyordum Jake
dedim ve ona hafif sinirli, hafif dalga geçer gibi bir bakış attım. O da:
O zaman ben sizi yemeğinizden alıkoymayayım hanımefendi.
dedi ve gülümsedi. Daha sonra da beni biraz kenara çekerek kapıyı çekti ve kolunu boynuma dolayarak:
Hadi kahvaltıya gidelim.
dedi ve gülüşerek ilerlemeye başladık..

Konu: Geri: Beyoncé Knowles Perş. Mart 11, 2010 4:00 pm

Renkler çok saçma olmuş .Düzenlemek ister misin yoksa böyle mi puanlansın?

Konu: Geri: Beyoncé Knowles Perş. Mart 11, 2010 4:01 pm

düzenlerim

Konu: Geri: Beyoncé Knowles Cuma Mart 12, 2010 2:27 pm

Betimlemelerin azdı. Renklendirmelerin yine olmamış. İmla hataların pek fazla yoktu. Hayal gücün mü yok ya da kullanamıyor musun anlamış değilim. Ama konu çok sıradandı.

Puanlama Sistemi:
Betimleme: 30 / 13
Renk ve Paragraf Düzeni: 10 / 4
Uzunluk:10 /5
İmla Düzeni: 20 / 16
Anlatım: 30 / 15

Toplam: 53 . ^^

» Moniqué Alice Knowlés