Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ailsa Lotharingia

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Ailsa Lotharingia
Biçim Değiştirme Profesörü
Biçim Değiştirme Profesörü
Ailsa Lotharingia


Mesaj Sayısı : 63
Gerçek İsim : Aslı
Patronus : Panda. Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Sıradanlıktan hoşlanması.
Rpg Puanı :
Ailsa Lotharingia Left_bar_bleue95 / 10095 / 100Ailsa Lotharingia Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Ailsa Lotharingia Left_bar_bleue48 / 10048 / 100Ailsa Lotharingia Right_bar_bleue

Ailsa Lotharingia Empty
MesajKonu: Ailsa Lotharingia   Ailsa Lotharingia Icon_minitimeCuma Eyl. 02, 2011 12:45 pm

    Sabahları daha gün ışımadan uyanmayı seviyordu Melanie; Daha gürültücü, kaba komşularından ve rahatsız edici Londra trafiğinden ses gelmeye başlamadan. Bir süreliğine de olsa sessizliğin tadını çıkarmayı ve huzurla, beceriksizce yaptığı kahvesini içebilmeyi seviyordu. Sabahtan akşama kadar, hatta bazı gecelerde buna dâhil oluyordu- aralıksız müzik yayını yapan bir bar gibiydi sinir edici komşuları, onlara büyü yapmayı ne kadar da çok istiyordu cadı. Belki kaliteli müzik çalarlarını patlatabilirdi ya da hiç büyü kullanmadan CD'lerini zevkle elleriyle paramparça edebilirdi. Evet, bu kesinlikle onun çok hoşuna giderdi. Kendi evine uyguladığı ses geçirmeme büyüsü bile onlardan gelen sesi engelleyemiyordu. Sanki onların yayınlarına da bir büyü yapılmış da ses kalkanını aşabiliyormuş gibi. Kafasının içerisinde tur atmaktan zevk alan büyüleri düşündü cadı, hepsi güzel ve yasal şeyler sayılmazdı. Tabii sabahları her zaman yarım açık olan pencerelerinin önüne olgunlaşmamış ve saksısından sökülmüş bir adamotu da koyabilirdi, bu onları birkaç saat oyalardı ve o sırada Melanie çoktan evden çıkıp, yola koyulmuş olurdu.

    Ah, evet. Bitki bilimi, belki de şu dünya üzerinde uğraşmayı en çok sevdiği bölümdü. Büyü öğrenimi gördüğü senelerde başını bu tür değişik bitkileri içeren kitaplardan hiç kaldırmadığını ve umursamaz, çokbilmiş arkadaşlarının dalgalarını hatırladı. Şimdi o arkadaşların çoğu bir şey yapmıyordu, daha doğrusu yapamıyordu. Sadece bir tanesi iyi bir mevkiye gelmişti, aslında aile takviyesi olmasaydı onunda gelemeyeceği belliydi. Torpil belki de bende olmayan tek şey. Büyü ile elde edemediğim. Normal zamanda düşünmediği bunca şeyi neden bugün, aynı anda düşündüğünü merak ediyordu cadı, belki de bugün Sihir Bakanı'nı kanlı canlı olarak ilk kez karşısında göreceğini düşündüğü içindi. Ona İmperio büyüsü yapıp kendisine torpil yaratma fikri geldi birdenbire aklına. Sonra da ne kadar saçmaladığını fark edip, oturduğu yerde sinsice büzüştü. Kendi bakanına saldırmak isteyecek kadar gözü dönmüş biri değildi, her zaman huzurdan ve sessizlikten yana olduğunu söylemez miydi kendisine? Komşularından kurtulma isteği de bu amacına yönelik değil miydi? Soğumaya yüz tutmuş kahvesinden son bir yudum aldı. Ne kadar süredir bu pencerenin önünde durmuş, öğlen vakitleri insan bombardımanına tutulan sokağı izliyordu, kendisi de bilmiyordu. Derin bir nefes alarak ciğerlerine temiz hava yükledi. Heyecanını bastırmak için yapabileceği tek şey buydu.

    Bugün için ne kadardır beklediğini bilmiyordu Melanie. Diğer profesörler arasında hiçbir tanıdığının olmadığını fark etti. Herhalde oraya gidip köşede bekleyecek ve çoktan kaynaşmış insanların zevkli sohbetlerine kulak verecekti. Belki de bugünü boşu boşuna beklemişti, sıkılıp bir köşeye sineceği farklı bir zaman ve farklı bir mekânda olabilirdi. Bunun için günlerdir evinde vakit öldürmüyor muydu? Son iki haftada kaç kahve içtiğini kim tahmin edebilirdi ki? Evden o kadar uzun süredir çıkmıyordu ki ancak bu sabah sütün bozulmaya yüz tuttuğunu fark edebilmişti. Kafasının neden bu kadar dağıldığını bilmiyordu ama çabucak silkelenip kendisine gelmesi şarttı. Kahve kupasını musluktan açtığı temiz sudan geçirdi ve tezgâhın kirli bulaşıklar için ayırdığı kısmına düzgünce yerleştirdi. Banyoya doğru ilerledi ve lavaboda yüzünü yıkadı. Soğuk su onda istediği etkiyi yapmıştı. Kahvenin yapamadığını buz gibi bir su saniyeler içerisinde başarıyordu. Ilık bir duş aldıktan sonra yatak odasına doğru ilerledi. Açık mavi yatak örtüsünü düzgünce toparladı, bu iş için büyü yapmaya gerek olduğunu düşünmüyordu. Uçlarından sular damlayan saçlarını kuruttu, sadece omuzlarına gelmeleri Melanie için özellikle kolaylık sağlıyordu. Rapunzel gibi saçları olan kişileri sevmiyordu, kendisi bir kere dokuz yaşındayken öyle uzun saçlara sahip olmuştu. Bakımının ne kadar zor olduğunu da hatırlayabiliyordu. O saçı iki gün taramasan ertesi günü tarak da sende içinden çıkamazdın. Gardırobundan açık pembe, uzun bir elbiseyi çıkardı. Çok da uzun sayılmazdı aslında, giydiğinde ayakları oldukça iyi görülebilirdi. Etek bölümünde birçok tül bulunuyordu, üst kısımda da straplez bir yakası vardı. Melanie elbiseyi giymekte zorlanmadı, vücut hatlarını kolayca belli ediyordu. Bel bölgesini kumaş tamamen sarmıştı ve elbiseninkinden biraz daha açık pembe renkte olan ayakkabıları ile güzel bir uyum sağlamıştı. Ayakkabısı için özellikle yüksek topuklu seçmemişti cadı, nereye gideceğini çok iyi biliyordu. Kahire'de on santim topuklular ile bata çıka yürümek istemezdi, bu yüzden babet türü bir ayakkabı ile rahat edeceğini düşünmüştü. Hâlâ da bu düşüncesinden memnundu. Saçlarını ise açık bırakmaya karar vermişti, her ne kadar Mısır sıcak bir ülke olsa da. Özenle zik zak biçiminde ayırdığı saçlarına krem sürdü. O kavurucu güneşin altında kurumalarını da istemezdi elbette. Açık pembe bir ruj ve siyah rimel ile artık gitmek için hazır olduğunu düşünüyordu. "Eh, gitme vakti artık." diye mırıldandı.

    Beyaz çantasının içine asasını yerleştirdikten sonra saate bir göz attı. Sabahtan bu yana çok fazla şey yaptığını düşünüyordu cadı ama daha gitmek için çok erkendi. İki saat kadar bir süre vardı ve ilk gidip bekleyen kişi olmak istemezdi. Yan taraftan rap müzik seslerinin geldiğini işitebiliyordu Melanie ama yakın bir zamanda çıkacağını bildiği için öfkelenmek istemedi. Asıl merak ettiği şey, apartman içerisinde bu gürültüden kendisinden başka hiç mi kimse rahatsız olmuyordu? Kendi kulakları çok hassastı da kendisi mi bilmiyordu? Biraz dışarıda hava alıp, bu gürültüden uzaklaşmak ona için iyi gelecekti. Evin içerisinde bir sorun olup olmadığını görmek için dolaştıktan sonra kapıyı kilitleyerek dışarı çıktı. Göz alıcı güneşin yine tepede olduğu bir gündü. Ama şems bulutlarla saklambaç oynuyor gibiydi, bir görünüyor bir görünmüyordu. Hyde Park'ta biraz oturmak ve bir soğuk limonata içmek istedi. Evine çok uzak olmayan parka yürürken yoldan canının çektiği içeceği aldı. Sokakta dönüp kendisine bir uzaylıymış gibi bakanlar vardı. Melanie birden kendini düğününden kaçmış ve Londra sokaklarında gelinliğiyle yürüyormuş gibi hissetti. Birisinin kendisine böyle baktığını fark etmeyeli bayağı olmuştu herhalde. Parka vardığında banklara oturmaktan ister istemez çekiniyordu. Zaten açık bir renk olan kıyafetini hemen, önemsiz bir nedenle kirletmek istemezdi. Bu yüzden park içerisinde yürümek isteyenler için ayrılmış kum parkurunda turlamaya başladı, güneşin kaybolduğu anlarda serin bir rüzgâr saçını bir o yana bir bu yana savuruyordu. Yavaş yavaş gitme zamanın yaklaştığını fark eden Melanie, kuytu sokaklardan birine doğru ilerledi. Cisimlenmek için ıssız, uygun bir yer bulunca asasını çıkardı ve gözlerini kapattı.

    Gözlerini açtığında gözüne dik bir açıdan giren güneş, Melanie'yi kör etti. Mısır'ın bu özelliğine alışık değildi, bu yüzden cadı birkaç saniye bekledi ve çantasına attığı davetiyeden yolunu bulmaya çalıştı. Seçtiği ayakkabıdan bir rahatsızlık duymadığı için mesuttu. Her adımını attığında biraz daha heyecanlanıyordu, birkaç dakika içerisinde varmış olacaktı. Tapınağı gördüğünde şaşkınlıkla dilini yuttu, hayatında bu kadar harika bir yapı daha gördüğünü sanmıyordu cadı. Burası üç tane devasa sütunun üstüne kurulmuş gibi görünse de altında ne kadar karmaşık altyapıların yattığını Melanie ancak hayal edebilirdi. Duvarlara çiviler ile yapılmış hiyeroglifleri görünce ise nefesini ister istemez tuttu. Geçmiş insanlarının böyle şeyleri nasıl hayal edip, yaptıklarını merak etmemek elde değildi. Hiçbir büyücü ya da Muggle Mısır'ı görmeden ölmemeliydi. Bu tür hazinelere gereken değer veriliyor mu, diye düşündü Melanie. Bundan asla emin olamazdı. İçeri girerken ağzını kapalı tutmaya özen gösterdi ve soğukkanlılıkla diğer profesörlere baktı. Sihir Bakanı'nı diğer konuklar gibi dolanırken görmeyi ummuştu ama içerisi her ne kadar çok kalabalık olmasa da, onu seçememişti. Belki de konuşma için çıkacak, sonra da gidecekti. Aslında Melanie, onunla konuşabilmeyi ne kadar da isterdi. Sahneye çıkan bir büyücüyü görünce bakışlarını ona çevirdi, Bakan'ın katılamayacağını söylerken gözleri nasıl da hırsla parlamıştı. Melanie gülümsedi, zaten böyle bir şey olacağını tahmin etmesi gerektiğini biliyordu.

    Kendilerine sunulacak olan gösteriyi merak etmiş olan cadı, sessiz ve ciddi bir tavırla yerini aldı. Gösterinin ne kadar süreceğini tahmin edemiyordu aslında, çünkü böyle bir şeye ilk kez katılıyordu. Ama içten içe bu olayın zevkini çıkarmak istediğini de biliyordu.

    *Başka bir sitede yaptığım giriş rp'sidir. Bu yüzden içerisinde çok fazla olay barındırmamaktadır, ona göre değerlendirilirse sevinirim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrasteia Quiwen
Durmstrang V. Sınıf
Durmstrang V. Sınıf
Adrasteia Quiwen


Mesaj Sayısı : 1865
Gerçek İsim : Ayşin.
Sihirsel Soy : Safkan.
Özel Yetenek : Çataldil.
En Belirgin Özellik : Kibri ve umursamaz tavırları.
Rpg Puanı :
Ailsa Lotharingia Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Ailsa Lotharingia Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Ailsa Lotharingia Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Ailsa Lotharingia Right_bar_bleue

Ailsa Lotharingia Empty
MesajKonu: Geri: Ailsa Lotharingia   Ailsa Lotharingia Icon_minitimeCuma Eyl. 02, 2011 9:02 pm

    Betimleme: 25/30
    Renk ve Paragraf Düzeni: 10/10
    Uzunluk: 5/5
    İmla Düzeni: 10/10
    Anlatım: 30/30
    Kurgu: 15/15
    Toplam: 95

    Bir anlatım bozukluğu haricinde aksaklık görmedim anlatımda. Puan kırmıyorum. Betimlemeler kötü değildi ama daha fazla olmalılardı. Görünüm harikaydı. Yazımda bir hataya rastlamadım. Kurgu merak uyandırıcı; devamını okumayı isterdim.
    Godric’s Hollow Rpg’ye hoş geldin. İyi vakit geçirmen dileğiyle.^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ailsa Lotharingia
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter İşlemleri :: Puan Belirleme-
Buraya geçin: