İyi Eğlenceler J, S.

Konu: İyi Eğlenceler J, S. Cuma Ağus. 26, 2011 4:11 pm

"Ah tatlım,bende çıkıyordum. İyi eğlenceler."

"Hadi hazırlan Jazz."

"Üzümlü kek yapalım."

"Ya da komşunun çocuğunu lanetleyelim, her neyse, bir şeyler yapalım."

Konu: Geri: İyi Eğlenceler J, S. Cuma Ağus. 26, 2011 7:37 pm

“ Artık kalma zamanın geldi, seni küçük bebek. ” Yandaki yatak odasında olan büyük annesinin, her zaman ki neşeli sesine sadece büyük bir homurtuyla karşılık verdiğinde oyuncak ayısına sarılmış yatağına daha da gömülmüştü. Ailesini görmeyeli uzun zaman olmuştu. Onları ne kadar özlediğinin tarifi yoktu. Annesinin her zaman patlak veren iksir deneylerine katkı sağlamayı özlemişti. Babasıyla hımhımları gözlemeyi özlemişti. Onları ne kadar göremese de babasıyla eğlenceli olduğu bir gerçekti. Büyük annesi ise sadece üzümlü kek yapıp ona yediriyordu. Hiç eğlenceli bir yanı yoktu bunun. Tabi şu sürekli yeni büyücülük kitapları almasını saymazsak… Jazzy onların o kadar eğlenceli olduğunu düşünüyordu ki bir günde bir tanesini bile bitirebiliyordu. Tuvalete gitmek yerine kitap okuyordu bazen. Büyük annesi bu duruma kızıyordu. Her zaman- “ Ben çıkıyorum tatlııım. Lütfen babana gitmeye falan çalışma. ” Elindeki ayıcığı kapıya fırlattı hışımla. Ah! Şu kofti ziyaretlerinden biri gene, diye geçirdi içinden Jazzy. Bunun ne gibi bir yararı oluyordu? Hiçbir zaman çözemeyecekti. Kafasını yastığın altına soktu. Gerçekten istemiyordu burada yaşamak. En azından o gittiğinde babasına gidebilmeliydi; ama hayır! Büyük annesi bunun da yolunu bulmuştu. O yokken anlayamadığı bir tılsımla gitmesini engelliyordu. Bir tek Shelia varken tılsım olmuyordu ki o zaman da babasına gitmekten vazgeçiyordu. Babasıyla en son konuştuğunda bir hımhım yakaladığını söylüyordu. Keşke yanında olabilsey-

Onu düşüncelerinden sıyıran yatağın üzerinde hissettiği ağırlıktan ziyade işittiği sesti. İçindeki rahatlamanın bir tek nedeni olabilirdi; Shelia gelmişti. Dudakları hafifçe yukarıya kıvrılmıştı. Yatağın içinden çıktığında Shelia’nın sesindeki beklentiye nasıl cevap vermesi gerektiğini düşündü. Aslında, kan kardeşi gibi bir yakınlık içinde oldukları bu cadıyla düşünmeden bazı şeyleri yapacakları konusunda anlaşmışlardı; çünkü Jazzy konu üzerinde düşünürse hiç eğlenceli olmuyordu ki bu konuda ikisi de hem fikirdi. Okulda ezildiği gerçeği burada uçup gidiyordu. Rowena’nın soyundan gelenlerle alakası kalmıyordu sanki. Salazar onu evlat edinebilirdi; burada yaptıklarına şahit olsaydı eğer. “ Hmm… Üzümlü kek nefis görünüyor; ama… Zaten dolapta bir tane var. Onu yiyebiliriz. Lanetleme işi ise… Bilmiyorum Shelia. Bunlar bana hala- ” Shelia’nın gözlerini devirmesiyle sözlerini yuttu ve dudaklarına gelen ilk fikri serbest bıraktı. “ Hadi parti yapalım! Büyük annem, uzun süre gelmez. Hatta sen varsın diye gittiği kofti arkadaşında kalabilir… Yani muhtemelen... ” dedi büyük bir nefes vererek. Büyük annesinin Jazzy’nin gitmeyeceği konusunda tek güvendiği kişi yanındaydı ve nedense hala babasını istiyordu. Hayır! Jazzy’i yanında isteseydi şu an burada olurdu, değil mi? “ Partiye muggleları çağırabilir ve hastalık pastilleri verebiliriz. Asa denilen sopalarla bu iş daha eğlenceli olabilir. ” diye devam etti babasını uzaklaştırmasına yardım etmesini ümit ederek. Yatağın üzerine bağdaş kurduğunda yastığı kollarıyla sarmaladı. Şu an yalnızlık çeken bir çocuğun babasını yastık yerine koyarak ona sarılması kadar saçma bir halde göründüğünü biliyordu.

Konu: Geri: İyi Eğlenceler J, S. Cuma Ağus. 26, 2011 9:11 pm

Eğer sonsuza kadar tek bir şey yemek zorunda kalsaydı bu kuşkusuz üzümlü kek olurdu. Hayır, öyle her üzümlü kek değil, büyük anne Oldwyn'ın üzümlü keki her zaman enfes olurdu. Hogwarts'ın ev cinlerinin bile taklit edemeyeceği derecede. Eğer evde üzümlü kek yoksa Jazzy ile yapmayı deneyebilirlerdi, tabi en son denemelerinde az kalsın evi yaktıkları düşünülünce bu kötü bir fikirdi kuşkusuz. İkinci şık ise daha bir cazip görünüyordu gözüne. Komşunun çocuğu diye bahsettiği Simon her zaman kum torbası niyetine kullandıkları biri olmuştu. Çocuk istese onları ezebilecek potansiyele sahipti evet, ama en son denemesinde iki cadı da güçlerini kontrol edemeyip çocuğun sallandığı salıncaktan uçup üç metre uzağa fırlamasına neden olmuşlardı. Tabii sonrasında kaçıp evlerinin bodrum katına saklanmışlardı. Neyse ki Koca S onlara bir daha bulaşmamıştı, şimdi onları gördüğü yerde pelte bacaklarıyla uzaklaşıyordu. Yüzünde oluşan hain gülümseme Jazzy'nin olumsuz cevabı yüzünden solmuştu. Simon ile uğraşmak artık klasik oyunlarından bir tanesiydi evet, ama bunu geçen yazdan beri yapmamışlardı. Omuz silkerek itiraz etmek için dudaklarını aralasa da cadı ondan önce davranmıştı. Teklifi cazipti, hatta kendi planından daha da cazip. Yatağa çıkıp zıplama dürtüsünü bastırarak kollarını havaya kaldırdı. Mutlu olduğunu işaret ettikten sonra kocaman bir gülümsemeyle Jaz'a baktı. "Ve onları tekmeleriz! En çok istediğim şey Simon'un koca k.çına tekmeyi basmak." Gamzelerini gösterecek bir şekilde gülümsemeye devam ederken yataktan uzaklaşıp pencereye baktı. Parkta oynayan bir grup çocuğu görebiliyordu, kuşkusuz partiye katılmak için delireceklerdi.

Sonuçta Jazzy ve Shell Godric's Hollow'un gizemli takılan kızları olmuşlardı. Sürekli ceplerinde taşıdıkları tahta parçalarını bir onurmuş gibi sergilerken kimsenin aklının almayacağı haşarılıklara bulaşmışlardı. İşin garibi ise, her seferinde paçayı kurtarmayı başarmışlardı. Eh, tanınan ailelere sahip olmaktan çok planlarındaki kusursuzlukla ilgiliydi bu. Tabii zorlandıklarında onlara yardım eden ailelerini de unutmamak gerekirdi. Ara sıra ufak bir unutturma büyüsü iyi olabiliyordu sonuçta. Pencere pervazına oturup etraftaki çocuklara göz attıktan sonra Jazzy'e döndü.[color=#660033] Bekle, olmaz Jazz. Anneme çocuklara bulaşmayacağıma söz verdim." Suratını buruşturdu, planı alt üst ettiği için tiksiniyordu. Çocuk gibi tepinmek istese de bunun yerine surat astı bir süre. Bir parti keyfini kesinlikle yerine getirirdi. Çocukları filan tekmelerdi, en azından içindeki tüm öfkeyi onlara kusardı. Ama annesine verdiği sözü tutmalıydı, yoksa cadı anlardı. Omuz silkerek tekrar yatağa oturdu. "Başka bir plan yapalım, evi alt üst edelim? Ya da büyük annenin olduğu evi basalım?" İkinci şık olmazdı kuşkusuz, büyük anne onları mahvederdi çünkü. Birinci şık ise, bu sıradan bir şeydi, birkaç saniyede düzeltilebilecek. Ama aynı zamanda çok da keyifliydi. Sahi, çocuk gibi davranmaktan ne zaman vazgeçecekti. Yüzünde haşarı bir gülümseme oluşurken Jazzy'nin toplu odasına baktı.

Konu: Geri: İyi Eğlenceler J, S. C.tesi Ağus. 27, 2011 3:47 pm

Simon aklına geldiğinde anlamsız bir şekilde kıkırdadı. Yanında bir Ravenclaw olduğunu unuttuğu kız ile en büyük eğlencesi, küçükken o yanında olmadığında Jazzy’i ezen bu şişkoyu dövmekti. Gerçekten eğlenceli oluyordu. Hayatının büyük bir kısmını böyle geçirmek istiyordu bazen. Kucakladığı yastığı daha da sıktı ve yüzünü Shelia’ya çevirdi. Parti fikri söylendiğinde çok hoş gibi görünse de, şimdi düşününce bu garip geliyordu. Üstelik büyük annesinin haberi olmadığında kendini suçlu hissediyordu. “ Bekle, olmaz Jazz. Anneme çocuklara bulaşmayacağıma söz verdim. ” Jazzy yapmamalarını söyleyecekti ki Shelia’nın sözleriyle unu söylemekten kurtulduğuna seviniyordu. Başka ne yapabilirdiler peki? Dudaklarını büzüp, sahip olduğu aklı buna yoruyordu ki Shelia’nın önerdiği şey çok hoşuna gitmişti. Hem büyük annesi gelmeden önce ortalığı da toplayabilirlerdi. “ SÜPER BİR FİKİR SHELİA! Ama önce… ” Oyuncak ayısının bu kargaşada harap olmasını istemediğinden ayağa kalkıp, dolabının içine yerleştirdi. “ Vee kıyafetlerime dokunmak yok. ”

Shelia’nın başını sallamasıyla komedinin üzerinde olan asasını kavradı. Dolabın yanındaki koltuğun üzerinde diziliş olan yastıklara doğrulttu. “ Wingardium Leviosa. ” Yastıkların her biri başka bir tarafa uçuşurken bir kahkaha atmıştı ki açık olan camdan bir yastığın uçmasıyla tüm konsantrasyonunu yitirdi. Cama koştu ve aşağıya baktı. Yastık yolun karşısından geçen bir muggle’ın kafasına düşmüştü. Jazzy gülümserken daha dikkatli baktığında bu kişinin Simon olduğunu gördü. Büyük bir kahkaha patlattı. Simon’un evi bu tarafta olmasına rağmen karşıdan geçmesinin tek nedeni korkusu olmalıydı. Camın yanından ayrılıp arkasını döndüğünde bir tişörtün yüzüne çarpması bir oldu. Büyük bir “ Yaa. ” çekerek asasını genç cadını arkasındaki makyaj masasına çevirdi. Asasını hafifçe salladı ve makyaj malzemeleri Shelia’nın yüzüne gidip, boyamaya başladı. Shelia asasıyla onları savuşturduğunda iki cadıda kahkahalar atıyordu. Jazzy asasını hemen altlarında bulunan halıya asasını doğrultup “ Spongify. ” diyerek halının üzerinde zıpladı. Zıplarken asasını tavana çevirdi ve tavanın yok olmasına neden oldu. Halıya yaptığı büyü nedeniyle zıpladığında bir trambolindeymiş gibi yükseğe zıplıyordu. Şimdi kendini aşmıştı. Etrafında uçuşan kıyafetler vardı ve o gökyüzünde zıplıyordu.