Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Madrid'in Tutkusu.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Passion L. O'Sheila
Büyücü
Büyücü
Passion L. O'Sheila


Mesaj Sayısı : 40
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : -
Rpg Puanı :
Madrid'in Tutkusu. Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Madrid'in Tutkusu. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Madrid'in Tutkusu. Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Madrid'in Tutkusu. Right_bar_bleue

Madrid'in Tutkusu. Empty
MesajKonu: Madrid'in Tutkusu.   Madrid'in Tutkusu. Icon_minitimePerş. Ağus. 25, 2011 1:09 pm

    Madrid'in Tutkusu. Doutzen13 & Madrid'in Tutkusu. Itl17

    Passion L. O'Sheila & Robert A. Tallbot
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert A. Tallbot
Seherbaz
Seherbaz
Robert A. Tallbot


Mesaj Sayısı : 43
Gerçek İsim : Oğuz
Patronus : Acromantula Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : x.
Rpg Puanı :
Madrid'in Tutkusu. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Madrid'in Tutkusu. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Madrid'in Tutkusu. Left_bar_bleue47 / 10047 / 100Madrid'in Tutkusu. Right_bar_bleue

Madrid'in Tutkusu. Empty
MesajKonu: Geri: Madrid'in Tutkusu.   Madrid'in Tutkusu. Icon_minitimePerş. Ağus. 25, 2011 3:36 pm

Neredeyse güzel denilebilecek bir günün yaklaştığını hissediyordu bütün benliğinde ve bu his bile yeterince huzura ermesine yardımcı oluyordu. Dedesinden miras kalan evin çatı katında oturmuş, açık pencereden karşısındaki sıralanmış ağaçların arasından yeni bir günü selamlayan güneşin doğuşunu izliyordu. Çoğu zaman yaşadığı uykusuzluk problemlerinden dolayı güneşin doğuşunu izlerdi fakat bu sefer sadece keyif çatmak için eline bir fincan kahve alıp koltuğuna serilmişti. Su içmek dışında mutfağa adımını atmadığından genelde sadece dışarda yer, içerdi ama şu son bir kaç gün dışarıya adımını bile atmamış kendi kendine yetmeye çalışmıştı. Berbat bir kahve yaptığını ilk yudumunda dahi anlamış olmasına rağmen asosyalliğini kanıtladığı günlere dönüp baktığında zehirlenmemiş olmasına şükrediyordu. Yine de kendini elinden gelenin en iyisini yaptığına ve leziz bir kahveyi yudumladığına inandırmaya çalışma çabasındaydı her ne kadar yardımcı olmasada. En azından piposunu hazırlamayı biliyordu ve kahve zevkinden mahrum kalmış olması keyfini kaçıramayacaktı.

Paltosuna uzanıp piposu için getirdiği ağzına kadar dolu küçük tütün poşetinin, bitmeye yakın olması Madrid'de fazla kalmış olduğunun en açık kanıtıydı. Temizleyip tütünü piposunun içine tıkarken dikkatini odaya çekmişti. Etrafa her bakındığında, düşündüğünden daha fazla anılarla dolu bir odanın içinde olduğu gerçeği içini ürpertiyordu. Babasına dair her bulduğu nesne ise kaldıramayacağı bir yük bindiriyordu omuzlarına. Aralarındaki ilişki çoğunlukla iyi gitmemişti fakat buraya, babasının cenazesine gelmeyi, babasının emeklerine karşı bir borç bilmişti. Bundan daha fazlasını hissederek orada olmayı isterdi ama elinden pek de bir şey gelmiyordu. Piposunu tekrar yakması gerektiğinde masanın üzerine bırakmış ve eşyalarını küçük bir çantanın içine doldurmuştu. Babasının bir kaç eşyasınıda yanına almıştı; aile yadigarı bir saat ve üzerinde bir yılanın sarmaladığı 'T' harfinin işlendiği altın madalyon. Babasının kişisel kasasını kırıp, bir babanın oğluna miras bırakmak isteyebileceği şeylerden olduğu kanısına varıp almıştı bu değerli eşyaları. Annesinin gençken babasına yazdığı birkaç aşk mektubunu alıp özel hayata saygıyı umursamadan okumuştu. Amacı sadece annesine ait bir şeylere sahip olabilmekti.

Kapının önüne çıkıp bir haftadır kendini misafir eden yaşlı eve veda edip tozlu kaldırıma bıraktı kendini. Şimdi nerede olmayı istediğini düşünmeye başlamışken havanın yavaşça kararması bir karara varmasını kolaylaştırıyordu fazlasıyla. Arkadaşlarıyla her gittiği yabancı bir şehirde mutlaka barları gezer ve hoşularına giden bir yerde sabaha kadar içerlerdi. Bir gelenek gibi bir hal almıştı bu. Şimdi tekti ama yinede bu geleneği sürdürecekti tekde olsa. Birkaç kere konuşulurken duymuştu buradaki güzel barları. Aklında şimdi sadece iki veya üç tanesinin ismi beliriyordu ve en çok emin olduğundan başlamak istemişti. Kalkıp yola koyulduğunda bütün gün ayakta olmanın yorgunluğunu çekiyordu fazlasıyla ki bu da en fazla bir kaç saat kalabileceği anlamına geliyordu gideceği barda. Hatta bir kaç tanesini deneyecek gücü bile bulamıyordu kendisinde.

Sığabileceği kadar aralayıp barın kapısını kendini içeri attı. İçeri girer girmez ilk işi etrafı süzmek olmuş daha sonrada barın uzun taburelerinden birine yerleşip
"Bir tane viski."Dedi gülümseyip barmene.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Passion L. O'Sheila
Büyücü
Büyücü
Passion L. O'Sheila


Mesaj Sayısı : 40
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : -
Rpg Puanı :
Madrid'in Tutkusu. Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Madrid'in Tutkusu. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Madrid'in Tutkusu. Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Madrid'in Tutkusu. Right_bar_bleue

Madrid'in Tutkusu. Empty
MesajKonu: Geri: Madrid'in Tutkusu.   Madrid'in Tutkusu. Icon_minitimePerş. Ağus. 25, 2011 8:02 pm


    Just to see what we find. Look at shit through each other's eyes.But don't let 'em say you ain't beautiful. They can all get fucked. Just stay true to you so. Kollarını vücuduna dolamış dudaklarında bir şarkının sözleriyle O'Sheila Malikanesinin gireni içine hapseden bahçesinde çimlerin üzerine yayılmıştı Passion O'Sheila. Sırtını sert bir ağaca vermiş gözlerini batmakta olan güneşe de kapatmıştı. Elindeki bardağın pürüzsüz yüzeyini daha kuvvetle sıktı. Yıllar önce O'Sheila adına kötü ün getirdiği için dışlandığı bu evin sahibiydi şimdi kalan O'Sheila'ların en yaşlısı olarak. Ne gurur, ne servet ama. Tiksintiyle yüzünü buruşturdu. Artık alacakaranlığı bir kenara bırakıp kararmış olan gökyüzüne baktı. Ne ay görünürlerdeydi bu gece ne de bir tane yıldız vardı kara geceyi aydınlatacak. Evden gelen ışıklardan destek alarak kalktı yerinden. Bardağında kalan votkanın son yudumunu da dikti halsizce. Hafif baş dönmesinin eşliğinde yalpalayarak yürüdü eve doğru. Canı sıkılıyordu artık bu evde, dışarı çıkmayalı çok uzun zaman olmuştu. Sanki çocuğu vardı genç kadının. Kendisini ebeveyn rolüne o kadar kaptırmıştıki bir süredir asıl benliğini de tozlu raflara kaldırmıştı içinde. Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Crystal'i bulduğu anda kolundan tutup dışarı çıkarmalıydı. 16 yaşından beri O'Sheila malikanesine bu kadar bağlı kalmamıştı. Bir yandan seviniyordu tatilin bitip okulun açılacak olmasına. Daha ne kadar dayanabilirdi ki Passion, hayata meydan okuyamamaya.

    ''Sürtüğün tekisin Daniella D'érope.'' Crystal'in odasında kollarını kavuşturmuş oradan oraya koşup hazırlanan cadıyı izliyordu. Bir ayağıyla ritim tutarken çocuk gibi dudaklarını büzmüştü, Crystal gece beraber dışarı çıkma teklifini reddettiği için. Bir insanın Passion O'Sheila ile içip eğlenmekten daha önemli ne gibi bir işi olabilirdi ki? Neler kaçırdığını mırıldanarak ikna çabalarına girdi. Crystal'in son reddedişiyle omuzlarını silkip çıktı odadan. Altın sarısı koyu saçlarını başının üzerinde topladı asası yardımıyla. Yalnız ve yalnız çıkacaktı gece. Gecenin sonunda da o kadar yalnız olmayacağına emindi cadı. Yüzüne büyük bir tebessüm oturtup girdi bu gün maviyle süslenmiş odasına. Köşede masanın üzerinde duran tabakasını kavradı ince uzun parmakları. İçinden çıkardığı siyah renkli sigarayı dudaklarına götürüp asası yardımıyla yaktı cadı. Duman bedenine girip ciğerlerini zehirlerken ölümcül hazla canlandı gözleri. Dudaklarının arasında sigarasıyla az önce Crystal'in örneklediği koşuşturma hareketi içinde hazırlandı beş dakikadan kısa bir sürede.

    Malikanenin sınırlarını belirliyen kapıdan dışarıya adımını attığı anda derin bir nefes aldı rahatlamışcasına. Ilık yaz havası burun deliklerinden birkaç dakika önce sigaranın zehirlediği ciğerlerine dolarken neredeyse aynı tadı vermişti ona. Kapının önünde birkaç saniye bekledi öylece. Hangi bara gitmeliydi acaba. Hangi bar daha revaçtaydı bu gece? Genelde en güzel avlarını yakaladığı bir tanesinde karar kıldı cadı. Yıllardır Madrid'de yaşamanın bir faydasıydı bu da. Akla gelebilecek her yeri önceden denemişti. Evi sağına alıp sürükledi topuklularını. Saçları hafif rüzgarda havalanırken yine da Crystal'in yanında olmasını isterdi. Yürürken sohber etmeyş seven tiplerdendi Passion. Işıklı bir kapıdan adımını attı cadı. Girer girmez selam veren birkaç büyücüye baş döndürücü bir gülücük bahşetti. Yaşanmışlıklarını bir kenara bırakmaya karar vermişti bu gece. Yeni birileri istiyordu hayatında bir gece için tabii öyle birileri hala kaldıysa Madrid'de. Zarifçe oturdu bar tezgahının önündeki yüksek tabureye. Barmen cadıyı görür görmez votkasını doldurmuştu bile. Birkaç anlamsız laf ederek bıraktı cadının önüne içkiyi. Tanıdık soğuk yüzeyi bu gece bilmem kaçıncı kez kavrarken vakit kaybetmeden göz attı çevresine. İlerdeki adamı tanıyordu, adı Adrian'lı bir şeydi. Es geçti, daha önce yatmıştı. Sağındaki masa dikkatini çekti. Sarışınları severdi, güzel bir insandı tabii sevgilisi olmasaydı. Ah, solunda oturuyordu işte iki boş tabure ötede. Çikolata gibi bir rengi vardı. Zenci yerine fazla bronzlaşmış katagorisine koydu büyücüyü. Esmer insanları pek sevmezdi ama bu büyücü dikkatini çekmişti. Saçını boynunun soluna atıp yavaşca kalktı ayağa. Kalan tek tabureyi aşıp ilişti büyücünün yanına. Gözü masadaki viski bardağına takıldı. İğrenç. ''Votkayı her zaman tercih ederim.'' kendi bardağından bir yudum aldı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Madrid'in Tutkusu.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dünya Şehirleri :: Madrid-
Buraya geçin: