Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

  Cap Ou Pas Cap? (2)

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Clarisa Chambers
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Clarisa Chambers


Mesaj Sayısı : 311
Gerçek İsim : Serena.
Patronus : .Su Samuru. Sihirsel Soy : Safkan olarak biliyor ama Muggle Doğumlu.
En Belirgin Özellik : Cesur, mantıklı ve inatçı.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue100 / 100100 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue50 / 10050 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeSalı Ağus. 09, 2011 10:30 pm

 Cap Ou Pas Cap? (2) Aeb056c7  Cap Ou Pas Cap? (2) Siriavi  Cap Ou Pas Cap? (2) 05081450

Clarisa Chambers x Elais Anja Brennt x Brayden Chester

Cap Ou Pas Cap?:


En son Clarisa Chambers tarafından Cuma Ağus. 12, 2011 11:32 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clarisa Chambers
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Clarisa Chambers


Mesaj Sayısı : 311
Gerçek İsim : Serena.
Patronus : .Su Samuru. Sihirsel Soy : Safkan olarak biliyor ama Muggle Doğumlu.
En Belirgin Özellik : Cesur, mantıklı ve inatçı.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue100 / 100100 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue50 / 10050 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeSalı Ağus. 09, 2011 10:31 pm


    Ortak salonda oturmuş şömine başında iksir notlarına göz gezdiriyordu. Yandan ördüğü karamel rengi saçlarına beyaz bir kurdele takarken ofladı. Sadece küçük bir anlığına sıkıntıydı bu. Arkasında duyduğu ayak seslerini duyunca gülümsedi ve Matt’in yanına oturmasını bekledi. Genç büyücü her zaman ki gibiydi. Siyah dağınık saçları ve mavi gözleri ile uykulu olduğu belliydi. Hogwarts’ın tatil günü olması Clarisa dışındaki herkesi mutlu ediyordu. Matt ile minik bir sohbet ettikten arkasına yaslandı. Genç büyücü başını yavaşça uzatıp kızın notlarına baktı ve gülmeye başladı. ‘‘Tanrım, Clarisa… Hala aşk iksirini mi araştırıyorsun?’’ Cadı, yavaşça Matt’e baktı ve burnunu kıvırdı. Ne anlardı ki o? Yavaşça oturduğu yerden kalktı ve ortak salonun çıkış kapısına ilerledi. En yakın dostunun gözlerini duymazdan gelirken çoktan dışarı çıkmıştı. Yavaşça koridorlarda ilerlemeye başladı. Şuan dersler olsa burası tıklım tıklım olurdu, ancak sessiz olması Clarisa’yı gülümsetiyordu. Merdivenlere doğru ilerlerken cebindeki objenin ısındığını hissetti. Dudaklarındaki tebessüm iyice yayılınca zindanlar geldi aklına…

    Zindanlara vardığında yavaşça etrafa baktı. Slytherin katı… Bu bile tüylerini diken diken ediyordu. Nasıl yaşayabiliyorlardı ki burada? Bildiği kadarıyla gölün altındaydı. Burnunu kıvırırken karşıdan gelen ses ile irkildi.
    ‘‘Lumos’’ diye fısıldadı asasına doğru. Neyse ki karşısındaki Slytherin Prensi Brayden’dı. Karşısındaki genç kızı görünce epey şaşırmış gibiydi. Hızla elindeki notları katladı ve cebine attı. ‘‘Selam Chester. Bende seni arıyordum.’’ Kızın dudakları yukarıya doğru kıvrıldı. Genç büyücünün cevabını bekliyordu heyecanla…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brayden Chester
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Brayden Chester


Mesaj Sayısı : 150
Gerçek İsim : H&D.
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Sinsi, şimarık, haylaz.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue91 / 10091 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue46 / 10046 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeÇarş. Ağus. 10, 2011 2:03 pm


    ”Brayden artık yatsan diyorum. Yarın hepimiz için yoğun bir gün olacak.” Brayden Sheila’nın bu sözü karşısında iki omzunu birden kaldırmaktan başka bir şey yapmamıştı. Önünde oturan şişman ve kıvırcık saçlı Jeremy onu satrançta yenmek üzereyken böyle bir şey yapması oyundan kaçtığı anlamına gelirdi. “Fil E5’e!” Sihirbaz satrancına kendini kaptıran arkadaşının bu durumu Sheila’yı iyice çileden çıkarsa da Bray’i oyunuyla baş başa bırakıp yatmaya gitti. Birinci sınıflardan bir çocuk da abisinin diretmelerine rağmen yatağına gitmemek için ısrar ediyordu. O sırada çocuk şakacı dükkanından almış olduğu bir şeyi kullanmıştı son çare olarak. Hızlı kanatları olan bir alev topunu diğer alana, Bray’in bulunduğu yerde oturmakta olan abisine doğru uçurdu. Fakat alev topu Bray’in gözleri önünde birden duruverdi. Şaşkınlık içinde satrançtan gözlerini ayıran Brayden topun bir sağa bir sola hareketlerini izledi sadece, başını geriye doğru attı telaşla ama bu bir işe yaramamış top Brayden’ın saçını sıyırarak bir tur atmış ve şömineye doğru uçarak yok olmuştu. O sırada saçındaki kıvılcımları fark eden Brayden hemen ayağa kalktı, o kalkar kalkmaz bacağı satranç masasına çarpmış ve oyun yere düşerek dağılmıştı. Bray ise bunu düşünecek durumda değildi şimdi iki eliyle birden saçlarındaki kıvılcımı söndürmek üzere ufalamaya başladı. Neyseki son anda ateş sönmüştü. Fakat Brayden’ın kafasından dumanlar yükselmeye devam ediyordu. Burnundan solumaya ve yumruklarını sıkmaya başlayarak birinci sınıf çocuğunun oturduğu diğer bölmeye çevirdi bedenini hızla. Ama çocuğun yerinde yeller esiyordu. Anlaşılan bu durumu gören çocuk hızla yatakhanesine dönerek saklanmıştı korkusundan. Brayden sakin olmaya çalışarak yerine oturdu. Arkadaşı Alex onun bu haline kahkahalar atarken, iyice siniri bozulmuş olan Brayden kimseyle konuşmadan ortak salondan ayrılmayı tercih etti.

    Koridora vardığında hala bir eliyle saçını ovalıyor ve aldığı şekle bakarak içinden küfürler ediyordu. Asasını kaldırdı, oldukça karanlıktı ortalık. Geceleri özellikle bu koridor daha da karanlık oluyordu. Tam aydınlatma büyüsü yapacaktı ki, birinin kendisinden önce davrandığını fark etti. Bir elini havaya kaldırıp gözlerini kısarak karşı tarafa bakındı. Clarisa Chambers ? Burada ne işi olabilirdi ki onun? Araştırmalarını burada mı yapmaya karar vermişti bu kız yoksa ? Brayden aklına gelen bu saçma düşünceyle silkindi. Burada ve bu saatte kimin aklına gelebilirdi ki bu? O zaman neden buradaydı ki.. ‘‘Selam Chester. Bende seni arıyordum.’’ Ne? Onu mu arıyordu? Bu kız aklını kaçırıyor olmalıydı. Brayden bunları düşünürken birden aklına Bahis Oyunu geldi ve şaşkın bir ifade ile çatılmış kaçları hemen düzeliverdi. Derin bir nefes vererek gülümsedi kıza. Bir yandan da saçının aldığı şekli farketmemesi için suratını tamamen ona çevirmemeye çalışıyordu. “Selam! Seni görmek çok güzel Clarisa özellikle bu saatte burada. Gözüne uyku girmedi değil mi? Beni görmeden uyuyamadın tabi.” Brayden bir yandan sırıtırken aslında bu sözlerle Clarisa’yı kandıramayacağını iyi biliyordu ve yine kızın amacının getirdiği bahis olduğunu anlamıştı. Konuyu her ne kadar dağıtmaya çalışsa da yine asıl sözün dönüp dolaşıp bu konuya geleceğini iyi biliyordu. Clarisa bu iş için bu saatte buraya gelmişse aklında iyi bir planı olduğuna emindi. Açıkçası korkmuyor değildi. Ama bu işe başlamıştı bir kere, kendisinin sırası geldiğinde misilleme yapacaktı nasıl olsa. Clarisa'ya bakarak sırıtmaya devam etti sadece.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clarisa Chambers
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Clarisa Chambers


Mesaj Sayısı : 311
Gerçek İsim : Serena.
Patronus : .Su Samuru. Sihirsel Soy : Safkan olarak biliyor ama Muggle Doğumlu.
En Belirgin Özellik : Cesur, mantıklı ve inatçı.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue100 / 100100 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue50 / 10050 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeÇarş. Ağus. 10, 2011 2:11 pm

    Çocuğun sırıtışına karşılık verdi ve yavaşça genç çocuğa doğru yaklaşmaya başladı. Bugün üzerinde farklı bir hava vardı. Tehlike istiyor gibiydi. Adımları yavaş ve dikkat çekiciydi. Brayden’ın aşırı derecede yakınında olduğunu fark edince çocuğun gömleğini tuttu ve duvara yapıştırdı. Dudaklarını kulağına doğru yaklaştırarak fısıldadı. ‘‘Evet Chester, bahisimi merak ediyor musun?’’ Genç çocuk hiç tepki vermiyordu. Fazlasıyla şaşırmış gibiydi. Gülümsedi ve sözlerine devam etti. ‘‘İksir profesörümüz, Bayan Monleón’a hiç unutamayacağı bir öpücük vereceksin ve ah unutmadan! Bu bahis ikimiz arasında bir sır biliyorsun değil mi?’’ Sözlerini bitirince geri çekildi ve çocuğun gri gözlerinin koyulaşmaya başladığını gördü. Eğlence daha yeni başlıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brayden Chester
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Brayden Chester


Mesaj Sayısı : 150
Gerçek İsim : H&D.
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Sinsi, şimarık, haylaz.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue91 / 10091 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue46 / 10046 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeÇarş. Ağus. 10, 2011 2:36 pm


    Kız onu duvara kıstırdığı anda ne yapacağını şaşırmıştı. Evet, tahmin ettiği gibi ona bahisten bahsedecekti. Neredeyse burun buruna geldiklerinde Brayden yutkundu ve gözlerini genç cadıdan ayırmadan bir heykel gibi donakaldı. Sanki önündeki Clarisa değil Slytherin ortak salondan fırlayıp gelmiş bir cadıydı. ‘‘İksir profesörümüz, Bayan Monleón’a hiç unutamayacağı bir öpücük vereceksin ve ah unutmadan! Bu bahis ikimiz arasında bir sır biliyorsun değil mi?’’ Hayır, bu kız kesinlikle yanlış binadaydı. Ya da.. Bir süre şaka yaptığını düşündü onun, ama bakışları hiç de şaka yapıyor gibi durmuyordu. Brayden gözlerini kısıp umutsuzca genç cadıya baktı. Kız geri çekildiğinde Brayden sendeleyerek yapıştığı duvardan ayrıldı ve elinde olmadan sesli bir şekilde gülmeye başladı. Gülerken dozu fazla aşırmış ve karnı ağrımaya başlamıştı. Brayden ağrıyan karnına bastırırken sesinin ne kadar yükselmiş olduğunu fark edip susmaya çalıştı. Başını kıvranma pozisyonundan kaldırıp tekrar Clarisa’ya döndüğünde onun ne kadar ciddi olduğunu gördü. “Merlin aşkına! Sen ciddisin!” Genç cadı onay içeren gözlerini kendisi üzerine diktiğinde genzini temizleyerek kıza döndü. “Tamam! Lanet olsun! Kabul ediyorum!” Burnundan soluyarak gözlerini ona dikti. “Cap Chambers!” O bunları söylerken adeta dişlerinin arasından konuşmuştu. Clarisa’nın kıkırdaması onu iyice çileden çıkarmış olsa da aldırmıyor gibi yaptı. Bu oyunun ne zaman biteceğini düşünmeye başlamıştı bile. Ama hayır o da öyle bir şey bulmalıydı ki, çok iyi bir misilleme olmalıydı bu. Derin bir of çekti, kız hala gülümserken o oyunu kaptığı gibi cebine koymakla meşgul oldu. “Benim intikamın daha acı olacak Chambers!”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clarisa Chambers
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Clarisa Chambers


Mesaj Sayısı : 311
Gerçek İsim : Serena.
Patronus : .Su Samuru. Sihirsel Soy : Safkan olarak biliyor ama Muggle Doğumlu.
En Belirgin Özellik : Cesur, mantıklı ve inatçı.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue100 / 100100 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue50 / 10050 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeÇarş. Ağus. 10, 2011 2:42 pm

    Gülerken dediği gözle yüzünün solmasına neden olmuştu. “Benim intikamın daha acı olacak Chambers!” Doğru ya… O bir Chester’dı. İntikamları her zaman acı olurdu. Yüzünü buruşturdu ve karşısında duran platin saçlı çocuğa baktı. Neden bütün Slytherin’ler aynı olmak zorundaydı ki, neden? Elini anlına dayadı ve bir süre öylece bekledi. Kendine geldiğinde Chester’ın yüzüne bakmadan konuşmaya başladı. ‘‘Profesör odasındadır. Odaya girdiğinde kapıyı açık bırak ki rahatça izleyebileyim.’’ Bakışlarını gri gözlere sabitledi ve tebessüm etti. Hiç değilse birkaç saniyeliğine mutlu olabilecekti. Clarisa, Chester’ı mahvetmeyi iyi biliyordu. Kendisine bakan bir çift gri gözün gittikçe koyulaştığını ve tehlike belirtileri gösterdiğinin farkındaydı. Ancak kim ona ‘Clarisa’yı masaya çıkart ve şaklabanlık yaptır!’ dedirtmişti ki? Hak etmişti. Tek kelime ile bunu yapacaktı! Clarisa gözleri ile hızlı olması gerektiğini söyledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brayden Chester
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Brayden Chester


Mesaj Sayısı : 150
Gerçek İsim : H&D.
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Sinsi, şimarık, haylaz.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue91 / 10091 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue46 / 10046 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeÇarş. Ağus. 10, 2011 3:49 pm


    Brayden yumruklarını sıkarak iksir zindanına doğru yöneldi ürkek adımlarla. Hiç daha önce böyle hissettiğini hatırlamıyordu. Doğrusu şaşkındı ve Clarisa’dan böyle bir şey beklemezdi. En azından kendinden beklerdi sadece. Ama bu bir intikam savaşıydı sonuçta. Ve ikisi de düşmanlardı. Profesör Chester’ın zoraki olarak onu görevlendirmesi ile başlamıştı her şey. Clarisa’yı kendisine aşık edecekti bu göreve göre. Brayden rastgele günün birinde o lanet oyuncağı elinde tutmasaydı belki bu kızı üzerine çekmeyecekti bu iş için. Aslında kendisi kaşınmıştı. Bu oyuncağın onu kendisine daha da yakınlaştıracağını sanmıştı. İşlerin bu noktaya geleceğini ve onu kendisine daha fazla düşman edeceğini ise hiç kestirememişti. Onun parlak zekası nedense bu kızınki kadar parlak olamıyordu. Daha ikinci sınıftayken kızdan yediği tokatı hiç unutmuyordu Brayden. Aslında o gün aralarında büyük bir savaş başladığını anlamıştı. Kafasında tek bir soru işareti vardı şimdi. Profesör Percival Chester soylu bir aileden geldiğini bildiği kızın peşine neden bu kadar çok düşüyordu. Kendisinin bilmeyip de onun bildiği şey ne olabilirdi?

    Brayden bütün bunları düşünürken ardına bakarak genç cadıyı süzdüğünü daha yeni fark edip yeniden önüne döndü. Birkaç adımın ardından önüne gelmiş olduğu iksir zindanının kapısını araladı. Başını içeriye doğru uzatmış olduğunda Profesörün artık yatmak için hazırlandığını ve eşyalarını toparladığını gördü. Ancak kapıya tıklayan Brayden’ın sesiyle aniden bakışlarını ona kaydırmıştı. Brayden kapıyı Clarisa’nın görebileceği açıklıkta bırakarak içeriye doğru yürüdü usulca. Elini yumruk şeklinde yaparak boğazına götürdü genzini temizledikten sonra Profesör’ün karşısına kadar yürümeye devam etti. Aralarında bir adım kadar boşluk kalmıştı neredeyse. “Profesör aklıma bir soru takıldı da. O yüzden gözüme uyku girmedi. İksirle ilgili çok merak ettiğim bir şey var ve ben bunu araştırdığım halde hiçbir yerde bulamadım.” Profesör masadaki kitaplarını yerleştirmek üzere Brayden’ın karşısından ayrılmışken, Brayden ise umutsuzca nefesini verdi ve dudak bükmekten başka bir şey yapmadı. Profesörün kendisini can havliyle dinlediğini anladığı anda konuşmasını sürdürdü, bu sırada Brayden Profesöre yaklaşmaya çalışıyordu çaktırmadan. “Yani şey diyorum ben. Iıı..” Kendisine iksirle alakalı bir konu bulmaya çalışırken içinden Clarisa’ya kuracağı planı düşünmeye çalışıyordu. Yumruklarını sıktı elinde olmadan. “Yani ben.. Şey..” Profesör anlamsız bakışlarını ona kaydırdığında, Brayden yine yaklaşmış olduğu yerden anında adımlarını uzaklaştırıp elini çenesine dayayarak konuşmasını sürdürdü.

    “Şu aşk iksiri hakkında.. Iıı.. Etkisi kendliğinden geçiyor mu geçiyorsa bu ne kadar zaman alıyor merak ettim de.” Olamaz bulduğu konu kadar saçma bir konu yoktu şu an. Profesör onun gerçekten sırf bu sorunun cevabını merak ettiği için uyumadığını öğrendiğinde, Brayden’ın aşk acısı çektiğini düşünecekti. Bunu sormamalıydım dercesine dişlerini sıktı Brayden. Bu sırada tekrar Profesörün gözünün dibine kadar ilerlemiş olduğunu fark etti. Ama kadın ağzını açacakken Brayden bu fırsatla dudaklarını onunkilere yapıştırdı. Bir süre zaman donmuştu sanki. Brayden dudaklarını kadının dudaklarında hissettiğine emin olduğu anda gözlerini irice açıp kadına baktı. Hemen suratını geri çekti birkaç saniye sonra. Clarisa’nın kıkırdamalarını duyar gibi oldu beyninde. Profesöre ne diyecekti? Buradan bir an önce çıksa iyi olacaktı. Belki binasından puan kırılacaktı. Ama Brayden adımlarını odadan çıkmak üzere hızlandırmışken, en az onun ki kadar acımasız bir plan bulmak için şimdiden düşünmeye başlamıştı bile.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elais Anja Brennt
-
avatar


Mesaj Sayısı : 841
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue0 / 1000 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue0 / 1000 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimePerş. Ağus. 11, 2011 7:38 am

Yorucu bir gündü yine cadı için. Sağa sola koşuşturmakla geçmişti yine. Bundan rahatsız olduğu söylenemezdi. Bir takım işlerle uğraşmak, biraz olsun düşüncelerinden alıkoyuyordu onu. Bazen masasında otururken ağabeyi gibi uzaklaşmak istiyordu. Arkasını dönüp Hogwarts'ın ihtişamlı bahçesine bakınca vazgeçiyordu bu fikrinden. Bu görevi onu çoğu şeyden uzaklaştırdığı gibi yakınlaştırmıştı da. Sevdiği çoğu insanı geride bırakırken otoriter ve fedakar olmayı da öğrenmişti. Şimdilik bu şekilde yaşamayı seviyordu. Geleceğini bilmek istemiyordu ama sahip olduğu yetenek buna izin vermiyordu. Neredeyse her gece rüyasında görüyordu geleceğini. Bazı geceler uyumuyordu, korkuyordu uyumaktan. Büyükannesinden kalan arkası zarif ve gümüş kıvrımlarla bezenmiş el aynasında inceliyordu kendini. Rengine bayıldığı yeşil gözleri sönmüştü artık. Gözlerinin altındaki mor halkalar gün geçtikçe belirginleşmeye başlamıştı. Kendini böylesine yorgun görmek üzüyordu cadıyı. Parşömenlerini son kez kontrol etmek istedi. Dikdörtgen masanın ucunda bulunan en eski parşömeninden başladı önce. Zarifçe çekti kırmızı kurdeleyi. Yırtılmasın diye parşömeni dikkatlice açıp göz gezdirdi. Bu yalnızca eskiden beri var olan iksirlerin listesiydi. Listenin çokluğu ve yazıların küçüklüğü anında gözlerini yormuştu cadının. Artık uyumalıydı. Belki bu gece geleceğine dair bir şeyler görmeyecekti. Kim bilir? Ayaklarını masasının üzerinden indirerek ayağa kalktı. Lacivert ipekten olan bol pijamasını odasına girer girmez üzerine geçirmişti, hemen uyuyabilme umuduyla. Ancak yine gecenin sessizliği ile başbaşa kalmıştı ne yazık ki.

Masasına kalan birkaç kitabı kitaplığına yerleştirmeden önce uyuyabileceğini hiç sanmıyordu. Aslında uzaktan koşarak yatağına atlama hayalleri aklını kemirse bile bu hayalini biraz ertelemeliydi. Kucağına doldurabildiği kadar kitabı alıp kitaplığına yerleştiriyordu. Aniden kapısının çalındığı duyup irkildi. Sesinin geldiği yöne doğru gözünün ucuyla baktı. Uykusuzluk probleminde yalnız olmadığını düşündü. Ancak gecenin bir vakti öğrencisinin odasına gelmesine de anlam verememişti. Usulca kendisine doğru yürüyordu genç büyücü. Bir yandan eşyalarını yerleştirirken bir yandan onu dinlediğini bilmesi için imalı bakış attı genç büyücüye. Genç büyücünün çekingenliği bir an önce konuşmasına izin vermiyordu. İşte lafı geveleyen biri, en sinir bozucu şey. Anlamsızca boğazını temizleyip konuşmaya başlayan genç büyücüye bakıyordu cadı. Konuşması bittikten sonra eşyalarını yerleştirmeye devam etti. Ancak genç büyücü bir türlü asıl konuya gelemiyordu. Bir-iki kere lafı toparlamaya çalışıp sonunda istediği şeyi söyleyince şaşırdı cadı. Hiçbir anlam verememişti. Öylece durup genç büyücüye bakmıştı. Aşk acısı mı çekiyordu? Yoksa başka bir şeylerin peşinde miydi? Bilemiyordu cadı. Ancak çekingen hareketleri ve bir türlü konuşamaması neden aşk acısı çektiğini gözlerine önüne seriyordu. Yine de ona istediği cevabı vermeyecekti. Birkaç şey söylemeden de göndermek istemiyordu öğrencisini. Derin bir nefes aldı cadı. Konuşmak için araladı dudaklarını. Tam bu sırada genç büyücü dudaklarına yapışıverdi. Şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Kısa süren öpücükten sonra genç büyücü hiçbir şey söylemeden odadan ayrılmak için arkasını döndü. Bu duruma çok sinirlenmişti cadı. Şimdi ne ceza vereceğini bilmiyordu. Ancak bu şekilde çıkıp gitmesine izin veremezdi. Çıkartabildiği en gür sesiyle öğrencisine bağırdı. "Sen! Sen ne yaptığını sanıyorsun ufaklık?! Sakın bu odadan elini kolunu sallayarak çıkacağını düşünme!" Hiçbir şey düşünmüyordu cadı. Hiçbir şeyi gözü görmüyordu. Haftalarca süren uykusuzluk, gerginlik tüm şiddetiyle bu genç büyücüye çatacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brayden Chester
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Brayden Chester


Mesaj Sayısı : 150
Gerçek İsim : H&D.
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Sinsi, şimarık, haylaz.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue91 / 10091 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue46 / 10046 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimePerş. Ağus. 11, 2011 7:32 pm

    Brayden bir anda neye uğradığını şaşırmıştı. Tüm bu olanlara şaşırmaması için insan dışı bir varlık olması gerekirdi zaten. Oysaki Profesörün en gözde öğrencilerinden biriydi. Böyle yapması Profesöre de büyük bir şok yaşatmıştı haliyle. "Sen! Sen ne yaptığını sanıyorsun ufaklık?! Sakın bu odadan elini kolunu sallayarak çıkacağını düşünme!" Brayden bu sözün ardından olduğu yerde kala kalmıştı. Aslında içinden bir ses bir açıklama yapmadan buradan uzaklaş demişti ona. Öyle de yapacaktı, ama bu söz onu durdurmaya yetmişti. Profesöre arkası dönük bir vaziyetteyken derin bir nefes verdi Brayden. Ona bu durumu yaşattığı için Clarisa’dan bir an önce intikamını almak istiyordu. Yumruklarını sıktı. Profesöre tamamen döndüğünde sahte bir sırıtma ifadesi ile baktı ona. Aslında ne diyeceğini bilemiyordu. Ama hemen bir hikaye uydursa iyi olacaktı. “Tamam, Profesör her şeyi anlatıyorum.” Kararlı bir ifade ile Profesöre bakmaya devam ediyordu. “Hatırlarsınız! Geçen ders yanımda oturan şişko Jeremy’i. İşte onunla bir iddiaya girmiştik. Tamam biliyorum çok aptalca ama.. Ama iddianın konusu sizi öpüp öpemeyeceğimdi. Şimdi ben bu iddiayı kazanmak için buraya kadar geldim. Beni okuldan attırmayacaksınız değil mi? Yani.. Sadece küçük bir iddia.” Sıyırdığına emin bir ifade ile derin bir nefes daha verdi Brayden. Aklına korkunç bir intikam gelmişti bile. Hem de ne korkunç, Clarisa’nın burnundan getirecekti. Buna emindi. Yumruklarını sıkmaya devam ederken Profesörün her hareketini saniyesi saniyesine izlemeye koyuldu. Binasından puan kaybedecekti belki. Ama onun Clarisa’ya uygulayacağı bahis her şeyin acısını çıkartacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elais Anja Brennt
-
avatar


Mesaj Sayısı : 841
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue0 / 1000 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue0 / 1000 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeCuma Ağus. 12, 2011 7:39 pm

Kollarını göğüsünde kenetleyip bir anda duran öğrenciye baktı cadı. Bir açıklama bekliyordu bir yandan sinirlerini yatıştırmaya çalışarak. Amacını öğrenmek istiyordu. Neden yapmıştı? Bahsettiği şeyler onun için mi geçerliydi? Yoksa bir bahane miydi? Belki de gece vakti kendine eğlence aramıştı. Bu ihtimallerin hiçbiri geçerli bir neden sayılmazdı cadı için. Öğrencisinin kendisine dönmesini izledi kaşları çatarak. Tam kendini yatıştırmışken öğrencisinin ona bakıp sırıtması yine sinirlerini bozmuştu. Daha farklı biri olsaydı bu saygısızlığa asla tahammül edemezdi. Hoş, böyle bir şeye kimse tahammül edemezdi. Şanslıydı genç büyücü. Sabırlı biriydi çünkü. Kendini tamamen öğrencisinin vereceği cevaba odaklamıştı cadı. Derin bir nefes alarak konuşmaya başlayan öğrencisinin ayağını yere vurarak dinliyordu. Her şeyi anlatacağını söylemişti. Bunun altında bir şeyler yattığını artık kesinleştirmişti genç büyücü. Her şeyi anlattıktan sonra yüzünde şaşkınlık ifadesi belirmişti cadının. Çatık olan kaşlarını şimdi yukarı doğru kaldırmıştı. İddia mıydı bütün bu saçmalıkların sebebi. Küçük öğrencilerin egolarını gösterme yarışının bir oyuncağı mı olmuştu cadı? Şimdi biraz daha kızmıştı. Böyle şeylerden her kız da olduğu gibi nefret ederdi. Anlamsızca öğrencisine bakıyordu, dudaklarından dökülen sözcükleri dinleyerek. Paçasını sıyırmaya çalışıyordu. Başka bir şey yapabilir miydi ki? Meseleyi direkt okuldan atılmaya getirmişti. Fena fikir sayılmazdı aslında. O anda bir plan oluştu cadının kafasında. Öğrencisine biraz daha yaklaşıp konuşmak için araladı dudaklarını. "Küçük bir iddia, haklısın. Ancak kötü bir iddia. Okulda kalıp kalmayacağına henüz karar vermiyorum. Ancak seni şiddetli bir ceza bekliyor ufaklık." Öğrencisinin tereddütlü bakışlarına aldırmadan konuşmasına devam etti. Onu biraz korkutmak ve bir daha asla böyle bir şey yapmamasını sağlamak istiyordu. Ve bunu sağlayacağından emindi. "Yerinde olsam ortalıkta pek dolaşmazdım. Şimdi kaybol ama bu meselenin kapanmadığını bil." Ses tonu biraz yükselmişti cadının. Kaşları yine çatıktı. Öğrencisi gidene kadar ifadesini hiç bozmadan onu bekledi. Kapının kapandığından emin olduktan sonra masasına doğru gitti ve tekrar eşyalarını toparlamaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brayden Chester
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Brayden Chester


Mesaj Sayısı : 150
Gerçek İsim : H&D.
Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Sinsi, şimarık, haylaz.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue91 / 10091 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue46 / 10046 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeCuma Ağus. 12, 2011 10:43 pm


    Gerçekten böyle olmasını istemediği halde böyle yapmak zorunda kaldığına inanamıyordu. Ama her şey hızlıca olup bitmişti işte. Saçma bir iddia yalanı uydurmuştu. Profesör Brennt ise onu yalan söylemeyecek biri olarak tanımıştı ve haliyle onun bu yalanına da inanmıştı. Brayden başına gelecekleri az çok tahmin ederek, bir yandan da olanca kızgınlığını bastırarak bekledi. ” Küçük bir iddia, haklısın. Ancak kötü bir iddia. Okulda kalıp kalmayacağına henüz karar vermiyorum. Ancak seni şiddetli bir ceza bekliyor ufaklık.” Brayden ne diyeceğini bilememişti bir an. Şaşkınlıktan ağzının yarı açık olduğunu dahi çok geç fark edebilmişti. Profesör ise oldukça kararlı görünüyordu. ”Yerinde olsam ortalıkta pek dolaşmazdım. Şimdi kaybol ama bu meselenin kapanmadığını bil." Brayden önce hızlıca yutkundu. Saniyeler geçmeden hızla başını sallar sallamaz oradan koşar adımlarla uzaklaştı. Kapıyı nasıl kapattığını dahi hatırlamıyordu. Kapalı kapının ardına yaslanmış olduğunu bir kıkırdama sesiyle fark etti. Brayden olayın şokuyla derin derin nefes verirken biri kıkırdıyordu, evet ve bu Clarisa’dan başkası değildi. Brayden sesin duyulmaması için Clarisa’yı kolundan tuttuğu gibi koridorun en uzak tarafına kadar çekti. İksir odasından mümkün olduğu kadar uzaklaşmak istiyordu. Profesör bir de Clarisa’nın varlığını fark etse o zaman ikisi birden yanardı. Kapının açılıyor gibi olduğunu fark ettiğinde, istem dışı bir şekilde ve belki de ses çıkmadığına emin olmak için elini Clarisa’nın dudaklarına götürdü kapamak amacıyla. Artık onun nefesinin eline çarpışını hissedebiliyordu. İksir odasına giren koridordan çıktıklarına tamamen emin olduklarında, saklanmak adına onu köşedeki duvara kadar çekti. Şimdi duvara kendi vücudu değiyor, önünde de Clarisa’yı tutuyordu. Bir eliyle onun ağzını hafifçe bastırmış, diğer eliyle de onu belinden kavrayıp kendine doğru çekmişti. Bir süre öylece kaldı. Fakat daha sonra bulunduğu konumun bilincine vararak hemen ellerini kızın üzerinden çekmişti.

    Yarı şaşkın ve yarı kızgın bir ifadeyle bakışlarını ona çevirdi. Bu arada işaret parmağını dudağına götürdükten sonra sesini fazla yükseltmemeye çalışarak konuşmaya başladı. “Bayan Clarisa Chambers! Şimdi artık bahis sırası bende olduğuna göre direk konuya gireyim.” Kızın adeta nefesini tuttuğunu görebiliyordu. Gülerek konuşmaya devam etti. “Bir hafta boyunca karşılaştığın her öğrenciye benden hamile kaldığını ve bebeğin bir aylık olduğunu söyleyeceksin.” Kız Ne! diye bağıracakken Brayden ondan önce davranmış ve bir eliyle kızın başının arkasını tutarken diğer eliyle de ses çıkarmasın diye ağzına bastırmıştı. “Sakın sesini çıkarma! Fazla ileri gittiğimi düşünebilirsin ama okuldan atılmamamız için bir hafta boyunca yayacağın bu konuyu Profesörlerin duymamasını sağlayacaksın bir şekilde! Euterpe ve Sheila bu haberi aldıklarında beni öldürecekler, ama her neyse.. Ben onları bir şekilde hallederim!” Açıklamasını yapar yapmaz kızın da artık almaya çalıştığı elini onun ağzından çekmişti. Brayden ise adeta gülmemek için kendini zor tutarak konuşmasına devam ediyordu. “Nasıl olduğunu sorarlarsa da benim cazibeme dayanamadığını birden bire olduğunu falan söylersin!” Kıkırdayarak kızın suratının aldığı şekli izliyordu. “Cap ou Pas Cap Chambers?” Tel kaşını kaldırıp kızın cevabını beklemeye koyuldu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clarisa Chambers
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Clarisa Chambers


Mesaj Sayısı : 311
Gerçek İsim : Serena.
Patronus : .Su Samuru. Sihirsel Soy : Safkan olarak biliyor ama Muggle Doğumlu.
En Belirgin Özellik : Cesur, mantıklı ve inatçı.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue100 / 100100 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue50 / 10050 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeCuma Ağus. 12, 2011 11:31 pm

    Genç büyücünün söyledikleri kulağında yankılanıyordu adeta… Ondan hamile kaldığını söylemek mi? Bu, bu rezil bir durumdu! Hem de fazlasıyla… Şaşkınlığını gizlemek ister gibi gözlerini yere dikti. Şimdi ne yapacaktı? Reddetmek gibi bir seçeneği düşünemezdi asla. Lanetlerin üzerini sarmasını istemiyordu. Gözlerini kısarak genç çocuğa baktı. Zevkten dört köşe olmuştu adeta. Resmen genç cadının önünde kıkırdıyordu. Bunun bir rüya olmasını dileyerek arkasını döndü ve elini anlına koyarak kalp atışının sakinleşmesini bekledi. Bir yandan ise sorduğu soruyu duymazdan geliyordu. Kim bilir yakın arkadaşları duysa ne olurdu? Matt, Mau… İki genci düşününce o an ölmek istedi. Matt ve Chester birbirinden nefret ederdi. Maurice’ın da pek bir farkı yoktu. İkisini gözleri önünde canlandırınca kesin olarak öleceğini anladı. Derin bir nefes aldı ve verdi. Arkasına dönerken gri gözlerin daha da belirginleştiğini fark etti. ‘‘Cap Chester, Cap.’’ Cevabını net bir şekilde verirken cebindeki oyuncağı genç büyücüye doğru uzattı. Garip bir mırıltı ile çocuğun yüzüne üfledi. Chester ise gülmekle yetindi. Kızın sinirlerini hoplatmaktan başka bir şey yapmıyordu resmen. Cebindeki kağıt tomarlarını çıkardı ve asasını da eline alarak yürümeye başladı. Kimse onu yakalamadan ortak salona gidip bir şeyler düşünmeliydi. Yoksa başı cidden yanacak gibiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clarisa Chambers
Hogwarts V. Sınıf
Hogwarts V. Sınıf
Clarisa Chambers


Mesaj Sayısı : 311
Gerçek İsim : Serena.
Patronus : .Su Samuru. Sihirsel Soy : Safkan olarak biliyor ama Muggle Doğumlu.
En Belirgin Özellik : Cesur, mantıklı ve inatçı.
Rpg Puanı :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue100 / 100100 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue
Düello Gücü :
 Cap Ou Pas Cap? (2) Left_bar_bleue50 / 10050 / 100 Cap Ou Pas Cap? (2) Right_bar_bleue

 Cap Ou Pas Cap? (2) Empty
MesajKonu: Geri: Cap Ou Pas Cap? (2)    Cap Ou Pas Cap? (2) Icon_minitimeCuma Ağus. 12, 2011 11:32 pm

-RP SONU-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cap Ou Pas Cap? (2)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: Düşünseli :: Rol Oyunları-
Buraya geçin: