Beklenilmeyen Plan

Konu: Beklenilmeyen Plan Cuma Ağus. 05, 2011 12:07 pm

Tarihte ilk olarak eski Roma’da karşımıza çıkan cadıları Ortaçağ boyunca ve yakın tarihe kadar Avrupa’nın her ülkesinde ve yakın bir döneme kadar da Güney Afrika’da bulmak mümkün. 430′lu yıllarda büyü, iyi veya kötü bir özellik taşıyıp taşımamasına bakılmaksızın şeytanla yapılmış bir anlaşmanın sonucu olarak kabul edildi; oysa eski Roma’da sadece kötü büyüler bir yargı suçu sayılıyordu. Büyünün suç sayılmaya başlaması ile cadı avcılığının temelleri de atılmış oluyordu.

"Evanesco."

"Ne? Dikkatimi dağıtıyordun."

"Hadi dışarı çıkalıım."

"Brayden nerede?"

Konu: Geri: Beklenilmeyen Plan Cuma Ağus. 05, 2011 12:43 pm

"Evanesco." Alex uçağın ardında sadece bir ses bırakarak yok oluşunu izledi. O uçak için uğraşmıştı. Zamanını vermişti, hem de birinci sınıfların kaçma ihtimalini de göz önüne alarak. Ortak salon gerçekten büyüktü, birinci sınıflar eğer başka tarafa giderse Alex yerinden kalkmaya üşenirdi. Gözlerini kısarak Shell'e onaylamayan bakışlar atınca kız da

"Ne? Dikkatimi dağıtıyordun.

"Hadi dışarı çıkalım." diyince Alex, kafasını onaylarcasına iki yana salladı. Burada daha fazla durmak istemiyordu, çocukların kafasına uçak atamadıkça pek de bir anlamı yoktu. Fakat zaten Shell'in onu taktığı yoktu, kız ayaklanmıştı bile. Alex de ayağa kalktı, üzerindeki yeşil cübbeyi düzelttikten sonra Shell'in yanından yürümeye başladı. Birden kız Brayd'in nerede olduğunu sordu. Alex birden merak etti, genelde Brayd onlardan ayrı takılmazdı. Fakat nerede olduğunu bilmiyordu, kafasını iki yana salladı ve yürümeye devam etti. Bu sırada Brayd'i arıyordu, fakat ortak salonda ona benzeyen biri yoktu. Shell'le beraber hızlı adımlarla koridora doğru ilerlemeye başladılar. Muhtemelen buralardaydı, sonuçta Hogwarts'ta olduğu biliniyordu ve burada Brayd'in tek başına takılabileceği pek fazla yer yoktu.

Konu: Geri: Beklenilmeyen Plan Cuma Ağus. 05, 2011 1:27 pm

“…Perşembe günü saat 21:00 – 00:00 saatleri arasında büyük salondaki özel balo için hazırlıklarınızı şimdiden yapınız. Unutmayın o saatler arasında bu iki binanın da ortak salonlarına kilit vurulacaktır..”

“Bir bu eksikti şimdi!” Brayden ellerini cebine soktu ve bir poflama sesi çıkardı iki dudağı arasından. Koridorun duvarına asılı bu büyükçe ilan bütün morallerini alt üst etmişti. Bir parti de ne demek oluyordu şimdi. Üstelik iki azılı düşman bina arasında. Bu iyice sinirlerini bozmuştu işte. Tam o bunlar düşünürken, yanından geçen Ravenclaw’lu bir çocuğun önüne geçerek onu durdurmak için iki elini de cebinden çıkardı. Bu dur işaretinin ardından çocuk neye uğradığını şaşırmıştı. Brayden derin bir soluk vererek ona ilan duvarını gösterdi. “Şunu görüyor musun?” Çocuk duvarı gözlerini kısarak inceleyerek orada gördüğü tek ilanı açıklamıştı. “Quidditch maçı ilanını mı soruyorsun?”

“Ne Quidditchi seni ahmak! Şuradaki kocaman asılı balo ilanını görmüyor musun?” Çocuk Chester’ın delirmeye başladığını düşünerek kaşlarını çattı. “Ben orada Quidditch ilanından başka bir şey görmüyorum. Herhalde sen biraz uykusuz falan kalmış olabilirsin. Görünüşe bakılırsa ilanı yanlış okuyorsun. Gidip biraz dinlenmeni öneririm.” Ürkek bakışlarla adımlarını Brayden’dan uzaklaştırmıştı çocuk. Brayden ise kaşlarını çatarak iki elini beline koydu sadece. Başını tekrar ilana çevirip düşünmeye başladı. Şimdi anlıyordu. Bu ilanı demekki sadece Slytherin ve Gryffindor öğrencileri görebiliyordu. Ama bu düşüncesini doğrulamak için birkaç öğrenciye daha sormalıydı. Başını umutsuzca iki yana sallarken koridorda ona doğru yaklaşan iki siluet fark etti. Sheila ve Alex. Çatık kaşları anında eski haline büründü onları görür görmez. Ve bu iki siluet artık onlara iyice yaklaştığında. Eliyle ilan duvarını işaret etti. “Benim gördüğümü sizler de görüyor musunuz?”

Konu: Geri: Beklenilmeyen Plan Cuma Ağus. 05, 2011 2:58 pm

Koridorda birkaç kişiden başka kişi yoktu, bir de şu yanlarından koşarak geçen veletler vardı. Birkaç tanesi çelmek atmayı düşünse de sonra bu fikrinden vazgeçti. Umurunda bile değillerdi. Koridorda yavaş adımlarla yürümeye devam ederken konuşmaya tenezzül bile etmeyen Alex'e pis bakışlar atmaya başladı. "Biraz konuşmayı dene Morgan." Çocuğun bir süredir içine kapanıklığı dolup taşmıştı, sürekli onu konuşturmak için çabalıyordu ama onda hiçbir gelişme yoktu. Omuz silkerek koridora bir bakış daha fırlattığında Bray'ı gördü. Tanımadığı bir çocuğa bağırıyordu, gözlerini devirdi. Bu sıradan bir olaydı, onu günün herhangi bir saati bir çocukla tartışırken görebilirdiniz. Alex öne atılıp adımlarını hızlıca onlara doğru çevirse de çocuk aksi tarafa gitmeye başlamıştı bile. Brayden'in yanına vardıklarında ilk dikkatini çeken panodaki ilan olmuştu. Aynı anda Brayden'de bunu söylemişti. Parmak ucunda yükselerek afişe göz attı. Ve en önemli kısmı da, baloda Slytherin ve Gryffindor karşılıklı binalardan çift halinde seçilecek, ve tam balo akşamı Profesörler Gry ve Sly öğrencilerinin isimlerinin bulunduğu fanustan isimleri seçip eşleştirecektir. Parmak ucunda yükselmeyi bırakıp eski boyuna geldiğinde yüzünde tiksinmiş bir ifade oluşmuştu. "Ne? Kura gibi mi yani, iğrenç." Hiç tanımadığı bir Gryffindor öğrencisiyle baloya gitmeyi düşünmek bile midesini bulandırıyordu. Örneğin şu yanlarından geçerken sırıtıp duran uzun boylu çocuk, ona küfür etme dürtüsünü bastırarak önüne döndü. En azından tüm binaları kapsayan bir balo yapılabilirdi. Bu sayede Ravenclaw'lu biriyle filan giderdi, Ama Gryffindor'lu biriyle gitme düşüncesi bile can sıkıcıydı. Duvara yaslanıp sıkıntılı bir şekilde gözlerini etrafta gezdirdi, sadece Gryffindor ve Slytherinli öğrenciler gelip ilanı inceliyorlardı. "Sadece bize özel tılsımlanmış." Daha önce buna dair bir dolu şey okumuş, bir de tılsım dersinde kişiye özel tılsımlara şahit olmuştu. Etrafa somurtmayı kesmek amaçlı çocuklara taraf döndü. İlanın altındaki imzaları incelerken kaşları çatıldı. "Profesörler ne zamandır bu kadar..." Doğru kelimeyi bulmak için bir an duraksadı, ardından tekrar dudaklarını araladı. "Barışı önemsiyor?

Konu: Geri: Beklenilmeyen Plan Ptsi Ağus. 15, 2011 12:35 pm

"Biraz konuşmayı dene Morgan." Doğrusu bugünlerde tek yaptığı dersleri boşverip etrafa parşömen fırlatmaktı. Arada sırada Alex'le buluşup aşklarını tazeliyorlardı fakat her şeyi yapmaya üşeniyordu. "Ne konuşabilirim ki? Ağzımı açmaya değecek hiçbir olay yok." dedi ve esnedi. Belki de Slytherin'in en tembellerinden biriydi, ders konusunda sınıf geçecek kadar çalışıyordu. Normal hayattaysa Shell ve Brad'in yanında yürüyüp onları dinliyordu. En yakın arkadaşları onlardı sonuçta, onlarla gezmeyip de kiminle gezecekti? Alex'i annesinin ölümünden sonra hayata bağlayan varlıklardı onlar. Saçlarını geriye attıktan sonra

"Hayır, olmaz." dedi direk. İlanın minik bir bölümünü okumuştu fakat bu bölüm de hiç hoşuna gitmemişti. Gryffindor ve Slytherin balosu yazıyordu. Üstelik ilk olarak Gryffindor'un ismini yazmışlardı, burada koskoca Slytherin dururken. Shell de o sırada kuranın iğrençliğinden bahsediyordu. Alex ilana biraz daha yaklaştı parmağını ilanın üzerinde gezdirerek okumaya başladı. Okudukça sıkılıyordu, böyle gitmezdi. Baloyu şimdiden sevmemişti. Gryffindor öğrencisi bir kızla dans etmek, asla bunu istemezdi. Bir kere onun çok sevdiği bir kız arkadaşı vardı, Alex! Onu bırakıp da başka bir kızla dans etmeyi düşünemiyordu bile. Alex dışında dans edebileceği tek kız da en yakın arkadaşlarından olan Shell'di, belki eski aşklarıyla da dans edebilirdi ama Gryffindorlu bir kız kulağa gerçekten çok kötü geliyordu. Yani Ravenclaw öğrencileri gelse hiç fena olmazdı. Kaşlarını çattı ve somurtmaya başladı. O, Alex'ten başka bir kızla dans etmezdi. O sırada gözlerini Shell'e çevirdi. "Profesörler ne zamandır barışı bu kadar önemsiyor?" Barış kelimesinden önce biraz duraksamıştı. Alex başıyla ona hak verdi, işin içinde mutlaka bir menfaat olmalıydı. Tam o sırada önlerinden geçen ve mizaç olarak tanıdığı Gryffindor öğrencisini işaret etti. "Yani kim böyle biriyle dans eder ki? Baksanaza, suratından cesaret akıyor." dedi cesareti ilginç bir ses tonuyla söylerek. Evet, konuşmaya değer bir konu bulmuştu ama bu gerçekten hiç hoş değildi, konuşmamayı yeğlerdi.

Out:

Konu: Geri: Beklenilmeyen Plan Salı Ağus. 16, 2011 5:50 pm

İlk gördüğünde ilanı kuşkusuz yaklaşan bir Quidditch maçı sanmıştı, ki bu biraz önce gördüğü ilandan kat ve kat daha iyi olurdu. Balo mu? Gryffindor'lularla hem de. Gryffindor. Binanın ismini duyma bile anında yüzünün tiksinti ile buluşmasına neden oluyordu. Bu bina ne kadar balo yapılırsa yapılsın her zaman düşman olarak kalacaklardı, minik birkaç balo bunu değiştiremezdi. Anlaşmazlık köklere kadar dayanıyordu, bunca yıl sonra değişmesi gibi bir imkan yoktu. Bunu Hogwarts Bir Tarih'i okuyan herkes bilirdi, kısacası Alex değil. Çocuğun, hatta okulun neredeyse hepsinin Sihir Tarihi dersinde uyumak için fırsat kolladığı düşünülünce bu pekte sıradan değildi. Gözlemlediği üzere dersi dinleyen tek Clarisa, kendisi birkaç tane Ravenclaw'luydu bir de. Gerçi yeni profesörün gelmesinin ardından bir şeyler değişebilirdi değil mi? Sıkıntı içinde elini şakaklarına götürdü, tüm geceyi ayakta geçirdiği düşünülünce başının ağrıması gayet normaldi. Ha, bir de şu lanet SBD'ler vardı tabii. SBD'lere sadece birkaç hafta kaldığı için çalışma saatleri yoğunlaşmıştı, yanınızda sürekli günde dokuz saat çalıştığını söyleyen Ravenclaw'lu tipler olsa sizde stres olurdunuz tabii. Canınız cehenneme. Bir tutam saçı kulağının arkasına sıkıştırarak ilana bir kez daha göz atmak için panonun olduğu tarafa döndü. Umduğu gibi bir yanlışlık yoktu, balo Gryffindor ve Slytherin'liler arasındaydı. Iyy. Tiksinti ifadesini biraz olsun gevşetmeyi umarak etrafa göz attı, etrafa koşuşturup duran öğrenciler vardı. Sahi, hiç kimse üç öğrencinin panoya tiksintiyle neden baktığını merak etmiyor muydu? Anlaşılan hayır. Derin bir iç çekerek Alex'in konuşmasını dinledi. "Suratından başka bir şey daha akıyor aslında. Her neyse." Küfür yok. Hakaret yok. Cici bir kız olmalıydı, en azından yanlarında panoyu inceleyen bir profesör varken. Cadının yüzünde oluşan gülümsemeye bakarken yüzü bir kez daha buruştu. "Cidden, profesörler bile bilmiyor ilanı. Baksanıza." Biraz önce ilana göz atan profesör başka bir profesöre yorumunu bildirirken kaşlarının çatılmasını engelleyemedi. Eğer alttaki profesör Percival'ın imzası olmasaydı iyilik düşkünü bir profesör tarafından planlandığını düşünürdü. Ama Profesör Percival 'iyilik düşkünü' profesör lakabını hak etmeyecek kadar düzgün birisiydi. İlana göz atıp kıkırdayan bir grup Gryffindor'lu topluluğa dil çıkarma dürtüsünü bastırdı. Eğer işler bir barış balosu yapacak kadar ilerlediyse, kesin bir sorun vardı. Gryffindor'lu grubun arasında Clarisa'yı aradı gözleri. Giden topluluğun arkasından bakarken dudaklarını araladı, daha çok kendi kendine konuştu. "Clarisa'ya sorarım bir ara." Muhattap olacağı tek Gryffindor'lu Clarisa'ydı. Diğerleriyle değil muhatap olmak, yan yana bulunmak bile tiksinmesine neden oluyordu.

Spoiler: