v a n y a l e n c h k a

1990 yılının karlı bir sabahında gözlerimi açtım. Moskova olduğundan çok daha soğuktu ama insanlar güler yüzlüydü. Bunun nedeni noel arifesi olmasıydı. İnsanlar telaşla evlerine giderken ve etrafa neşe saçarken annem ve babam hastanede beni sevmekle meşgullerdi. Annem hep onlara en güzel noel hediyesini verdiğimi söyler. Aslında haksız da sayılmaz, benim sayemde birbirlerine hediye almaktan kurtulmuşlar.
Adımı annem koymuş. Noel arifesinde doüupta onlara güzel hediyeyi verdiğim için bana Vanya ismini koymuşlar... Vanya tanrının zarif hediyesi demektir. Açıkçası ismimi seviyorum, anlamlı. Soyadım olan Yalenchka'nın anlamı da ışık demek. Bu soyad sayesinde bir ışık kadar parladım, bana uğurlu geldi.

Harika bir çocukluk geçirdim. Doğduğumdan beri cadı olduğum farkındaydım. Hem gerçek anlamda hem de mecazi... Tiyatrolarda, müzikallerde başrol hep benimdi. Ve muggle sınıfının en çalışkanı bendim. İstediğim her şeyi elde ediyordum ve bu harika bir şeydi. Ama altı sene sonra ailem geldi ve Samara'ya taşınmamız gerektiğini söylediler. Bu benim için bir travma olmadı. Halimden memnumdum. Yeni yerler hep heyecan vermiştir bana. Bu yüzden mutlu oldum. Ama Samara bana iyi şeyler getirmedi, sabrımı sınadı ve ben çok sabırsızımdır. Öğretmenlerim benim korkunç bir çocuk olduğumla ilgili bir dize şey söyledi aileme. En son yaptığım felaket ise öğretmenimin suratını büyüyle mora boyamamdı. Tabii ki bu kadar değildi ona sinirlendiğim için yanlışlıkla (!) kurbağa kusmasına neden oldum. O olaydan sonra annem ve babam Hogwarts'a gitmemde hemfikirdiler. Ve Hpgwarts maceram başladı.

Hogwarts'a gittiğimde insanlar bana baktı, hayranlıkla. Sarı saçlarıma ve mavi gözlerime hayran kaldı. Rus aksanımla baş döndüren cinstendim. Eveti küçüktüm ama dikkat çekiyordum. Seçmen Şapka'yı kafama koyduklarında onunla biraz sohbet ettiğimiz söylenebilir. Bana güzel bir kız olduğumu söyledi ve çok da zeki. Aynı zamanda sinsi ve kendini beğenmiş bir yapım olduğunu ekledi. Cesurdum bir de. Ve adaletli. Her binadan bir şeyler vardı. Ama zekam hepsine baskın çıkıyordu ve Şapka beni sonunda Ravenclaw'a uygun gördü. Ve kesinlikle güzel yıllar geçirdim.

Mavi gözlerim ve sarı saçlarım var. Beni ilk gördüğünüzde klasik bir Rus diyebilirsiniz ama kesinlikle değilim. Bembeyaz bir tenim yok. Tenimin kendiliğinden bronzluğu vardır. Bunun nedeni Kaliforniya doğumlu annem olsa gerek. Tüm sarışın kızların içinden beni rahatlıkla seçebilirsiniz bunu garanti ederim. Saçlarım sapsarı değildi. Sadece doğduğumda öyleymiş ama zaman geçtikçe koyulaşıyor. Bazen saçımın rengini değiştiririm ama çok büyük bir değişiklik yapmam. Tonunu koyulaştırmak ya da açmak gibi. Boyum yaşıtlarıma göre orantılı ama biraz daha zayıfım.
Giydiğim kıyafetler ilgi çekicidir, parlaktır. Ve sürekli topuklu ayakkabı giyen biriyimdir. Topuklu ayakkabım olmadan kendimi eksik hissediyorum. Uzun bacaklarımı öne çıkaran eteklerim ve pantolonlarım var. Tişörtlerim bile genelde baskılıdır. İşte muggle kıyafetlerinin bu yanını seviyorum ya, çeşit bol.

Çok açık sözlüyümdür. Dobra dobra konuşmaktan çekinmem ve karşımdakinden de bunu beklerim. Ne derse desin kırılmayacağımı bilmeli, beyaz yalanlara ihtiyacım yok benim.

Hayat benim için bir tiyatro sahnesi gibidir, kendimi en öne atar ve en etkili performansımı sergilerim. Ne var ki yalanı sevmem. Tabii başkasının bana yalan söylemesini sevmem. Kendimde söylememeye çalışırım ama biliyorsunuz bazı durumlar oluyor ve yalan sizin en yakın dostunuz gibi görünüyor.

Cesur olduğum söylenebilir. Hatta aslanlar kadar cesur olduğum söylenir. İyi niyetliyim fakat çabuk değişebilirim. Bir de şu kendini beğenmişlik meselesi var tabii... Evet, kendini beğenmişin tekiyim ve bununla mutluyum.

Dostluklardan zevk alırım. İnsanlarla konuşmayı bir şeyler paylaşmayı hep sevmişimdir. Ama dostluğum genelde erkeklerledir. Onlar bana göre daha güvenilir ve cesurlar. Üstelik aynı kişiyi sevme olanağımız da yok. Ama kız arkadaşlarımda var tabii. Birkaç tane.

Ve çok para harcarım. Kendi lüksüm için asla parayı esirgemem. Sonuçta bu dünya parayla dönüyor ve işlerimde iyi. Pahalı yerlerden giyinmek için işlerimin iyi gitmesi gerekiyor.

Son bir şey daha... Aldatmaya tahammül edemem. Eğer aldatılırsam çekinmeden aynı yola başvurup intikam alabilirim. Hislerime kapılmadığım sürece kafamı kullanırım ve istediklerimi elde ederim. Mutlaka.

Birazda işten bahsetmek gerek. Black & Silver barının sahibesiyim. Çok ünlü bir bardır, mütevazı davranmayacağım. Müşterilerim genelde seçkin insanlardır. Ve gurur duymadığım bir şey var... Arada bir paraya ihtiyacım olursa uyuşturucu satarım. Bu övüneceğim bir şey değil o yüzden bu bölümü es geçiyorum.