Sürpriz çağrı

"Alt tarafı lanet olası bir ders!" diye haykırdı zihninde minik cadı. Sevmediği derslere girmek zorunda olmak onu delirtiyordu. Ders biter bitmez J. belasından kaçarcasına sınıftan çıktı ve bahçeye ilerledi. "Temiz hava iyi birşey" diye düşündü ve saçlarını bahçenin yeşilleri arasına koyvererek bu ahmak dersten sonra hiçbir derse giremeyeceğini söyleyen içindeki şeytana ses verdi. Parıldayan güneşe karşı gözlerini kapattı ve düşünmeye başladı; bu güzelim havada sıkıcı J. dersine karşı ne olabilirdi keyifleri yerien getiren? Anti JG diye bir klüp kurabilirdi. olmaz dercesine başını sağa sola salladı ve zihnini serbest bırakıp sadece rahatlamayı düşündü, sadece ve sadece rahatlamayı...

Aklına gelen eğlenceli fikir karşısında ayağa kalkıp elleri ile saçlarını düzeltti. Otlar arasında saçında kalanları temizlemek istiyordu ama çalan dersin bitiş zili onu hızlı olmaya zorluyordu. Koşarak hogwartsın devasa binasına yaklaştı. Devasallığa rağmen bu kadar kolay olması hoşuna gidiyordu. İşte zemin kat koridorundaydı gözleri ile istediği kişiyi aramaya başladı. Neredeydi bu kız? "Nerdesin, nerdesin sen Alexa." diye mırıldandı ve hengame arasında hayatta kalmaya çalışan mavi cübbeli bir cadıyı kolundan tutup gitmesini engelledi. Doğru kisiyi bulduğuna sevinmişcesine gülümsedi cadıya ve merdivenin altına geçtiler.

Büyük sınıfların göğüs hizasına gelmeleri ve onları umutsamazca sürtünmeleri ve itelemeline karşı bir öfke dolmuştu içine. Ne kadar da zordu yaşamak! "Aptal 5. sınıflar. Ne sanıyorlar ki kendini!" diye sitem etti ve "Boşversene, hep aynılar." diye onayladı kız. Bir kaç saniye ardından nefes alışverişi düzenli hale geldiğinde arkadaşı merakla sordu "Eee? Ne oldu?" diye heyecanla sordu. Farklı binalarda olmalarına rağmen iyi anlaştığı ve dedikodu yapmaktan keyif aldığı biriydi Alexa. Bu yüzden yeni öğrendiği bilgileri hemen Alex'a'ya söylemekten çekinmezdi cadı. "Aklımda bir fikir var. Bunu kesinlikle yapmalı.." cümlenin devamını getirmedi ve meraklı bir ses yankılandı yavaş yavaş insanların azaldığı koridorda. "ee?devam et?" Hafif bir tempoda koşup zıplamaya başladı cadı. "Bir saat sonra göl kenarında buluşalım." diyerek zıplamaya devam etti. Zihnindense hep aynı kelimeyi geçirip eğleniyordu düşüncesinden bile "Parti. Parti. Parti Partiiiii"