Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Islak Aşk II.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Fernando Petru
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Fernando Petru


Mesaj Sayısı : 25
Sihirsel Soy : safkan.
En Belirgin Özellik : arap atı.
Rpg Puanı :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue97 / 10097 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue

Islak Aşk II. Empty
MesajKonu: Islak Aşk II.   Islak Aşk II. Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 12:35 pm



    Islak Aşk II. Ecc7a999 ~ Islak Aşk II. Cc920d56


    Fernando PETRU ~ Enrichetta CENTONI
    Zaman: Cumartesi Günü, Saat 12.30.
    Mekan: Le Petru Hotel II, Teras/Havuz Katı.

    Havuz çok kalabalıktı. Bir kaç boş şezlong haricinde her yer doluydu. Hatta restaurant masalarında oturan müşteriler bile vardı. Güzel dilberler en ateşli bikinilerini giymiş kendilerini müziğe bırakmışlardı. Fernando bu günü arkadaşlarına ayırmıştı. Zengin olmanın bir diğer iyi yanı çok arkadaşınızın olmasıydı. Tabii ki hepsine dost diyemezdiniz ancak eğlenecek çok tanıdığınız oluyordu. Güneş bulutsuz gökyüzünde büyük bir gösterişle parıldıyordu. Boyunlardan süzülen ter damlaları yazın habercisi gibiydi. Sonunda havalar biraz düzelmişti. Jennifer Fernando' nun beline sarılıp şımarık bir kız çocuğu gibi konuşmaya başladı.

    "Fe. boynundaki bu izler nedir böyle?" Grup suskunlaşmıştı. Bu tırnak izlerinin asıl sebebini anlatmayı hiç mi hiç istemiyordu. Acilen bir senaryo uydurmalıydı.

    "Yapma Jennifer. Fernando'nun ne kadar hızlı bir Fransız erkeği olduğunu bilmiyormuş gibi konuşuyorsun." Delilah konuşurken yürümeye başlamış Fernando'nun soluna geçip Jennifer gibi beline sarılmıştı. Fernando kollarını kızların omuzlarına dolayıp kıkırdadı.

    "Kedi tırmaladı." Gülüşmeler bariz duyuluyordu. Dan gözlüğünü çıkarıp tek kaşını kaldırdı.

    "Ne kedi ama!" Fernando tamda içinden geçiriyordu ki Dan dile getirmişti. Ne kediydi ama! Bir süre sonra birşeyler içme isteği hisseti ve bara doğru yöneldi. Bar görevlisi Leo telli dişleriyle Fernando'ya doğru sırıttı. Ne istediğini söylemesine gerek kalmadan buz dolu aquarium bardağını önüne koydu. İçi mavi bir sıvıyla dolu bardağı kavrayıp;

    "Teşekkürler Leo." dedi. Leo ailesini trafik kazasında kaybetmiş bir muggledı. Çok çalışkan bir yapısı vardı. Asla sorun çıkarmayan uyumlu bir tipti. Fazlasıyla azimliydi. Fernando bu yüzden Leo'dan çok memnundu ve çoğu özel işini ona yaptırırdı. Kendisi gibi hırslı insanları severdi. Çünkü hiç birşey kendi kazandığınız bir zafere değişilmezdi. Bunu gururunu kendinden biliyordu.

    Müşterilere göz gezdirirken mavi gözleri tanıdık bir simaya takıldı. Gözlerini ayıramadığı kızın fiziği çok düzgündü. Bronz bir teni ben buradayım diye bağırıyordu resmen. Kimdi bu kız diye düşünürken aklına az önce diyalog geldi. Kedi.

    "O kız."
    Tekrar karşılaşacaklarını tahmin ediyordu ancak bu kadar çabuk olmasına şaşırmıştı. Bu kız boynundaki tırnak izlerinin, arabasının kaputundaki beyaz çizginin ve torpidosundaki metal tokanın tek sahibiydi.

    "Toka"
    diye sayıkladı. Ardından Leo' ya dönüp çabucak konuştu.

    "Hey çabuk otopark görevlisini ara. Arabanın torpidosunda bir toka var çabuk onu bana getirsin." Leo bir hışımla telefona sarılıp görevliyi aradı.

    Fernando gözlerini kızdan ayırmıyordu. Kız ise gözlerini kapatmış huzurlu bir yüzlü güneşin keyfini çıkarıyordu. Otopark görevlisi Ed nefes nefese konuştu.

    "Buyrun efendim." Fernando tokayı alıp gümüşi tokayı süzdü. Yüzüne tuhaf bir tebessüm hakim olmuştu. Bardan ayrılıp kızın yanındaki boş şezlonga doğru ilerlemeye başladı. Çok geçmeden beyaz oturağa kavuşup keyifle uzandı. Ağzındaki sakızı daha gürültülü çiğnemeye başlamıştı. Kıza direk bakmıyordu ancak gözlüklerini çıkarıp dik dik onu süzdüğünü fark etmişti tabii. Fernando keyifle konuşmaya başladı.

    "Bunu bende unutmuşsun."
    Tokayı kıza doğru uzattı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Enrichetta Centoni
Luminight
Luminight
Enrichetta Centoni


Mesaj Sayısı : 70
Sihirsel Soy : Soysuz.
En Belirgin Özellik : Dengesiz.
Rpg Puanı :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue80 / 10080 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue40 / 10040 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue

Islak Aşk II. Empty
MesajKonu: Geri: Islak Aşk II.   Islak Aşk II. Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 1:34 pm

“Rectolight.”

Büyünün ardından meydana çıkan beyaz yol. Atılan birkaç dikkatsiz adım. Ve sonrasında Le Petru Hotel. Birden bire otelin kapısına cisimlendiğinde kapıdaki görevlinin çıkarttığı sesi duyduğunda kadınsı sesi hoş gülücükler halinde duyuldu. Neşeli kahkahasına son verdiğinde adamın yüzündeki ciddi ve gizlemeye çalıştığı öfkeli ifadeyi fark etti. Yaşından oldukça küçük, genç bir kız gibi davranmıştı. Gülümsemesi silindi ve orta yaşların sonunda gibi gözüken adama özür dileyen bakışlarla bakmaya başladı. “Affedersiniz bayım.” Bir şey söylemesine fırsat vermeden gösterişli girişte ilerlemeye başladı. Kalabalık lobiyi, gürültü çıkartarak etrafta dolaşan insanları izledi bir süre. Asansörün açılan demir kapısının çıkarttığı sesle başını o yöne çevirdi. Asansöre doğru ilerleyen küçük gruba karışarak tamamen cam aynalarla kaplı asansörde kendine beklemediği şekilde yer buldu. Katları uyuz edici bir hızla çıkarken havasızlıktan ölebileceğini düşünüyordu. Aklındakiler yada insanların düşündükleri bugün hiçbir şekilde keyfini bozamazdı. Güneş en tepede yerini almış ışıl ışıl parlarken bir luminightı kızdırmanıza imkan yoktu neredeyse. Asansörün tekrardan çıkarttığı sesle nihayet olmak istediği yere ulaştığını anladı. Sakin adımlarla ilerlerken güneşin, müzik sesinin ve eğlencenin kendisini kucaklamasına izin verdi. Büyük havuza yakın bir yerde gözüne kestirdiği ilk şezlonga oturarak çantasını ve telefonunu şezlongun yanındaki plastik sehpaya bıraktı. Üzerindeki ince, beyaz elbiseyi sıyırdığında güneş esmerleşmeye başlayan tenini belirli belirsiz yakarak, okşuyordu. Elbisesini çantasına koyduğunda yavaşça şezlonga uzandı. Kırmızı bikinisi hafif bronzlaşan teniyle zıtlık oluşturarak uzak bir mesafeden bile dikkat çekiyordu. Dolgun göğüslerinin bir kısmı açıktayken diğer kısmı ise bikinisi tarafından sıkıca sarılmıştı. Görüntüsü yüzünden rahat bırakılmayacağını düşünürken bakışları kendisine bakan olgun ve oldukça esmer adamla kesişti. Yanında duran karısı olduğunu tahmin ettiği cadıyı umursamadan gülümseyerek göz kırptı. Adam şaşkınlıkta tebessüm ederken Enrichetta cadının adamı çekiştirerek başka tarafa bakmaya zorlamasını artan neşesiyle seyretti.

Gülümsemesinin son demleri yüzündeki yerini korurken gözlerini kapatarak gözlüklerini taktı. Neşeli çocuk sesleri, yükselen sulu adımlar ve genç kızların sürtükçe kahkahaları teras katını doldururken güneş ışıklarıyla dolan teni daha dinç bir görünüme kavuşuyordu. Hissettiği doyumluluk saatlerce sevişse ulaşamayacağı cinstendi. Dudaklarının kenarları huzurla yukarı kıvrılmıştı. Duyduğu sesle irkilip yanındaki şezlonga birinin oturduğunu görene kadar. Önemsiz bir şeymiş gibi yanındaki adamdan bakışlarını kaçırdı ilk önce. Ardından zihninde oluşan görüntüyle gözlüklerini çıkartarak adama bakmaya başladı. Günlerdir duygularını ve düşüncelerini yoran büyücüye dik dik bakıyordu. O ise hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi sakızını patlatıyordu. İçinden tekrardan kalkarak boğazına sarılma isteği uyandı. Bir kısmı ise fazlasıyla sakindi. Sakin ve kendisini sinir eden adamı bir kere daha görebildiği için mutlu. Öfkesi alevlendiğinde bunun karşısındaki adama olmadığını Enrichetta’da biliyordu. Siniri kendisineydi. Büyük ihtimalle kendisini eğlenceli bir alay konusu olarak gören adama karşı nasıl bu kadar sakin olabilirdi?! Adamın kalın ses tonunu işittiğinde kendisine uzanan ele baktı. Arabayı çizerken kullandığı tokayı o gün orada unutmuş olmalıydı. Tenlerinin temas etmesinden çekinerek –evet, bir kaltağın temastan çekindiğini söylüyorum- uzandı ve ürkek bir hareketle taşları parıldayan tokasını aldı. “Teşekkür ederim.” Diye fısıldadı, belirli belirsiz bir sesle. Güneş gözlüklerini çıkartarak küçük sehpaya bıraktı. Huysuz bakışları adamın mavi gözlerine kenetlenmişti. “Sen..” diye başladı, az önce ki sakinliğinden eser kalmayan konuşmasına. “Sen beni mi takip ediyorsun?! Evet! Kesinlikle beni takip ediyorsun! Mutlu ve huzurlu olduğum zamanları gözlemleyerek keyfimi kaçırmak için ortaya çıkıyorsun!” Çocukça siteminin ardından kollarını göğüslerinin altında birbirine kenetledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Fernando Petru
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Fernando Petru


Mesaj Sayısı : 25
Sihirsel Soy : safkan.
En Belirgin Özellik : arap atı.
Rpg Puanı :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue97 / 10097 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue

Islak Aşk II. Empty
MesajKonu: Geri: Islak Aşk II.   Islak Aşk II. Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 2:13 pm

    Kızın bağıracağını, çağıracağını yada küfür edeceğini düşünüyordu Fernando. Kendini hazırlamıştı belkide okkalı bir tokat yiyecekti. Ancak bu sefer tokatı karşılıksız kalmazdı. Tabii ki bir bayana el kadırmayacaktı. Bu tam anlamıyla vahşetti. Ama henüz bayanlar havuza atılmaz diye bir görgü kuralı duymamıştı. Ona vuramasada bir kez daha ıslata bilirdi. Sakızını çiğnemeye devam etti. Hatta aralara detay katıp arada sırada orta boylu balonlar şişirip patlatıyordu. Başını kıza döndürdü. Kız ince parmaklarını tokaya doğru uzattı. Heralde tokayı Fernando'nun bir yerlerine saplayacaktı.

    "Teşekkür ederim." Kulaklarına inanamamıştı kibar bir sesle kız resmen teşekkür etmişti. Fernando kendini kıza bakmaya zorladı. Elinde duran gözlüklerini sakince sehpaya bırakıp genç büyücüye döndü.

    “Sen..” Ses tonu şiddetlenmişti.

    “Sen beni mi takip ediyorsun?! Evet! Kesinlikle beni takip ediyorsun! Mutlu ve huzurlu olduğum zamanları gözlemleyerek keyfimi kaçırmak için ortaya çıkıyorsun!” Cümlesini tamamladıktan sonra kollarını göğsünün altında birleştirdi. Fernando kahkahalara boğuldu. Kızın otelin kendisinin olduğundan haberi yoktu elbetteki. Daha kim olduğunu bile bilmiyordu. Bir süre gülmeye devam etti. Ardından uzandığı şezlongta oturuşunu değiştirip ayaklarını yere saldı. Kız yan gözle ona bakıyordu. Aralarında gerçekten komik bir ilişki başlamıştı. Komik ve tuhaf. Aynı zamanda onu mutlu eden bir ilişki. İsmini bilmediği bu gizemli dilberi tanımak istiyordu. Kim olduğunu nerden geldiğini hepsini merak etmeye başlamıştı birden. Gözleri karşı tarafta kalan arkadaşlarına kaydı. Meraklı gözlerle ona bakıyorlardı. Jennifer tiz sesiyle bağırdı.

    "Fernando." Genç cadı buraya gel anlamında bir kaç hareket yaptı ancak Dan ayaklanıp onu havuza itince Fernando ile uğraşmaktan çabuk vazgeçmek zorunda kalmıştı. Fernando başını kıza çevirdi.

    "İstersen şöyle başlayalım." Kız anlamsız bakışlarla ona döndü. Fernando boğazını temizleyip elini tokalaşma mahayetinde uzattı ve kendinden emin bir ses tonuyla cümlelerini okudu.

    "Ben Fernando Petru. La Petru Hotel' ın sahibiyim." duraksadı ve ekledi.

    "Peki ya sen? Sen kimsin?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Enrichetta Centoni
Luminight
Luminight
Enrichetta Centoni


Mesaj Sayısı : 70
Sihirsel Soy : Soysuz.
En Belirgin Özellik : Dengesiz.
Rpg Puanı :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue80 / 10080 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue40 / 10040 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue

Islak Aşk II. Empty
MesajKonu: Geri: Islak Aşk II.   Islak Aşk II. Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 2:45 pm

Adamın neşeli kahkahasına anlam yüklemeye çalışıyordu. Tanrı aşkına söylediklerine gülünecek ne vardı ki! Üstelik karşı tarafı sinir edememek Enrichetta’nın sinirlenmesine, öfkeyle dolmasına neden oluyordu. Az önceki ruh halinden eser kalmamıştı. Tanrı kendisini ve dinini kabul etmediği için Enrichetta’dan öcünü alıyordu. Bu tam olarak böyleydi. Kader denilen pisliği kullanarak kızın huzurlu bir an bile geçirmemesi için elinden geleni yapıyordu. Adam dakikalar boyunca güldü. Dudaklarını bir şeyler söylemek için değil sadece neşeli sesler çıkartmak için aralıyordu. Enrichetta ise dudaklarını büzerek adamı izlerken kahkahasına eşlik etme isteğini bastırmakla boğuşuyordu. Kendisini aynı anda hem mutlu hem de öfkeli hissettirebilen biriyle hiç karşılaşmamıştı daha önce. Ne yapacağını bilemiyordu ve bu da dengesiz tavırlar sergilemesine yol açıyordu. Bakışları merakla adamın baktığı tarafa yöneldi. Bir grup genç birbirleriyle şakalaşarak eğleniyordu ve içlerinden güzel bir kız yanında oturan adama sesleniyordu. Fernando. Demek ismi buydu. Arabasının plakasındaki FE harfleri isminin ilk harflerini temsil ediyordu. Peki ya PE neydi? Zihninde hummalı bir çalışma tahmin yürütmek için çabalarken Fernando’nun sesini duymasıyla bakışlarını ona çevirdi. Büyücüyü dinlerken dikkatini gizleyebilmek için ‘seni umursamıyorum’ bakışlarını takınmıştı. Kendisine uzanan ele bir kere daha karmakarışık duygularla baktı. Büyücünün kendinden oldukça emin çıkan ses tonu cümlesinin sonuna doğru yüksek bir mevkiden bahsedecekmiş gibi duruyordu. La Petru Hotel’ın sahibiyim. O an boğazında oluşan yumru ve beynindeki uğultular yüzünden adamın sorularını güçlükle anlayabilmişti. Fakat utanç bedenine hızla hakim olurken aklı cevap veremeyecek kadar meşguldü. Plakadaki diğer harflerinde neyi temsil ettiğini öğrenmişti. Ve merakını gidermiş olmanın onu bu kadar utandırabileceğini hiç düşünmemişti. Vücudundaki tüm kan onu uyuz etmek ister gibi yanaklarında toplanmıştı. Az önce söylediklerinde aptallık etmişti. Adamın kahkahası yeni yeni anlam kazanıyordu. Birden bire takip edilen değil takip eden duruma düşmüştü. Bunun yanında kendisine yöneltilen soru koskoca bir hiç cevabından başka hiçbir şekilde karşılanamazdı. Enrichetta Centoni, kendi arzuları yüzünden sevgilisinden ayırdığı cadıların adlandırdığı şekilde bir ‘sürtüğün’ dışında hiçbir şeydi. Bulduğu tüm ışık kaynaklarını sömürür, sevişir, zararlı ne kadar madde varsa kullanır, ardından tekrardan sevişir ve kadınların kendisinden nefret etmesine neden olurdu. İstemsizce doğruldu. Kendisini izleyen Fernando’nun yanında şezlongda uzanmak istememişti. Büyücünün oturduğu pozisyonu taklit etti. Nasıl bir cevap verebileceğini bilmeden ağzından sözcükler dökülmeye başladı. Ne söyleyeceğine konuşurken karar verecekti. “Ben kimim, he?!” Adamın soruyu sorarken takındığı kinaye ses tonunu taklit etti. “Enrichetta Centoni. Bir luminight olmamın dışında ahlaksız sürtüğün tekiyim.” Adamın hala havada asılı duran eline uzandı. Gücünü göstermek istercesine sertçe sıkarken gözlerinin içine umarsız bakışlarla bakıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Fernando Petru
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Fernando Petru


Mesaj Sayısı : 25
Sihirsel Soy : safkan.
En Belirgin Özellik : arap atı.
Rpg Puanı :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue97 / 10097 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue

Islak Aşk II. Empty
MesajKonu: Geri: Islak Aşk II.   Islak Aşk II. Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 3:10 pm

    Kız hareketlenip Fernando' nun pozisyonuna büründü. “Ben kimim, he?!” Fernando kaşlarını buruşturdu. Ne diyeceğini merak ediyordu. “Enrichetta Centoni. Bir luminight olmamın dışında ahlaksız sürtüğün tekiyim.” Enrichetta diye içinden geçirdi Fernando. İlk defa duymuştu bu ismi. Ne kadar tuhaf gelsede kulağına bir o kadar güzel olduğunu düşündü. Kendisi hakkında çok rahat bir açıklama yapmıştı. Yapaylıktan uzak, doğal kelimeler kullanmıştı. Sanırım Fernando bu durumdan hoşnut olmuştu. Duygularını belli eden bir adam değildi Fernando. Üzülsede, sevinsede tek bir maske takardı yüzüne. Şu zamana kadar kimseye teslim olmamıştı hisleriyle. Olmak ister miydi? Bu sorunun cevabı kocaman bir çelişkiydi ona sorarsanız.

    Enrichetta kendinden emin bir ifadeyle eline uzandı ve tokalaşma gerçekleşti. Ancak bir Luminight olduğundan bahsetmişti. Fernando elinin sızladığını hissetti. Lakin acısına karşılık tepki vermedi. Elleri birleştiğinde kelimenin tam anlamıyla 'içi bir tuhaf' olmuştu. Çok sürmeyen bu tokalaşmanın ardından Fernando hayranlığını kelimelere dökmekte geç kalmamıştı.

    "Etkileyici." Enrichetta gülümsedi. Böyle övgülere muhtemelen fazlasıyla alışıktır diye düşünmekten kendini alıkoyamadı Fernando.

    "Ama..." diye devam etti. "Beni etkileyen asıl şey kendini analiz edişin." Fernando gülmemek için dudaklarını ısırdı. Birbirlerine baktılar. Ardından kıkırdamaya bıraktılar. Enrichetta, kısa diyaloglarından beri ilk defa ukalalıktan uzak bir gülümseme sergiliyordu. Fernando kendisininde çok farklı olmadığını düşündü. Gülüşmeler devam etti. Sonrasında kahkahalar yerini suskunluğa bıraktı. Ama Fe. konuşmakta gecikmemişti.

    "Bu arada özür dilerim." Enrichetta ne için diyen bir bakış attı. "Seni ıslattığım için." Fernando parmağının ucuyla boynundaki izleri gösterdi. "Ama seninde bunlar için özür dilemen gerekiyor."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Enrichetta Centoni
Luminight
Luminight
Enrichetta Centoni


Mesaj Sayısı : 70
Sihirsel Soy : Soysuz.
En Belirgin Özellik : Dengesiz.
Rpg Puanı :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue80 / 10080 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue40 / 10040 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue

Islak Aşk II. Empty
MesajKonu: Geri: Islak Aşk II.   Islak Aşk II. Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 3:46 pm

Fernandoyla kurduğu birkaç saniyelik temasın ardından teninin ne kadar yumuşak olduğunu düşünüyordu. Karşısında erkeksi ve ciddi tavırlarına rağmen ‘güzel’ olarak nitelendirilebilecek biri vardı. Genelde erkekler için kullanılan yakışıklı tanımının dışında bir şeydi Fernando’nun yüz hatları, bakışları ve deniz mavisi gözleri. Her ne kadar bir süredir büyücüyle birlikte olsa da ilk defa bu kadar dikkatli inceleme fırsatı bulmuştu genç adamı. Gücünü etkileyici bulduğunu söylerken dudaklarının aldığı şekle dalgın gözlerle bakarken bir şey söyleyemedi. Sadece gülümsedi. Birkaç gün önce karşılaşsa elleriyle boğabileceği adama içten tebessümlerinden biriyle bakıyordu. Konuşmasına devam ettiğinde gülümsemeleri –Fernando da kendisine eşlik ediyordu- derin bir hal aldı. Çabalarına rağmen kendilerine engel olamayınca kahkahaları birbirine karışarak ortamdaki gürültüye katkıda bulundu. Tekrardan neşelenebildiğinde buna hiç olmadığı kadar şaşırmıştı dişi luminight. Üstelik neşesinin sebebinin ilk defa başka bir insan olması Enrichetta’yı tanıyan herkes için ağızlarının açık kalmasına sebepti. Şen gülücükler ardına saklanan hayran bakışlar Fernando’nun yüzündeki tebessümü izliyordu ufak bir heyecanla. Giderek azalan kahkahaları son bulduğunda bakışlarını hiçbir şekilde gizleyemiyordu; kabalık olduğunu bilmesine rağmen adamın kendisiyle aynı renkteki gözlerine bakıyordu.
Kendini bir şeyler söyleme yükümlülüğü altında hissederken Fernando’nun konuşmasıyla sessiz bir dua gönderdi inanmadığı tanrısına. Genç adamın dilediği özür Enrichetta’yı iyice yumuşatarak bakışlarının daha sakin ve daha masum bir hal almasına yardımcı oluyordu. Fernando’nun parmakları boynuna yöneldiğinde gözlerini gözlerinden ayırarak parmağının gösterdiği yere baktı. Bronz tenindeki kırmızı lekeler ilk defa karşılaştıkları geceye döndürmüştü Enrichetta’yı. Öfkesine engel olamadan Fernando’nun boynuna saldırmıştı ve uzun tırnaklarını acımadan tenine geçirmişti. Duyduğu pişmanlıkla sakince oturduğu şezlongdan kalktı. Fernando’nun bakışlarını üzerinde hissederken hiçbir şey söylemeden yanına oturdu. Aralarında birkaç santimin dışında pek mesafe yoktu ve bu da Enrichetta’yı fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Fernando’nun kendisine dönen başını nazikçe tuttu ve diğer yana çevirdi. Diğer elinin parmaklarını ürkekçe bıraktığı izlerin üzerinde dolaştırıyordu. “Özür dilerim.” Diye fısıldadı. “Çok canını yakmış olmalıyım.” Pişmanlık dolu ses tonunun ardından dokunuşlarını geri çekti alt dudağını dişlerinin arasına alarak Fernandoya bakmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Fernando Petru
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Muggle'sınız lütfen rütbenizi bir an önce belirleyiniz.
Fernando Petru


Mesaj Sayısı : 25
Sihirsel Soy : safkan.
En Belirgin Özellik : arap atı.
Rpg Puanı :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue97 / 10097 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Islak Aşk II. Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Islak Aşk II. Right_bar_bleue

Islak Aşk II. Empty
MesajKonu: Geri: Islak Aşk II.   Islak Aşk II. Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 4:08 pm


    Enrichetta oturduğu şezlongtan kalkınca, Fernando bir tokat yiyeceğini düşünmüştü. Gözlerini yumup beklerken garip bir şekilde enrichetta yanına oturdu. Kendine hakim olamayıp çarpık bir gülümsemenin dudaklarına yayılmasına izin verdi. Başını yanı başındaki kıza çevirdiğinde aralarındaki mesafe bir kaç santimetreden ibaretti. Fernando heyecanlanmıştı. Dizlerinden yukarıya doğru yayılan ısı dalgasını hissetmeye başladı. Enrichetta parmaklarını, Fernando'nun boynuna dayadı. Mavi gözleri masumca izlere takılmıştı.

    "Özür dilerim." diye fısıldadı. Sesi Fernando'yu cezbetmişti. Kız bunu söylerken herhangi bir art niyet düşünmesede, genç büyücü kendini her an kaybedebilirdi. Enrichetta devam etti. “Çok canını yakmış olmalıyım.”

    Fernando şapşalca sırıtıyordu. Yüzünü toparlamaya çalıştı ve ardından kıza biraz daha yaklaştı. Enrichetta parmaklarını tekrar kucağına koyduğunda, Fernando inanılmaz bir cesaretle yüklenmişti. Aralarındaki mesafeyi daraltmak ona hem kolay hemde cezbedici geliyordu.

    "Aslında, o kadar acımadı." buruk bir mırıldanmayla konuştu. Bakışları Enrichetta' nın dudaklarına sabitlenmişti. Dolgun ve oldukça biçimliydiler. Bu düşünce biraz daha yaklaştırmıştı onları. 'Bir an önce tadına bakmak istiyorum' diye düşündü ve kızın gözlerinin usulca kapanışını seyretti. Karnındaki kelebeklere aldırış etmeden tam onu öpecekti ki telefonun boğuk zırıltısını işitti. Fernando uçurumdan aşağıya yuvarlanmış gibi hissediyordu. Enrichetta gözlerini açıp sevimli bir ifadeyle kıkırdadı ve burnunu kaşıdı. Fernando hala kızın dudaklarına bakıyordu. Ancak kendi dudaklarından bir satır dökülmüştü bile.

    "Hay ben senin"
    Enrichetta gülmeye devam etti. Mathias arıyordu. Zaten en gereksiz anlarda arardı.

    "Ne var?" diye sert bir sesle açtı telefonu. Mathias endişeli bir sesle konuşuyordu. Çalışanlardan biri doğum yapmak üzereydi ve hastaneye yetiştirilmesi gerekiyordu. Fernando bir an için telaşa kapıldı ve alel acele geldiğini söyleyip telefonu kapattı.

    "B-be-ben şey, ça-çalışanlardan biri doğurmak üzere. Hastaneye yetiştirme-meliyim onu." Heyecan ve telaş arasında garip bir duygunun etkisinde Enrichetta' nın yanağına bir öpücük bıraktı.

    "Lütfen numaranı Leo'ya bırak." Enrichetta masum bir tebessüm gösterdi. Fernando zar zor yanından ayrılıp, doğuma yetişmeye çalıştı.

    -RP SONU.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Islak Aşk II.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Büyücüler Bölgesi - İngiltere :: Diagon Yolu :: Le Petru Hôtel II-
Buraya geçin: