Cassandra C. Tears Beauxbatons V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 231 Gerçek İsim : thepreciouslove* Sihirsel Soy : Melez. En Belirgin Özellik : Psikopat. Rpg Puanı : Düello Gücü :
| |
Anežka Bogačiovas Beauxbatons V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 268 Gerçek İsim : Su. '2 Sihirsel Soy : Safkan. En Belirgin Özellik : Kibirli, soğuk, hesapçı. Rpg Puanı : Düello Gücü :
| Konu: Geri: Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur. C.tesi Tem. 02, 2011 11:01 am | |
| Kötü bir günün, oldukça kötü bir anını yaşıyordu Lucrëtia. Mikhail aylardır ortalarda yoktu ve oldukça kötüye giden sosyal yaşamı; ona yalnız olduğunu her an anımsatıyordu. Belki de, geniş banklara gidip sessiz ve sakin bir öğle vakti geçirmek istiyordu. Biraz kitap okuyabilir ve oldukça sessiz kalıp kendini toplumdan soyutlama şansı bulabilirdi. Banklara doğru ilerlerken, elinde tuttuğu Muggle Bilimleri kitabını sıkı sıkıya kavradı ve banka oturduğunda araladı. Melez olmanın hiçbir unsurundan utanmaması, göze batmasının bir diğer sebeplerinden biriydi. 'Bulanık' şeklinde taktıkları lakaplar çoğu zaman Lucrëtia'nın üzülmesine yol açardı, tabi o hiçbir koşulda kimseye bir şey söylemezdi. Söyleyemezdi...
İnsanların düşüncelerini oldukça önemseyen bir yapıya sahip oluşu; belki de kaybetmesinin en en etkileyici vesilesiydi. Ve çoğu zaman susmanın en iyi yanıt olabileceğine inanırdı. Mevzubahis Hogwarts ve fitne öğrencileri ise; bu görüş oldukça tartışılır bir durum alırdı tabii. Oturduğu bankta kitap okurken, arada sırada göle göz gezdiriyor, etrafta gezinen diğer öğrencilere göz atıyordu. Sosyaldiler, arkadaşları vardı. Sevgilileri de... Lucrëtia henüz değişik duygular beslediği erkeğe açılamamışken; ikinci sınıf öğrencileri düzineyi tamamlayacak sevgilileriyle çıkıyorlardı. Lucrëtia buna özenmezdi, sadece; kötüydü işte. O sırada bir öğrenci yaklaştı yanına; sadece armasındaki Ravenclaw renklerini gördüğünde bir an heyecanlandı ancak üniformayı tamamlayan etek; Marc olmadığını anlamasına yardımcı olmuştu.
"Merhaba."
Lucrëtia, gözlerini kızın gözlerine dikti. Cassandra dördüncü sınıf öğrencisiydi ve onun hakkında Ravenclaw olmasına karşın pek de iyi şeyler duyduğu söylenemezdi. Gözlerinin içerisine bir süre baktı; garip bir ışıltı ile parlıyor, değişik bir enerji saçıyordu. Lucrëtia gülümsedi ve yanına bir yer açtı. Banka saçtığı kitapları toplayıp yere koyduğunda kızın göz hizaları eşitlendi.
"Selam."
Oldukça samimi bir tavırla cevap verse de; kızın aynı samimiyeti göstereceğini hiç sanmıyordu. Ancak deneme ve yanılma yöntemini kullanıyor ve olası bir samimiyeti yakalamaya çalışıyor olmak hata ya da yasak değildi. Başını Cassandra'ya çevirdiğinde bakışlarını yakaladı ve dayanamayarak sordu.
"Bir şey mi oldu?"
* İlham beni yine sevmedi. :R | |
|
Cassandra C. Tears Beauxbatons V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 231 Gerçek İsim : thepreciouslove* Sihirsel Soy : Melez. En Belirgin Özellik : Psikopat. Rpg Puanı : Düello Gücü :
| Konu: Geri: Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur. Çarş. Tem. 06, 2011 6:29 am | |
| Cassandra kendine güvenini toplayıp bir sohbet için ilk adımı atmıştı. Lucrëtia ona garip bir şekilde bakıyordu. Cassandra buna pek bir şey söyleyemezdi. Özellikle son yıllarda oluşan kötü özellikleri vardı. Yani en baştan beri kızmazdı yalnızca acı çektirerek intikam falan alırdı ama son yıllarda zarar verme arzusu iyice artmıştı. Buna karşın hala çok sevimli bir yüz ifadesi vardı ve ona hayır demek oldukça zordu. Karamel ,koyu sarı saçlarını elleriyle geriye savurdu. Güzelliğini belli etmeye çalışıyor olabildiğince ışıldıyordu. Cassandra öylece dikilip kalmış, cevap vermesini bekliyordu Lucrëtia'nın. Lucrëtia bir süre daha hareketsiz kaldı en sonunda kitaplarını toplayarak yanında bir yer açtı. Cadı küçük yere otururken gözlerini birbirlerine baktı. Lucrëtia en sonunda konuştu.
"Selam."
Cassandra ne karşılık vereceğini bilmiyordu. "Nasılsın?" falan demeye kalkarsa konu iyice dağılacaktı, ayrıca birbirlerini tanımıyorlardı. Cassandra bakışlarını kaçırıp ne diyeceğini toparlamaya çalışmıştı. Birden öylece gelmekle hata etmişti, bu işi planlamalıydı. Artık kaçış yolu olmadığı için etrafa bakmaktan başka bir şey yapamıyordu. Lucrëtia ise aksine, ona bakmaya çalışıyordu. Genç cadı gözlerini kaçırmaya çalışırken Lucrëtia bakışlarından birini yakaladı. endişeyle bakıyordu Cassandra, ne yapacağını bilmeksizin fırtına savrulan bir sal gibi endişeliydi o. Lucrëtia'nın siniri bozulmuştu belli ki. En sonunda sessizliği bozup asıl konuya değdi.
"Bir şey mi oldu?"
Cassandra içinden bir lanet mırıldandı. Ne diyecekti şimdi? "Senin ablan olduğumu sanıyorum, kan testi yaptırabilir miyiz?" falan mı? Hangi akıla gelmişti ki buraya? İçindeki tek his kaçıp gitme dürtüsüydü. Bunu yapamıyordu, yapamazdı zaten. Yutkundu Lucrëtia' boş bakışlarla ona bakıyordu. Cassandra'nın ise yüzünde daha anlamlı, daha farklı bir ifade vardı. O kendini bakışlarıyla belli edenlerdi ve şu anda bundan nefret ediyordu. Yüzünden bir şey söylemek istediği gerçekten belli oluyordu çünkü. Ne yapacağını toparlamaya çalıştı. Bu kaçık düşünceyi anlatmanın mantıklı bir yolu olmalıydı. Aklına hiç bir şey gelmiyordu. Kurtuluş yolu olarak direk eli asasına gitti. O iyi büyü yapanlardandı, sorunla sihirle halletmeye o kadar alışmıştı ki. Ama şu anda güçlü kurtarıcısı asa sadece bir aksesuar olmuştu. Şu anda asanın yapabileceği herhangi bir şey yoktu. Cassandra ayağa kalktı. Lucrëtia boş bakışlarla ona bakmayı sürdürüyordu. Cassandra artık bu işi bitirmesi gerektiğinin farkına vardı. Göz göze gelmemeye çalışarak Lucrëtia'ya baktı.
"Sende hissediyor musun? Bambaşka bir duygu. Ben buna alışık değilim ama belki sen tanıyorsundur. Sanki geçmişten beri çok iyi dostmuşuz gibi, birbirimize güvenebilirmişiz gibi."
Lucrëtia ne dediğini anlamıyordu. Şu anda Cassandra'ya kim güvenebilirdi ki? Cassandra tekrar oturdu. Bu sefer bakışlarını kaçıran Lucrëtia oldu. Cassandra artık konuşmuyordu, sadece duygularıyla ve gözleriyle anlatmaya çalışıyordu. Lucrëtia ise büyük ihtimalle onun delirdiğini düşünüyordu. Cassandra tekrar ayağa kalktı kitabını eline aldı ve tırnaklarıyla kitabın kapağını soymaya başladı. Bu iş takıntı haline gelmişti, her başı sıkıştığında bunu yapar olmuştu. Lucrëtia ne diyeceğini bilmeksizin orada durdu, Cassandra devam etmesini yani konuşmasını daha iyi anlatması gerektiğini düşündü. Dudaklarını ısırdı, devam etmek için kelime bulamıyordu.
"Senin ailen yangında ölmüş Lucrëtia. Benimkilerinde öyle olduğu sanılıyor. Homeless Taless'e geldiğimde her tarafım kül ve yanık kaplıymış, gözlerine büyük gözüktüğüm için beni bir yaşında yazdırmışlar. Belki de sen yeni bir hayata başla diye seni yeni doğmuş şeklinde kayıt altında tutmuşlardır. Yaşımızı yazdırırken kemik testi yaptıklarını sanmıyorum. İkimizin farkli yerlere gitmesi de belki de sen evin arka tarafında bende ön tarafında kalmışımdır. Sokaktan geçen kadın beni daha kolay görmüş, arka tarafları aramayı akıl etmemiştir."
* İlham beni hiç sevmez ki :R | |
|