Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cassandra C. Tears
Beauxbatons V. Sınıf
 Beauxbatons V. Sınıf
Cassandra C. Tears


Mesaj Sayısı : 231
Gerçek İsim : thepreciouslove*
Sihirsel Soy : Melez.
En Belirgin Özellik : Psikopat.
Rpg Puanı :
Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Right_bar_bleue

Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Empty
MesajKonu: Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.    Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Icon_minitimeCuma Tem. 01, 2011 9:46 am

Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  23iebz4


    Ufak adımlarla ilerliyordu genç cadı. Yoğun Hogwarts programı arasında bulduğu her boşluğu değerlendiriyordu. Gene derslerde, elinde bulunan "Eski Yazıtlar : Antik Roma" adlı kitaba nefretle baktı. Eski Roma daima kafasını karıştırmıştı. Kitabın yarısından fazlasını okumuş ve çoğu alıştırmayı tamamlamasına karşı içinde bir bitirme isteği yoktu. Sadece göl kenarına gidip kitabı göle fırlatma isteği vardı. Elini yavaşça boynuna götürdü, kolye oradaydı. Eski yazıtlar dersinden kazandığı ödül kolyesi oradaydı. Kolyeden midir bilinmez birden kendine emir verip kitabın kapağını açtı. Birkaç sayfa okuyup yirmi soruluk testten sadece on yedi soruyu cevaplamanın verdiği sinirle tekrar kitabı kapattı ve ilkbahar havasının kokusunu içine çekti. O sırada Lucrëtia Hogwarts'tan çıkan karşıdaki taştan muggle deyişiyle "bank" benzeri oturağa oturdu.

    Cassandra yerinden kımıldadı. Lucrëtia'yı görünce içinde farklı bir duygu uyanıyordu. Ne olduğunu bilmediği ve bileceğini düşünmediği bir duygu. Sanki aralarında bir bağ vardı. Veronica gibi değildi, onu kendine Veronica kadar yakın hissettirmiyordu. Ama daha önce hiç konuşmamalarına karşı yakın hissediyordu kendini. Belki de ne olduğunu bilmiyordu çünkü bu duyguyu hiç tatmamıştı. Neleri hiç yaşamadığını düşündü, hiç oyun parkına gitmemişti ama bu duygu pekte eğlenceli değildi. Hiç doğru düzgün iksir yapamamıştı. Buna karşı başarısızlığın korkusunu, acı tadını biliyordu. Bu duygunun başarısızlıkla yakından yada uzaktan herhangi bir ilgisi yoktu.

    Hiç bir ailesi olmamıştı. Belki bu duygu olabilirdi. Aslında bu duygu olması gerçekten büyük ihtimaldi. Bildiği kadarıyla Lucrëtia yangından kurtarılmıştı ve üvey bir ailesi vardı. Cassandra elinde olmadan onun ne kadar şanslı olduğunu düşündü. Onun üvey dahi olsa bir ailesi olmamıştı ... Sadece Homaless Tales'teki berbat anılar vardı elinde. Sadece Veronica ve müdüreydi oradaki tek güzel şeyler. Geçmişi için hüzünlenmeyi bıraktı ve şimdiye odaklandı genç cadı. Cassandra nasıl yada nereden kurtarıldığını bilmiyordu fakat müdire ona kolunda yanıklar olduğunu ve her tarafının külle dolu olduğunu söylemişti. Belki de oda yangından kurtarılmıştı. Ama nasıl olacaktı ki? Yani birisi önde, öbürü çıkış kapısında kalmış ayrı ayrı kurtarılmış mı olacaktı? Yada bebeği alan kişi birisini beğenip almış öbürünü çirkin bulup orada mı bırakmıştı? Aralarında bir yaş fark vardı. Belki de Lucrëtia'yı alan kişi onun yeni bir başlangıç yapmasını istemiş ve bir yaşında olduğu halde yeni doğmuş demişlerdi. Yada Homaless Taless'te beş aylık olduğu halde iri görüp bir yaşında yazdırmışlardır. Kimlik alırken kemik deneyi yaptırdıklarını falan sanmıyordu. Cesaretini topladı ve yutkundu. Lucrëtia'ya yaklaştı.

    "Merhaba."




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Anežka Bogačiovas
Beauxbatons V. Sınıf
 Beauxbatons V. Sınıf
Anežka Bogačiovas


Mesaj Sayısı : 268
Gerçek İsim : Su. '2
Sihirsel Soy : Safkan.
En Belirgin Özellik : Kibirli, soğuk, hesapçı.
Rpg Puanı :
Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Left_bar_bleue95 / 10095 / 100Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Left_bar_bleue48 / 10048 / 100Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Right_bar_bleue

Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Empty
MesajKonu: Geri: Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.    Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Icon_minitimeC.tesi Tem. 02, 2011 11:01 am

    Kötü bir günün, oldukça kötü bir anını yaşıyordu Lucrëtia. Mikhail aylardır ortalarda yoktu ve oldukça kötüye giden sosyal yaşamı; ona yalnız olduğunu her an anımsatıyordu. Belki de, geniş banklara gidip sessiz ve sakin bir öğle vakti geçirmek istiyordu. Biraz kitap okuyabilir ve oldukça sessiz kalıp kendini toplumdan soyutlama şansı bulabilirdi. Banklara doğru ilerlerken, elinde tuttuğu Muggle Bilimleri kitabını sıkı sıkıya kavradı ve banka oturduğunda araladı. Melez olmanın hiçbir unsurundan utanmaması, göze batmasının bir diğer sebeplerinden biriydi. 'Bulanık' şeklinde taktıkları lakaplar çoğu zaman Lucrëtia'nın üzülmesine yol açardı, tabi o hiçbir koşulda kimseye bir şey söylemezdi. Söyleyemezdi...

    İnsanların düşüncelerini oldukça önemseyen bir yapıya sahip oluşu; belki de kaybetmesinin en en etkileyici vesilesiydi. Ve çoğu zaman susmanın en iyi yanıt olabileceğine inanırdı. Mevzubahis Hogwarts ve fitne öğrencileri ise; bu görüş oldukça tartışılır bir durum alırdı tabii. Oturduğu bankta kitap okurken, arada sırada göle göz gezdiriyor, etrafta gezinen diğer öğrencilere göz atıyordu. Sosyaldiler, arkadaşları vardı. Sevgilileri de... Lucrëtia henüz değişik duygular beslediği erkeğe açılamamışken; ikinci sınıf öğrencileri düzineyi tamamlayacak sevgilileriyle çıkıyorlardı. Lucrëtia buna özenmezdi, sadece; kötüydü işte. O sırada bir öğrenci yaklaştı yanına; sadece armasındaki Ravenclaw renklerini gördüğünde bir an heyecanlandı ancak üniformayı tamamlayan etek; Marc olmadığını anlamasına yardımcı olmuştu.

    "Merhaba."


    Lucrëtia, gözlerini kızın gözlerine dikti. Cassandra dördüncü sınıf öğrencisiydi ve onun hakkında Ravenclaw olmasına karşın pek de iyi şeyler duyduğu söylenemezdi. Gözlerinin içerisine bir süre baktı; garip bir ışıltı ile parlıyor, değişik bir enerji saçıyordu. Lucrëtia gülümsedi ve yanına bir yer açtı. Banka saçtığı kitapları toplayıp yere koyduğunda kızın göz hizaları eşitlendi.

    "Selam."

    Oldukça samimi bir tavırla cevap verse de; kızın aynı samimiyeti göstereceğini hiç sanmıyordu. Ancak deneme ve yanılma yöntemini kullanıyor ve olası bir samimiyeti yakalamaya çalışıyor olmak hata ya da yasak değildi. Başını Cassandra'ya çevirdiğinde bakışlarını yakaladı ve dayanamayarak sordu.

    "Bir şey mi oldu?"




* İlham beni yine sevmedi. :R
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassandra C. Tears
Beauxbatons V. Sınıf
 Beauxbatons V. Sınıf
Cassandra C. Tears


Mesaj Sayısı : 231
Gerçek İsim : thepreciouslove*
Sihirsel Soy : Melez.
En Belirgin Özellik : Psikopat.
Rpg Puanı :
Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Left_bar_bleue98 / 10098 / 100Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Right_bar_bleue

Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Empty
MesajKonu: Geri: Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.    Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.  Icon_minitimeÇarş. Tem. 06, 2011 6:29 am

    Cassandra kendine güvenini toplayıp bir sohbet için ilk adımı atmıştı. Lucrëtia ona garip bir şekilde bakıyordu. Cassandra buna pek bir şey söyleyemezdi. Özellikle son yıllarda oluşan kötü özellikleri vardı. Yani en baştan beri kızmazdı yalnızca acı çektirerek intikam falan alırdı ama son yıllarda zarar verme arzusu iyice artmıştı. Buna karşın hala çok sevimli bir yüz ifadesi vardı ve ona hayır demek oldukça zordu. Karamel ,koyu sarı saçlarını elleriyle geriye savurdu. Güzelliğini belli etmeye çalışıyor olabildiğince ışıldıyordu. Cassandra öylece dikilip kalmış, cevap vermesini bekliyordu Lucrëtia'nın. Lucrëtia bir süre daha hareketsiz kaldı en sonunda kitaplarını toplayarak yanında bir yer açtı. Cadı küçük yere otururken gözlerini birbirlerine baktı. Lucrëtia en sonunda konuştu.

    "Selam."

    Cassandra ne karşılık vereceğini bilmiyordu. "Nasılsın?" falan demeye kalkarsa konu iyice dağılacaktı, ayrıca birbirlerini tanımıyorlardı. Cassandra bakışlarını kaçırıp ne diyeceğini toparlamaya çalışmıştı. Birden öylece gelmekle hata etmişti, bu işi planlamalıydı. Artık kaçış yolu olmadığı için etrafa bakmaktan başka bir şey yapamıyordu. Lucrëtia ise aksine, ona bakmaya çalışıyordu. Genç cadı gözlerini kaçırmaya çalışırken Lucrëtia bakışlarından birini yakaladı. endişeyle bakıyordu Cassandra, ne yapacağını bilmeksizin fırtına savrulan bir sal gibi endişeliydi o. Lucrëtia'nın siniri bozulmuştu belli ki. En sonunda sessizliği bozup asıl konuya değdi.

    "Bir şey mi oldu?"

    Cassandra içinden bir lanet mırıldandı. Ne diyecekti şimdi? "Senin ablan olduğumu sanıyorum, kan testi yaptırabilir miyiz?" falan mı? Hangi akıla gelmişti ki buraya? İçindeki tek his kaçıp gitme dürtüsüydü. Bunu yapamıyordu, yapamazdı zaten. Yutkundu Lucrëtia' boş bakışlarla ona bakıyordu. Cassandra'nın ise yüzünde daha anlamlı, daha farklı bir ifade vardı. O kendini bakışlarıyla belli edenlerdi ve şu anda bundan nefret ediyordu. Yüzünden bir şey söylemek istediği gerçekten belli oluyordu çünkü. Ne yapacağını toparlamaya çalıştı. Bu kaçık düşünceyi anlatmanın mantıklı bir yolu olmalıydı. Aklına hiç bir şey gelmiyordu. Kurtuluş yolu olarak direk eli asasına gitti. O iyi büyü yapanlardandı, sorunla sihirle halletmeye o kadar alışmıştı ki. Ama şu anda güçlü kurtarıcısı asa sadece bir aksesuar olmuştu. Şu anda asanın yapabileceği herhangi bir şey yoktu. Cassandra ayağa kalktı. Lucrëtia boş bakışlarla ona bakmayı sürdürüyordu. Cassandra artık bu işi bitirmesi gerektiğinin farkına vardı. Göz göze gelmemeye çalışarak Lucrëtia'ya baktı.

    "Sende hissediyor musun? Bambaşka bir duygu. Ben buna alışık değilim ama belki sen tanıyorsundur. Sanki geçmişten beri çok iyi dostmuşuz gibi, birbirimize güvenebilirmişiz gibi."

    Lucrëtia ne dediğini anlamıyordu. Şu anda Cassandra'ya kim güvenebilirdi ki? Cassandra tekrar oturdu. Bu sefer bakışlarını kaçıran Lucrëtia oldu. Cassandra artık konuşmuyordu, sadece duygularıyla ve gözleriyle anlatmaya çalışıyordu. Lucrëtia ise büyük ihtimalle onun delirdiğini düşünüyordu. Cassandra tekrar ayağa kalktı kitabını eline aldı ve tırnaklarıyla kitabın kapağını soymaya başladı. Bu iş takıntı haline gelmişti, her başı sıkıştığında bunu yapar olmuştu. Lucrëtia ne diyeceğini bilmeksizin orada durdu, Cassandra devam etmesini yani konuşmasını daha iyi anlatması gerektiğini düşündü. Dudaklarını ısırdı, devam etmek için kelime bulamıyordu.

    "Senin ailen yangında ölmüş Lucrëtia. Benimkilerinde öyle olduğu sanılıyor. Homeless Taless'e geldiğimde her tarafım kül ve yanık kaplıymış, gözlerine büyük gözüktüğüm için beni bir yaşında yazdırmışlar. Belki de sen yeni bir hayata başla diye seni yeni doğmuş şeklinde kayıt altında tutmuşlardır. Yaşımızı yazdırırken kemik testi yaptıklarını sanmıyorum. İkimizin farkli yerlere gitmesi de belki de sen evin arka tarafında bende ön tarafında kalmışımdır. Sokaktan geçen kadın beni daha kolay görmüş, arka tarafları aramayı akıl etmemiştir."



* İlham beni hiç sevmez ki :R
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dostluk bağları kuvvetlidir fakat kardeşlik bambaşka bir konudur.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sadakat Bağları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Mantar Pano :: Düşünseli :: Rol Oyunları-
Buraya geçin: