Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kanlı İksir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
J. Christopher Newell
Seherbaz
Seherbaz
J. Christopher Newell


Mesaj Sayısı : 1671
Gerçek İsim : iq T
Patronus : Smilodon Sihirsel Soy : Safkan
En Belirgin Özellik : Cesaret
Rpg Puanı :
Kanlı İksir Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Kanlı İksir Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Kanlı İksir Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Kanlı İksir Right_bar_bleue

Kanlı İksir Empty
MesajKonu: Kanlı İksir   Kanlı İksir Icon_minitimeÇarş. Mayıs 18, 2011 9:02 pm


Kanlı İksir 13688



Roma'da arıyorlardı, Roma'da buldular. Alacakaranlık bir akşam üzeri saatlerinde; derme-çatma, yanındaki bakımlı evlerin arasında pek eğreti duran, çürük ve çarpık dizilişli tahtalardan yapılma, iki katlı bir evin önündeydiler. Siyah renkli, Afrika Yerlileri'nin kullandığı, savaş mızraklarını andıran demirlerin bir araya getirilerek oluşturulduğu bahçe kapısından içeri girdiler. Bakımsız, baykuş tüyü ve pisliğiyle dolu bahçeyi geçip ev kadar eski ve işlevsiz görünen,kahverengi kapının önünde durdular.

"Hala burada mıdır?"

"Bilmiyorum." Sessizlikle çevreyi dinledi. Karşı sokaktaki evin bahçesinde, çitleri aşmaya çalışan köpeğin boynundan ağaca bağlanan zinciri germesiyle oluşan 'şıngırtı!' sesi vardı sadece. "Bakıp göreceğiz."

Sözlerinin ardından asasını kapının hizasında, nazikçe yukarıya savurdu. Kapı katılığını kaybedip buhar halini aldığında içinden geçti. Yahuda ise Christopher'in harabe evin içine girmesini bekledikten sonra, sadece asasını kullanarak, ikinci katın kırık camlı penceresine kadar yükseldi, içeriye girdi.

Yıllardır girilmediğini düşündükleri evde dolaşıyorlar, aradıkları kişiyi bulmaya çalışıyorlardı. Yahuda, evin üst kattaki odaların tümüne baktıktan sonra tahtakurtlarının sebep olduğu yenmiş, eksik, yanık, üzerine basıldığındaysa fazlaca ses çıkartan, tahtadan merdivenleri inip girişteki mutfağa yürüdü. "Burada kimse yok Chris, o yok."

"Bir Kulakçöpü Çiçeği kaç günde solar?"

"Bilmiyorum." sesi oldukça merak duygusu içeriyordu. Az önce girdiği, evin her odası gibi pis, birkaç tabaka toz, kırık mobilya ve eşya, kullanılmış tabak, bardak, iksir şişesi, gelecek postası, bahçedeki gibi baykuş tüyü ve pislikleriyle dolu mutfağı geçtikten sonra sesin geldiği yöne doğru yürüyüp, salonun evin arka bahçesine bakan penceresinin önünde duran Christopher'in yanına geldi.

"Bunlar köksüz Kulakçöpü Çiçekleri. Köksüz olduklarına göre-"

"-ve kurumadıklarına..."

"Buradaymış."

"Onun olduğuna nasıl emin oluyorsun? Belki de başka-"

Susmasına sebep olan kol hareketinin gösterdiği yere batı ve oraya yürüdü. Tozlu masanın üzerindeki Gelecek Postası'nın, üzerinde aradıkları kişiye ait bir resmin olduğu, yakın zamanda basılan bir sayısı ve hemen yanında duran parşömen kağıdı vardı.

'Seni arıyor olmalılar, Lucifer. Dikkatli ol, sık sık yer değiştir ve arkanda iz bırakma. Eğer yakalanırsan Azkaban'a, seni öldürmek için, bizzat ben gelirim.'

"Bunları burada bırakıp gitmiş olmasına inanamıyorum, onca kez bizi atlatmayı başaracak kadar titiz olmasına rağmen."

"Gitmemiş te olabilir."

"Ne, N- nasıl? Burada değil!"

"Evet, burada değil ama buralarda olmalı; Bak." Elindeki, sapı beyaz ve küçük filizli baş kısımları mor renkli olan, çubuğumsu çiçekleri gösterdi. "Bunlar Kulakçöpü Çiçeği."

"Biliyorum. Az önce söylemiştin."

"Hayır, anlamıyorsun Yahuda. Bunlar uzun süreli beden değişimi için kullanılır. Çok özlü iksire benzerdir ancak ondan daha karmaşık ve tehlikelidir. Bu sebeple büyücülük kitaplarında yer almaz, öğretilmezdir."

"Pekala, sana inanıyorum. Karanlık Sanatlar konusunda iyi olan sensin. Peki emin misin? Yani bu çiçekleri dediğin iksir için kullandığına?"

"Pek değil. Kan izi aradım ancak bulamadım. Ama yine de bu çiçeklerin başka amaç için kullandığına dair bir fikrim olmadığından bahsettiğim iksiri yapmak için kullanmış olduğunu düşünüyorum. Öyle hissediyorum."

"Pekala çok hisli dostum ancak kandan söz ettiğini mi duydum?"

"Evet, ..." çarpık bir gülümseme belirdi suratına. "... Çok özlü iksire benzediğini söylemiştim; Saç yerine dönüşmek istediğin kişinin kanı kullanılıyor."

Yahuda'nın şaşkınlığının geçip hareket etmesini Christopher'in evden çıkması sağladı. Bahçeye indiğinde, o, karşı eve doğru, siyah pelerinin uçuşmasına sebep olacak kadar hızlı, yürüyordu. "Nereye?!"

Christopherin geriye doğru savurduğu elini gördükten sonra Yahuda, susup onun peşine takıldı. Eve yaklaştıkça epey kötü bir kokuya maruz kalıyorlardı. Çitlerin önüne geldiklerindeyse mide kaldıran kötü kokunun kan, çürümüş bir şeyler olduğunu ayırt edebiliyorlardı.

Daha hızlı hareket etmeye başladılar. Christopher asasının tek hamlesiyle, beyin uğuşturan, nefessiz bırakan kötü kokunun etkisinden kaçmak için çırpınan, köpeğin boynundaki zincirin kopmasını sağladı. Kahverengi lekeli siyah köpek, zincirini esnettiği yöne doğru bir koşu kopararak kaçtı. Büyücüler de o sırada evin içine, sessiz olmaya çalışmadan, girdiler.

"Koş!"

Christopher'in kopardığı böğürtünün uyartısıyla, oldukça temiz olan evin salonunda duran orta boy, kaynayan, içinden kötü kokulu gri dumanlar çıkan kazanın başında, onlara korkuyla bakan, büyücüye doğru, asalarıyla lanetler savurarak, koşmaya başladılar. Kırmızı, buz mavisi, beyaz, gümüş renklerindeki onlarca ışık hüzmelerinden biri, cisimlenmek üzere olan büyücüye, başından, isabet etti. Lanetin şiddetiyle geriye, beyaz mermerden yapılma olan, şöminenin önüne yığıldı. İkisi birlikte lanetledikleri adamın yanına koşup suratını seçmeye çalıştılar. Oydu. Bulmuşlardı. Sonunda onu ele geçirmişlerdi.

Vakit kaybetmeden ve büyücünün üzerindeki büyünün etkisi geçmeden bulundukları yerden daha güvenli bir yere gitmek için ayaklandılar. Pek az hafif olan adamı büyüleyip havada asılı kalmasını sağladılar. Gitmek için birbirlerini tutuyorlardı ki cılız, oldukça az duylan bir ses "Yardım edin." dedi. Chris ve Yahuda korkuyla, merdivenlerin korkuluklarının dibinde halsizce ve çaresizce yatan, orta yaşlı, zenci adama baktılar. Etrafı kendi kanıyla sulanmıştı ve gittikçe daha fazla kan kaybediyordu.

"Ben onu götürürüm." asasının, salonun ortasında, yüzükoyun bir şekilde, havada durmasını sağladığı, büyücüyü işaret etti Chris. "Sen bu adamı alıp St. Mungo'ya götür Yahuda. Onlar ne yapacaklarını bilirler. Sonra da yanıma gelirsin; yardımın gerekecek."

Yahuda başını 'evet' anlamında sallayıp, zenci adama doğru yöneldiğinde Chris ve baygın büyücü çoktan cisimlenmişlerdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kanlı İksir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kanlı Broş [Anısına]
» İksir Dersliği
» Bu Seneki İlk İksir Dersi.
» Gizil İksir # Bölüm 1

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Dünya Şehirleri :: Roma :: Natros Kasabası-
Buraya geçin: