icharmaine*

Küçükken ne öğütler size anneniz-babanız? Tanımadıklarınla konuşma, başkasına ait bir şeyi alma, yalan söyleme. Evet, normal aileler bunları söyler. Ve uyup uymamak size kalır. Aileniz size ahlaki değerleri öğretmiştir, yani gerekeni yapmışlardır. Herhangi bir ailenin yapması gerekeni.. Ama bu durum benim için geçerli olmadı. Ne bekleyebilirsiniz ki benden? 5 yaşındayken beni sevmeleri bahanesi ile insanların kucaklarına gider takılarını alırdım. Bu oldukça eğlenceliydi. Annemin haberi olmasa da yada yokmuş gibi davransa da babam yaşıtlarım gibi bir çocukluk geçirmemi engellemişti. Siz oyun oynarken veya ders çalışırken ben gece kulüblerinde babamın peşinden sürükleniyordum. Küçüklüğümden itibaren denk geldiğim insanlar şu anki hayat görüşümün oluşmasında en önemli etken. Haksız kazançları ve tiksinc arzuları ile orta yaşlı 'amca'ların masum olmayan dokunuşlarını hissettim tenimde. Daha çocuk olmamın hiç bir etkisi yoktu gözlerinde. Babamın bunlara dur demeyip gülümseyerek bakmaya devam etmesi yıllarca içimde sindirmeye çalıştığım öfkenin ana sebebidir. Evlerinde bekleyen ailelerinin sadakatini hakketmeyen bu insanlar paranın verdiği güçle kendilerini tatmin ediyorlardı. Ama aynı insanlar evlerine döndüklerinde ahlaki yaptırımları aileleri üzerine bir külfet gibi bindiriyor, erkek olmanın egosuyla bir hayvanın mutlak ve vahşi hükmedişini uyguluyorlardı. Anlık istekleri için onlara yıllarını vermiş olan eşlerini çirkin yorgan altı oyunlarına alet ediyorlardı. Ki o an milyarlarca farklı kadını düşlüyorlardı. Kendi kız çocuklarına bir babanın sevgisinden uzak sevgiler besliyorlardı. Ürkek çocukların sessiz çığlıkları arasında yaşamlarını sürdürüyorlardı. Evet bu insanlar gecenin karanlık yüzüydü. Görmek istemeyeceğiniz, olduğuna inanmayacağınız. Kötüyü düşünmekten kaçmak insanoğlunun en büyük özelliklerinden biri olsa gerek. Ama bunları yaşayan ve gören biri olarak ben, çalmaktan asla utanmayacağım. Ahlaki olmayan bir şeye ahlaki olmayan bir şekilde cevap veriyor olabilirim. Zamanı geldiğinde cehennem dediğiniz yerde bende onlara katılabilirim. Ama şu an burada, bu zaman da benim kurallarım geçerli. Kursağına düşkün yağ tulumlarının hiç birine acımayacağım. İnsanları aşağılayan kimseye de. Ben bir kahraman değilim. Eğer çaldıklarımı fakirleri veriyor olsaydım Robin gibi, o zaman kahraman diyebilirdiniz bana. Ama ben kendi çıkarlarını da gözeten bir dolandırıcıyım. Kendime 'nazik' dolandırıcı denmesini tercih ederim. Son ekmeğini alacağı parayı sımsıkı tutan bir aile babasının parasını almam. Evet değerleri ve kuralları olan bir dolandırıcıyım. Ve yalancıyım. Yalan söylemek konusunda hiç bir zaman vicdan azabı çekmem. Yarattığım farklı kimlikler ve lisanlar küçükken gizlice okuduğum kitaplardan gelir. Beni zamanla tanırsınız gibi bir cümle kullanmayacağım. Çünkü bunun mümkün olabileceğini sanmıyorum. Kiminize sevimli, sıcakkanlı bir kız gibi tanıtırım kendimi, kiminize salak ve sakar bir kız. Genelde geri planda kalan kişilikler kurmak daha da işime gelir. Göze batmamakla birlikte göz önünde bulunmayı severim. Eh nihayetinde bir kızım ben. Bu nedenle modayı severim. Giyinmek hoşuma gider, takılar falan. Can sıkıntısı ile dedikodular yaparak kızlar arası kavga çıkarabilirim. Nedense kız kavgaları hep eğlenmeme neden olmuştur. Eğer bir şeyi istiyorsam almamam için bir sebep yoktur. Gece kulüplerinde geçen hayatımın aksine sigara ve içki ile aram yoktur. Ağzı bozuk, kavgacı bir kız olabilirim bazen. Bu da Muggle mahallesinde yaşamamdan kaynaklanır. New York'un arka sokaklarına uyum sağlamamı başka ne sağlayabilirdi ki? Gizli olan her şeye karşı merakım vardır. Özellikle kasalara bakmayı severim. Bir şey almam gerekmez ama bakmak isterim. Çoğu kez ufak şeyler alırım, hatıra için. Hisleri olan bir kız değilim. Aile kavramım zaten yok. İnsanlara karşı güvenme konusu ise tamamen muamma. Babama bile güvenmediğim bir hayatta kime güvenebilirim ki? Hiç kimse. Acımasız değilim ama hırslıyım. Dürüstlük ve doğruluk kavramları ile pek bir işim yok. Bir yarışta tabii ki de hile yapabilirim. Sonuçta her yarışma zeka ile bağlantılıdır. Hile de zeka ve bilgi gerektirir. Ee o halde? Zeki olduğum için beni suçlayamazsın. Bu Tanrı'nızın bir hediyesi bana.