Haydi, biraz eğlenelim!

Konu: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 11:05 am

Zaman: Saat 13.00 - ?
Hava Durumu: Güneşli
Mekan: Raymond & Rosenbaum Malikhanesi
Kurgu: Raymond & Rosenbaum Malikhanesi'nde eğlence amaçlı yapılan parti
Kişiler: Bu, rütbesi olan herkese açık bir partidir.

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 11:06 am

İşte, parti hazırlıkları tamam. Son bir kez baktım ortalığa, mükemmel olmuştu. Mavi kurdeleler sarkıyordu duvarlardan ve uçan balonlardan görünmüyordu tavan. Biraz çocukça olmuştu bu süsleme tarzı. Ama beğenmiştim. Müzik seti denen muggle aletini salonun bir köşesine koymuştum, ‘sonorus’ ile de sesini yükseltmiştim. Saatime baktım, parti başlamak üzereydi.
Son kez, aynaya bakmak için koridora gittim. Boy aynasında baştan aşağı süzdüm kendimi. Kırmızı, askılı, dökümlü elbisem, üzerime tam oturmuştu. Saçım çoğu zamanki gibi bukle bukle ve sarıydı. Dudaklarım, pembe dudak parlatıcı ile süslenmişti. Siyah göz kalemi, gözlerimi çevreliyordu. O sırada gözlerim dikkatimi çekti, çok hoş bir mavi tona bürünmüştü. Alelacele mavi göz farı bulup, hafifçe sürdüm göz kapağıma. Neşeyle gülümsedim aynadaki aksime.
O sırada kapı çaldı, ilk konuk gelmişti işte. Uçar gibi adımlarla kapıya doğru ilerledim. Derin bir nefes alıp, yüzüme sevimli bir gülücük yerleştirdim ve kapıyı açtım.

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 1:31 pm

Parti? Bugün için fazla eğlenceli olur. Ama işin içinde Dii ve Ely var.

Kapıdayım. Ufak da olsa bir heyecan sarıyor içimi. Kalp atışlarım içerden gelen ayak sesleriyle aynı hızda. Kapıyı Dii açıyor. Kırmızı şık bir elbise güzelliğini öne çıkartıyor. Dudakları pembe pembe parlıyor. Bir de yüzünde tatlı küçücük bir gülümseme içimi ısıtıyor.

Eliyle içeriyi işaret ederek Hoşgeldin tatlım diyor. Neşesi odanın süslü havasına en güzel süsü ekliyor. Hoşbulduk hayatım diyorum gülümsemeye çalışarak. Zorla gülümsediğimi farkedip kaşını çatıyor ama ben bu sevimli haline gerçekten gülümseyerek endişelerini gideriyorum.

İçeriye geçiyoruz, kimseler gelmemiş. İçimden "Emy! Nerde kaldın?" diye mırıldanıyorum. Dii mükemmel süslemiş salonu. Dikkatimi çekiyor. Nasıl olmuş? diye soruyor. Harika! Ne denebilir ki? diyorum. Mutlu oluyor. Ellerini tatlı tatlı çırpıyor. Gülümsüyorum kısa bir süre.

Sonra kimsenin gelmediğini farkedip Herkes nerede? diye soruyorum...

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 2:27 pm

Gelen Daisy'ydi! Üzerinde siyah-beyaz yatay çizgiler bulunan şirin, mini bir elbise giymiş. Elimle içeriyi işaret ettim ve "Hoşgeldin tatlım." dedim.
"Hoşbulduk hayatım." diye cevap verdi Daisy gülümsemeye çalışarak. Zoraki bir gülümsemeydi bu, istemsiz olarak kaşlarımı çattım. Bu sefer içten bir gülümsemeyle karşılık verdi bu tepkime. Ben de gülümsedim, rahatlamış bir şekilde.
Daisy'nin odayı incelediğini farkettiğimde "Nasıl olmuş?" diye sordum. "Harika! Ne denebilir ki?" diye cevap verdiğinde öyle mutlu oldum, ellerimi çırptım. Daisy de gülümseyerek karşılık verdi bana.
Sonra, "Herkes nerede?" diye sordu, hafif endişeli bir şekilde. "Sen ilk gelensin tatlım. Asıl Violet nerede? Beraber gelirsiniz diye düşünmüştüm." diye cevap verdim heyecanlı bir ses tonuyla. Sonra gülümseyip başımı yana eğdim.

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 4:05 pm

"Hadi ama Pennie!" diye bağırdım paltomu giyerken.

Daisy çoktan bizsiz partiye gitmişti, Pennie gece bizde kaldığı için partiye beraber gitmeye karar vermiştik. Şimdi ise geç kalmıştık bile, ben ise hala Pennie'yi bekliyordum. Sinirle ayağımı yere vurarak ofladım. "Acele et, geç kaldık!" dedim tekrar. "Geldim işte çatlama." diyen sesini duydum Pennie'nin. Sırıttım. Paltosunu daha üstüne geçiremeden kolundan çekerek onu dışarı çıkardım.

Dışarı da kar yağıyordu ve ikimizde muggleların bize tip tip bakmasına yol açacak türden elbiseler giymiştik. Hızlıca yürürken etrafı izledim, her yer kartpostal gibi olmuştu. Evin çatıları kar olmuştu, bacalarından ise duman çıkıyordu. İnsanlar, gitmeleri gereken yere hızlıca yürürken bize bakmalarını görmezden gelmeye çalıştım. Çok açık bir kıyafet giymemiştik ki. Benim üstümde turuncu-beyaz karışımı bir elbise vardı, siyah kumaş parçaları ile omuzlarımdan birleştirilmişti. Buna uygun olarak siyah bir taç takmıştım, ve tabi babamın aldığı kolyeyi. Kolye sadece bir beyaz melekten oluşuyordu, fakat babam aldığı için en sevdiğim eşyam oydu. Pennie ise her zamanki gibi siyah bir elbise giymişti. Şık ama sade. Hızla ilerlerken malikane'yi gördüm. Nefes alırken havada duman oluşmasını izledim ve Pennie'yi kolundan çekerek ilerlemeye devam ettim.

Elyssa ve Diana'yı hiç profesörümmüş gibi hissetmiyordum. Daha çok arkadaştılar benim için, kardeş yada dost gibi. Yine de onlara partide "Elyssa" yada "Diana" diye hitap etmek tuhaf, bundan emindim. Bahçe kapısını ittim ve içeri girdik. Noel'e özel, muggleların göremeyeceği türden sihirli bir dekorasyon uygulanmıştı bahçede. Sırıttım. Bahçe böyle ise kim bilir içerisi nasıldır?

Basamakları çıktık, ardından Pennie ile birbirimize bakarak nefes aldık. Kapıyı tıklattım.

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 4:41 pm

Anka Kuşu malikanesinin Kapısının önündeydik Robert ile. Beraber cisimlenerek gidecektik partiye. Pennie ise Emy'lerde kaldığından partiye oradan katılacaktı. Mutluydum. Her zaman muzip, eğlenceli şeyler Dii ve Ely'nin şaheseri olurdu ve çocuksu şeyler. Partiye gittiğimizde ne beklemem gerektiğini bilmiyordum. Cırtlak pembe kurdeleler mi? Yoksa Sümüğün haki renginde iksirlerin dört duvara saçılmış görüntüsüyle bizi etkileyici bir şekilde karşılamayı mı düşünmüşlerdi? Belki de yüzlerini hastalıklı bir sarıya boyayıp muggleların korku filmlerindeki gibi şok yaratmak istemiş olabilirlerdi kim bilebilirdi ki?
"Hazırsan?" diye sordu Robert.
" 2 saniye lütfen." dedim. Koyu erik rengi bir elbise giymiştim etekleri diz üstündeydi ama prenseslerin elbisesi gibi kabarik ve tüllerle kabartılmıştı etekleri. Straplez üstümü çekiştirdim eteğimide düzelttikten sonra dağınık bir şekilde topladığım saçlarımı elimle yokladım.
"Evet şimdi hazırım. Hadi gidelim."
Robert elimi tuttu. Onca süslenmemi mahvedecek gibi gelen bir sıkıştırılma evresinden sonra malikaneye vardık. Kapıyı çalmamıza gerek yoktu Emy ve Pennie de henüz gelmişlerdi ve kapıda bekliyorlardı.
"Merhaba!" dememle kapı açıldı ve Dii hoşgeldiniz dercesine bize gülümsedi...

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 8:03 pm

Uzun zaman olmuştu.Evlenme,balayı derken arkadaşlarımın çoğuyla görüşememiştim.Bu parti hepimiz için çok iyi olacaktı.Bronz tenimin üstüne beyaz bir elbise giymiştim. Kahverengi,dalgayı saclarım belime kadar uzanıyordu.Saclarımı,saçlarımın arasından beyaz bir şerit gibi geçen bandajım süslüyordu.Elbisemi sade bir makyajla tamamladım ve yüzüme en sevdiğim tebessümümü kondurdum.Hazır olduğumu hissedince Tommy'nin yanına gittim.Tommy'de gayet şıktı."Ben hazırım,hayatım" dedim bandağımı düzeltme çabasındayken.Tommy elimi tutarak dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.Başım dönmüştü kendimi düşecek gibi hissetim.Ama Tommy beni tutuyordu.Hala eski günlerdeki gibiydim.Aynı heyecan,aynı duygular ve aynı aşk.Geç kaldığımızı anlayınca mutluluk tablomuza kısa süre ara verdik ve Dii&Ely'nin evinin önüne cisimlendik.Zile bastım.Karşıma çıkan Dii oldu.Onu görür görmez hiçbirşey demeden boynuna atladım.Ne kadar da özlemiştim meleğimi.Omzumda sıcak bir ıslaklık hissedince Diana'nın ağladığını anladım ve benimde gözlerim doldu.Onun saçlarını düzelterek,yüzüne baktım:"Hadi ama Dii partideyiz." dedim mutlu bir sesle.Dii'de gözyaşlarının arasından gülümsedi bana ve Tommy'le sarılıp onlada özlem giderdiler.İçeriye girdiğimizde bi elimden Dii bi elimdende Tommy tutuyordu.Bunun komik bir izlenim uyandırdığına emindim.Bunu anladığımda gülmeye başlamamla içeridekilerde gülmeye başladı.Daha sonra Dii ve Tommy'e baktım.En tatlı sesimle "İzninizle..." diyerek ortalarından çıktım.Ve Carol'un yanına koştum.Birbirimize şaşkınlıkla bir süre baktıktan sonra sımsıkı sırıldım:"Hayatımm benim seni çok özledim..." diye mırıldandım Carol'a.Carol:"Sen bir de bana sor "dedi en tatlı yüz ifadesiyle.Ardından yanındaki Dumb'a dönerek onada sımsıkı sarıldım.Ardından Daisy ve Emily...
Hepsini çok özlemiştim onlar benim ailemdi...

Spoiler:

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Ptsi Ocak 25, 2010 10:09 pm

Kahretsin! Herkes gelmiş olmalı. Ben daha hazırlanıyorum. Sanırım hepsine göre biraz fazla süslüyüm.
" Alt tarafı bir parti Ely ! Abartma bu kadar ."
Ama o kapıdan hadi beklenmedik bir misafir gelirse. Evet evet her şeye hazırlıklı olmalıyım.
" Ben ... Çok mu pimpirikliyim ? Pehh ! BEen mi pimpirikliyim canım . Bu sadece bir önlem. "
Aynadaki aksime bakıyordum . Aman tanrım bu ben miydim ? sİyah straplez diz üstü şık bir elbise , zun ince topuklu bir ayakkabı ve kıyafetimle tam olarak bütünleşen bir topuz. Gerçekten güzel olmuştum. Sıra makyajdaydı. Göz farım gri ve rujum alev kırmızısıydı.
" Biraz allık sürdüm mü tamamdır . "
Evet şimdi hazırdım . Koşar adımlarla merdivenlerden indim.
"Hey ! Dii süs kullanmadığın yer kalmamış. "
dedim kahkaha atarak. Benim sesimi duyan herkes gözlerini merdivene dikti. Kısa devre olmuştu sanki... Herkes yaptığı işi bırakıp bana yönelmişti.
"Ne o ? O kadar mı kötü olmuş ? "
Tedirgin olmuştum . Çok mu kötü görünüyordum ?

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Salı Ocak 26, 2010 1:53 pm

Sen ilk gelensin tatlım. Asıl Violet nerede? Beraber gelirsiniz diye düşünmüştüm. diyor. Ben "Şeyy, küçük bir tartışma oldu aramızda, sinirle çıktım evden. O Pennie'yle gelir büyük ihtimalle." diyorum üzgün üzgün. O sırada zil çalıyor, ve ben Emmy'nin geldiğini düşünerek heyecanlanıyorum. Dii kapıya koşuyor, açıyor kapıyı. Kapıda birden fazla kişi var. Emmy, Pennie, Carol ve Dumb. Dii onları da içeri alıp kapıyı sakince kapatıyor. O da ne? Kapı tekrar çalınıyor. Bu sefer yeni çiftimiz Blair ve Tommy Euryale. Kalabalıktan göremiyorum ama uzun bir süre kapıda özlem gideriyorlar. Ardından içeri giriyorlar. Bu sırada suçlu suçlu yanıma gelen biri var. Emmy. "Ama suçlu benim hayatım." demek istiyorum. Ama sadece sıkı sıkı sarılıyoruz. Pennie kikirdiyor.

Nazik bir ses "Hey ! Dii süs kullanmadığın yer kalmamış." diyor ve herkes o anda muhteşem bir güzelliğe bakıyor. Ely. "Ne o ? O kadar mı kötü olmuş ?" Kötü mü? İltifatlar yetersiz kalır.

Uzun bir sessizlikten sonra mırıldanmalar başlıyor. Ely hakkında. "Sadece muhteşem!" diyebiliyorum. Emmy ve Pennie Evet!"diye fısıldıyorlar.

Ely'nin üzerinde siyah-mor kadifeden straplez bir elbise var. Aşağıya doğru açılıyor. Dizlerinin üstünde bitiyor. Ayakkabılar? Bayıldım. Her ne kadar bu tarz topuklu ayakkabı giyemesem de giyenlere hayran kalıyorum. Salondakiler gözlerini zorlukla çektiler üzerinden, rahatladı biraz ve yavaş yavaş merdivenleri inmeye başladı Ely.

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! Salı Ocak 26, 2010 5:26 pm

"Şeyy, küçük bir tartışma oldu aramızda, sinirle çıktım evden. O Pennie'yle gelir büyük ihtimalle."
diye cevapladı beni üzgün üzgün. O sırada zil çaldı. Heyecanla kapıya koştum, kapıda kimler yok ki? Emmy, Pennie, Carol ve Robert. 'Hoşgeldiniz' dercesine gülümsedim hepsine. Hepsine teker teker sarıldım.
Onları içeri aldıktan sonra tam yerime oturacakken tekrar çaldı zil. Blair ve Tommy! Birtanecik arkadaşlarım, vazgeçilmezlerim. Blair, beni görür görmez boynuma atladı. Nasıl özlemişim, kelimeler sığmaz. Nedensiz ve istemsiz, ağlamaya başladım. Blair, saçlarımı düzeltip yüzüme baktı dikkatlice. "Hadi ama Dii partideyiz." dedi neşe dolu bir sesle. Ben de gülümsedim ona. Sonra Tommy'ye sarıldım. Yine gözlerim doldu, ama ağlamadım. Blair'ın eline yapışmıştım. İçeri girdiğimizde Blair gülmeye başladı. Farkettim ki, Blair'ın bir elinden ben, bir elinden Tommy tutuyordu, küçük çocuklar gibi oyun oynarcasına. "İzninizle..." dedi Blair, en tatlı sesiyle. Aramızdan çıkıp, Carol ve Robert'la da hasret giderdi. Sonra Daisy ve Emily ile de.
Merdivenden topuk sesleri geliyordu. Başımı çevirdim.
"Hey! Dii süs kullanmadığın yer kalmamış." dedi kahkaha atarak. Herkes birden merdivene, Ely'ye çevirdi başını.
"Ne o ? O kadar mı kötü olmuş?" dedi şakayla karışık. Ama tedirgin olduğu belliydi. "
"Olur mu öyle şey? Mükemmelsin!" dedim coşkulu bir sesle.

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! C.tesi Ocak 30, 2010 7:53 pm

Güneş yavaşça aşağıya doğru iniyordu. Yeni giyinmiştim. Saçımı yapıyordum. Elkimde maşayla bir yandan saçımı düzleştiriyor bir yandanda Kesha'ya sesleniyordum.
"Hadi Kesha! Partiye son gidenler olmak istemiyorum!"
"Tamam, iki dakika daha ver saçımı yapıyorum. Hem ne bu acele? Kendin bile tam hazır değilsin"
"Birincisi partinin en eğlenceli yerinde kapının çalması herkesi sinir eder ikincisi açım, ve biraz daha gecikirsek sadece garnitürler ve tavuk kemikleri kalacak"
Böyle partiler sık olmuyordu. Haliyle gecikmek istemiyordum. Üzerimde ince siyah askıları olan, siyah-beyaz çizgili bir elbise vardı. Belimdeki kuşaktan sonra kabarıklaşıyorduve dizlerime kadar iniyordu. Siyah tyopuklu ayakkabım normalde giydiklerimden daha satafatlı ve uzundu. Kendime son birkez baktım;
"Harika!" dedim. Kesha'ya son birkez seslenecektim ki o benden hızlıydı.
" Sence yürüyerek gidelim mi? Hava çok güzel"
"Olur" dedim. "Ama önce ayakkabılarımı değiştirmeliyim. Hem yürümemizi zorlaştırır hemde parti sahiplerinden daha güzel olmak ayıp olur"
"Keyifler yerinde bakıyorum"
"Herzaman!" Eve sonbirkez göz attım ve kapıyı kilitledim. anahtarı siyah el çantama attım ve Kesha'yı takip ettim...

Konu: Geri: Haydi, biraz eğlenelim! C.tesi Ocak 30, 2010 8:18 pm

Hava gerçektende müthişti.İyiki yürümeye karar vermiştik.Cammie'de bende aşırı heyecanlıydık.Böyle partilere çok gitmiyorduk.Üzerimde dizlerime kadar gelen askılı bir elbise vardı,üzerinde de sarı yazılar olan baskısı.Tabii ki elbisem siyahtı.Ayağımda vazgeçemediğim yuvarlak burunlu topuklularım vardı.Cammie'de göz kamaştırıcıydı.Sabırsız bir şekilde Cammie'ye döndüm
-Sence kimler vardır?
-Hiçbir fikrim yok.Gidince öğreniriz.
-Keşke topuklularımı çıkartsaydım.Ayaklarımı acıtıyor!
-Sana söylemiştim demek istemiyorum.
-Ama dedin bile.
dedim ve Cammie'yi durdurdum.Ayakkabılarımı çıkarttım ve elime aldım.
-Ah işte böyle çok rahat.
-Delisin sen.
Dedi ve ikimizde gülmeye başladık.Bir yandan ayağıma batan taşlardan bağırıyor bir yandan da konuşmaya çalışıyordum.Kapının önüne geldiğimizde Cammie hemen zile bastı.Bende eğilip ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum.Derken kapı açıldı.Dii yüzünde tatlı bir gülümseyle karşıladı ama beni ayakkabıyı giymeye çalışır bir pozisyonda görünce dayanamayıp kahkahayı bastı.Bir yandan göz yaşlarını silip bir yandan da hoşgeldiniz diyordu.
-Hoşgeldiniz.Kesha ayakkabını giymeyi mi unuttun?
-Aslında hayır.Yolda gelirken çıkarttım.
-Deli işte.
-Vay canına Diana çok tatlı olmuşsun.
-Katılıyorum dostum.Bu ne şıklık böyle!
-Teşekkür ederim.Sizde mükemmelsiniz.
İçeri geçtik ve Cammie'yle ben direk yemek masasına saldırdık.Etrafıma şöyle bir bakındım.Daisy, Violet, Carolina, Blair, Elyssa vardı.Elyssa demişken o da mükemmel görünüyordu.Yemeği bırakıp Cammie'nin kulağına fısıldadım.
-Adamım Elyssa, Blair ve Diana mükemmeller!
dedim şaşkınlık belirtileri içeren bir ses tonuyla.
-Her zaman ki halleri.
Dedi Cammie.Doğruydu, onlar hep mükemmel olmuşlardı.Aslında bütün bayan profesörler harikalardı.Cammie ile tekrar yemek yemeye döndük.Ama Elyssa bizi fark edip yanımıza geldi.

Spoiler:

» Derya.