Adrasteia Quiwen
Durmstrang V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 1865
Gerçek İsim : Ayşin.
Sihirsel Soy : Safkan.
Özel Yetenek : Çataldil.
En Belirgin Özellik : Kibri ve umursamaz tavırları.
Rpg Puanı : Düello Gücü :
 |  Konu: Kendini Kaybedercesine.  C.tesi Eyl. 10, 2011 4:27 pm | |
|  &  &  Adrasteia Quiwen & Marishka Soekarna & Maureo Rafael | |
|
Adrasteia Quiwen
Durmstrang V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 1865
Gerçek İsim : Ayşin.
Sihirsel Soy : Safkan.
Özel Yetenek : Çataldil.
En Belirgin Özellik : Kibri ve umursamaz tavırları.
Rpg Puanı : Düello Gücü :
| | Konu: Geri: Kendini Kaybedercesine. Paz Eyl. 11, 2011 9:07 am | |
|
Sıkıcı ve tek düze geçen bir yaz… Arkadaşı Pensieve’in evinde dört gün kalmasının dışında evden çıkmış sayılmazdı birkaç arkadaş buluşması haricinde. İç çekti. Üç gün önce babası ile kavga etmişti ve doğru düzgün konuşmuyorlardı artık. En son adama adıyla hitap etmiş, o da sinirlenip kasetçalarını alma niyetine girip başarılı olamamasının ardından kapıyı çarpıp çıkmıştı. Okul açılmadan dışarı çıkamayacağını da eklemişti.
Onu dinleyecek miydi? Bunun cevabını cadıyı tanıyan herkes verebilirdi; elbette hayır. Hemen ertesi gün uzun zamandır görmediği arkadaşı Marishka‘ya babasından gizli baykuş gönderip dışarı çıkmak isteyip istemeyeceğini sormuştu. Mektubunda kıza özellikle baykuş göndermesi gereken saatleri vermişti; babasının iş saatleri. Alexander’a yakalanma riskine girme lüksü yoktu. Ertesi gün kızdan olumlu cevap almıştı.
Bunlardan önce babasından izin alma zahmetine bile girmemişti. Nasıl olsa izin vermeyecekti. O zaman, gitme şansını tamamen kaybederdi. Babası, kaçacağını akıl edecek kadar tanıyordu kızını. Üzerinde belden kemer ile bağlanan, bol, tek omzu açık lacivert bir elbise vardı. Taktığı kemer ise krem rengindeydi. Dudaklarını genelde yaptığı gibi kırmızıyla süsleyip makyajını tamamladı.
Kapıya ilerleyip kafasını dışarı uzattı. Babası koridorda değildi. Uyumuş olduğunu umarak ses çıkarmamaya dikkat ederek salona ulaştı. Alexander’ın orada olmadığını gördüğünde tuttuğunu dahi fark etmediği nefesini verdi. İçini sıkan his yerini rahatlamaya bırakıverdi. Derin bir nefes aldıktan sonra hızla salonu geçip ayakkabılarını giydikten sonra kapıdan çıktı. Kapıdan çıkar çıkmaz çantasını kontrol etti. Bunu çıkmadan yapması gerekiyordu ancak öylesine korku doluydu ki unutmuştu. Çabucak göz attığı çantasında anahtarını ve gerekli birkaç şeyi daha gördüğünde derin bir nefes aldı.
Sokak boyunca yürüyüp caddeye ulaştı. Gideceği mekan çok uzakta değildi. Henüz reşit olmadığından asa kullanamayacaktı. Babasından gizli uçuç şebekesini kullanamayacağında –evde tozu bulamamıştı- Paris’te bir mekan seçmişlerdi. Çok yürümesine gerek kalmadan Olympia Bar’ın önüne ulaşmıştı. Arkadaşı ile burada buluşacaklardı.
| |
|
Marishka Soekarna
Durmstrang V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 16
Patronus : Fok. Sihirsel Soy : Muggle Doğumlu
En Belirgin Özellik : Ailesini kandırması.
Rpg Puanı : Düello Gücü :
| | Konu: Geri: Kendini Kaybedercesine. Paz Eyl. 11, 2011 10:54 am | |
| Marishka neredeyse bitkinlikten yayılmış olduğu sandalyeden hızlı bir şekilde kalktı ve penceresinden dışarıdaki manzarayı seyretmeye başladı. Aslında uzun süredir Paris’te kalıyor olmasına rağmen ailesine tek bir haber dahi yollamamıştı. Zaten baykuştan bir haber almanın garip olduğunu düşünüyorlardı ki, bu durum Marishka'nın sinirlerine dokunuyordu. Okulunun on iki ay sürdüğüne dair yalana inanmalarını beklememişti aslında, ne de olsa her eğitim yuvası birkaç ay tatil vererek öğrencilerine dinlenme şansı tanımalıydı. Ama ailesi bu yalanı kolayca yutmuş ve kızlarına okula gitme yolunu seve seve açmışlardı. Üstelik asla para sıkıntısı da çekmesine gerek kalmıyordu, ailesinin her ay gönderdiği para kendinisine yetiyor hatta artıyordu bile. Böylece o da, istediği zaman ayakkabı ve çanta alışverişine çıkabiliyordu. İşte Marishka, bu fırsatı değerlendirmeye karar verip kendini Paris sokaklarına atmıştı. Ama manzarayı izlerken aklına dank eden düşünce yüzünden ürperdi, Teia ile yaptıkları planı tamamen unutmuştu. AMa çok geç kalmış sayılmazdı, odanın duvarında asılı olan saate takıldı gözleri. Hemen giysi dolabına yönelip gece kıyafetine uygun bir giysiyi üzerine geçirirken, yüksek topuklularını da ayağına giymek zorunda kalmıştı. Uzun süredir onunla görüşmüyorlardı ve Marishka, Teia ile birlikte eğlenme fikrinden hoşlanıyordu. İkisi de birbirlerine çok benziyorlardı çünkü, neredeyse içtikleri içkiler ve kullandıkları parfümler bile aynı şeylerdi.
Derin bir nefes alıp, aynadaki görüntüsüne bakarken çok fazla zamanının olmadığını biliyordu. Kiralamış olduğu evden hışımla çıkarken buluşma merkezi olan Olympia Bar’a doğru hangi yönden gidildiğini hatırlamaya çalışıyordu. Kapıyı sertçe çekip kapattıktan sonra, makyajını yolda tamamlamak zorunda kaldı. Rimeli ve ruju çantasında taşıdığı ayna yardımıyla sürebilmişti ancak eyelinera cesaret edememişti. Onun için daha sonra uğraşabilirdi. Bara vardığında birkaç saniye etrafına bakınmak zorunda kaldı genç cadı. Teia'yı arayan gözleri, kızın giymiş olduğu elbiseden hemen tanıdı. Onun yanına yönelirken son bir kez saçlarını kabartan Marishka, yüzüne geniş bir gülümseme yerleştirdi. "Seni Durmstrang dışında görmeyi özlemişim. Ee, içeriye geçmeyecek miyiz? Yoksa başka birini daha mı bekliyorsun?" | |
|
Adrasteia Quiwen
Durmstrang V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 1865
Gerçek İsim : Ayşin.
Sihirsel Soy : Safkan.
Özel Yetenek : Çataldil.
En Belirgin Özellik : Kibri ve umursamaz tavırları.
Rpg Puanı : Düello Gücü :
| | Konu: Geri: Kendini Kaybedercesine. Cuma Eyl. 16, 2011 4:13 pm | |
|
Sol tarafından gelen sese döndü cadı. Arkadaşının sesini ayrımsamasıyla aynı anda gülümsemesiyle aydınlandı güzel yüzü. Kısa bir süre yıllardır aynı okulda okuduğu kızı süzdü. Üzerine oturan elbisesi ve yüksek topuklularıyla gerçekten güzel ve bir cadı olduğunu kabul ettirmişti. “Ben de seni özlemişim. Bu gece sadece ikimiz olacakmışız gibi görünüyor. Geçelim.” Sözlerinin dudaklarından dökülmesiyle arkasını dönüp bara girdi. Işıklandırma gözlerini kısa bir süreliğine kamaştırdığından yüzünü buruşturdu. Görüşü eski haline geldiğinde eli istemsizce kaküllerine gitti. Kaküllerine karşı aşırı takıntılı olduğu kendisinin bile kabul ettiği bir şeydi. Mekanın bar kısmına ulaştıklarında yüksek bar taburelerinden birine oturmadan önce arkadaşına bakıp yavaşça baş sallaması üzerine gülümsedi. Ayakkabılarından birini taburenin ayaklarına koymasının ardından kendini yukarı çekti. Çok kısa bir kız sayılmazdı ancak uzun da denilemezdi. Tabureler ise yükseklerdi. Arkadaşı da yanındaki taburede yerini aldığında “Vişne-vodka. Marishka, sen?” dedi.
| |
|
