Sebastian S. O'Dowd Beauxbatons III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 291 Gerçek İsim : & Sihirsel Soy : & En Belirgin Özellik : & Rpg Puanı : Düello Gücü :
| Konu: Kardan Adam! C.tesi Eyl. 10, 2011 11:38 am | |
| Mekan; St. Petersburg, Dacha.Vakit; Öğlen suları. Bu küçük mahallede diğerleri gibi yumuşacık bir beyaz örtüyle kaplı.
“Şiir yazmak, kötü tabii… Ve Kiska biliyor bunu, çünkü aynı şeyleri yaşamış. Gençliğinde babasının Kara Şövalye tarafından götürülüşü dün gibi sanki. Hayır, dün kız kardeşini kaybetti; iki gün önce olmuş gibi aklında, evet. Vatan haini olarak kabul gören babası ve şimdide Semyon. Sevdiği adam. Üzgün, babası gittiğinde annesinin nasıl olduğunu biliyor ve onun gibi olmak istemiyor. Üzgün olmak istemiyor. Oğluna bakıyor. Ablasının saçını çekişine. Yüz hatları belirginleşmiş oğlunun. Gözleri öne çıkmış. Derisi iyice kemiğine yapışmış. Bugünde yemekte içine bir tutam lahana koyulmuş olan bol sulu lahana çorbası içtiler. Biliyor. Çocukları doymuyor. Kendi yemeğini onlara vermek istiyor. Ama eğer kendisi olmazsa çocukları da olmaz. Yemek zorunda. Ellerindeki nasırlara bakıyor. Dün hendek kazma çalışmalarından sadece on kişi dönebildi. Ve o şanslı çünkü o’da kurtuldu. Ve o şanssız, çünkü kız kardeşinin Ejderhanın alevinin etkisiyle havada nasıl dans ettiğini ve yeri kucakladığını gördü. Üzülüyor, kardeşinin ölümünün ardından insanların kardeşinin üstündekileri nasıl almaya çalıştıklarını hatırlıyor. Ellerine bakıyor. Biliyor, bu izler hiçbir zaman gitmeyecek. Kiska, üzgün. Ve mutlu. Çünkü şuan iki çocuğu da onu sanki son kez öpüyormuşçasına öpüyor. Nereden bilebilir, bu öpücüklerin son olmadığını?” Öksürüyor. Anlıyorum, masalda bugünlük bu kadar. Gülümsüyorum. “Teşekkür ederimi büyük anne.” Eliyle beni kovmaya çalışıyor. Bir elide halen ağzında. Sırtındaki şal yavaşça pes edip yere düşüyor. Gözlerim korkuyla olanları izliyor. Ölüme bu kadar yakın olmak.“Meredith!” çığlığım evi dolduruyor. Birkaç patırtının ardından teyzem kirlenmiş, eski bir Nirvana tişörtüyle odaya dalıyor. Elinde birkaç kutu var. Aceleyle açmaya başlıyor sırayla hepsini. Tok, tok… İlaçların yuvalarından çıkma sesi, büyük annemin öksürüğüne karışıyor. Bir bardaki suyla hepsini büyük annemin boğazından aşağıya yolluyor. Bu kadın manyak mı? Ölmeyeceği varsa, artık kesin ölür. Yere oturuyor, Meredith. Elleri göğsünde. Gözleri fal taşı gibi açık. Sertçe bana bakıyor. Suçlu muyum yani? Ne var?“Gitsen iyi olacak, Sebastian. Büyük anne iyi değil. Tamam mı?” Anlamlı anlamlı bakıyor. Ama ben bir şey anladığımı sanmıyorum. Ama şuan onu kızdırmamak en iyisi.“Yarın yine geleceğim. Evimiz yakın, ha?” “Evet, geleceğini biliyorum, Semyon. Ama artık git, tamam mı?” Başım öne eğik bir şekilde ayağa kalkıyorum. Bu adımı duymak beni utandırıyor. Semyon. Büyük annemin masalda söylediği gibi büyülü değil. Aksine aşırı komik. Bir şarkı ismi falan olabilir, yani.Ayaklarımı sürüyerek Dacha’dan çıkıyorum. Önümdeki beyaz örtüye bakıyorum. Bir gülümseme yüzüme yayılıyor. Beni mutlu edebilecek tek şey! Kardan adam!
| |
|