Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Maykıl.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Michael J. Colsefini
Seherbaz
Seherbaz
Michael J. Colsefini


Mesaj Sayısı : 18
Gerçek İsim : &
Sihirsel Soy : Safkan.
En Belirgin Özellik : &
Rpg Puanı :
Maykıl. Left_bar_bleue90 / 10090 / 100Maykıl. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Maykıl. Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Maykıl. Right_bar_bleue

Maykıl. Empty
MesajKonu: Maykıl.   Maykıl. Icon_minitimePerş. Tem. 07, 2011 12:27 pm


“Önemli olan hatayı bilerek mi işlemektir,
dürüstçe mi affetmektir, sessizce mi terk etmektir?”




Bir Cumartesi Sabahı; hava bulutlu, Larken’ın
tahmini yağmur yapacağı yönünde. Kim bilir?




Gözlerimi
zifiri karanlığa açtım, hırçın bir şekilde. İstemsiz nefes nefeseydim. Ellerim
iki yanımda sert minderi sıkıyordu. Ayaklarım sonsuzluğa uzanmışçasına ileri
doğru gidiyordu. Bana ait değillerdi sanki onları hissedemiyordum. Vücudumun
birçok yerini hissedemediğim gibi. Kafamı yavaşça sert mindere dayadım.
İnlemelerimi dindirdim. Dün olanları düşündüm; yine, yine ve yine…



Cuma gecesi, etraf zifiri karanlık. Buna
neden olan Ay’ın Güneş’e küsmesi değil, Tanrının insanlara küsmesi…




“Seni p.ç
kurusu! Kalk ayağa seni k.ltak!”
Cilalı botlarımı, cılız vücuda sertçe dayadım.
Gözlerimi masada yarım kalmış olan şarabıma çevirdim. Rengi bana ölümü
arzulatıyordu. Öldürmek istiyordum, acı çektirerek. Ama bu ayağımın altındaki
güçsüz bedeni değil.



Hayır, bu
fazla kolay... Zevk alarak öldürmeliyim. Derin bir nefes aldım ayağımı kadının
kanlı elbisesine sürdüm. Yavaşça masaya doğru yürüdüm ve bardağı elime aldım.
Kaliteli şarabımı yudumlamaya başladım. “Larken!” Larken kapıya sürünerek, kızın önüne kadar
geldi. Saçları karışmış, aralarda kırlaşmış saçlar gözüküyor. Gözlerinin altı
kırış kırış…



“Larken, şu
pisliği götür. Pardon, o bir ziyafet değil mi? Senin için?”
Mahcup bir şekilde
kafasını yere eğdi. Kollarını aşağı sallandırdı ve kızın siyah saçlarını
avuçladı. Sürükleyerek dışarı çıkardı. Arkamı döndüm ve kapının kapatılması
bekledim. Beklenen ses geldiğinde yavaşça şömineye doğru ilerledim. Şarabı yere
bırakıp bütün gücümle şömineyi yana ittirdim. İşte istediğim şeyi elde etme
vakti… Elimi yavaşça şömineni üzerinde asaletiyle onu kullanmamı bekleyen asaya
uzattım. Süslü kayışını kavradım ve güvencemle birlikte zifiri karanlığa doğru
adım attım. Şöminenin kapanma sesi beni hiç korkutmadı.



Cumartesi, saat belli
değil.




“O.ospu çoçuğu!” kime küfrediyorum bilmiyorum. Cidden. Çünkü
beni buraya bağlayan kim, hiçbir fikrim yok. Sevilen biriyim. Mütevazılığe gerek
yok. Çalışanlarıma karşı iyi davranırım. Ödemelerini düzenli olarak yaparım.
İşte kanıt, dün Larken’ın ödemesi o kızdı. Benim eğlencem, onun yemeği,
ödemesi, her şeyi. Öyle değil mi? Bu her zaman böyledir. İtirazı olan!



Cumartesi gününe
geçmiş bulunuyoruz.




“Hey! Burada olduğunu biliyorum, seni küçük kaçık. Buraya
gel ve önümde eğil!”
Birkaç tıkırtı, boruya sürtünme sesi ve birkaç aksırma.
Yaşlı mahluk önüme geldiğinde tek ayağı yoktu. Ah, doğru. Dün o ayağı
koleksiyonuma eklemiştim. Yavaşça merdivenlerde ona doğru eğildim ve pürüzsüz,
beyaz dişlerimle gülümsedim.



“Merhaba, bugün nasılsın. Seni yeterince besliyorlar mı?
Doğru, kimse senin burada olduğunu bilmiyor, öyle değil mi?”




Yaralı dudağı yavaşça yanaklarından yukarı doğru kıvrıldı.
Tiz bir sesle konuşmaya başladı. “Doğru, benim burada olduğumu bilmiyorlar.
Peki senin?”




Gülümsememin solduğunu hissettim. Arkamdan kapanan şömineyi
düşündüm. Onu nasıl zorlayarak açtığımı ve kendi kendine nasıl kapandığını…
Kafamı yavaşça sarstım ve yaşlı ama bir o kadarda şuan güçlü duran herife
baktım. Sanki artık bana daha yakındı. Daha güçlüydü. Sanki bunu bekliyordu.
Buraya gelmemi ve böyle konuşmamı…

Cumartesi, Yarım saat daha geçti.
Gerisi yoktu. sanki silinmişti hayatımdan o dakikalar, olanlar.
Susadım; ağzım kurumuş, dilim damağımla bütünleşmiş. artı konuşamam.
Burada, bu zifiri karanlığa hahis oldum. Evet, bu acı bir gerçek.
Anlamsız düşünceler beynimi bulandırıyor. Bana neler oldu. Ben gerçek
miyim? Lanet olasıca bir tanrı var mı? Hey, beni,m için birileri dua
eder mi? Size diyorum, s.rtükler! Hey, bana yardım edin. Kendi
düşüncelerine hapis olmuş birine nasıl yardım edersiniz?
Hey, bana neler oluyor?
Vücudumdaki bu değişim normal mi?
Cumartesi, Bir saat sonra.
Heeey! Yardım edin!
Sonsuzluk.
Mıcheal düşüncelerine hapsolmuş bir şekilde sonsuzlukta yaşadı. Nasıl mı? İnanın bizde bilmiyoruz.

***

RP out:
Psikolojik bir yazı, nasıl açıklayacağımı bilemedim. Olmazsa yenisi gönderirim ya da dershaneye katılacağım.
Paragraf düzenin ne kadar düzeltmeye çalıştıysam olmadı. Benimle alakalı değil. Lütfen mazur görün.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Beatricia Gallagher
Yönetim
Yönetim
Beatricia Gallagher


Mesaj Sayısı : 584
Gerçek İsim : Yağmur
Patronus : Kuğu. Sihirsel Soy : Melez.
Özel Yetenek : Görücü.
En Belirgin Özellik : Ayşinsever
Rpg Puanı :
Maykıl. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Maykıl. Right_bar_bleue
Düello Gücü :
Maykıl. Left_bar_bleue50 / 10050 / 100Maykıl. Right_bar_bleue

Maykıl. Empty
MesajKonu: Geri: Maykıl.   Maykıl. Icon_minitimeCuma Tem. 08, 2011 8:48 am

Betimleme: 30/27
Renk ve Paragraf Düzeni: 10/8
Uzunluk: 5/3
İmla Düzeni: 10/10
Anlatım: 30/28
Kurgu: 15/13

Toplam:90

İlginç bir konuydu ve akıcıydı. Anlatımınızda iyiydi, paragraf düzeni gerçekten kötüydü ama durumu belirttiğinizden önemsemedim. Renk seçimlerinizi daha uyumlu yapabilirdiniz. Bir de betimlemeye biraz daha önem verirseniz çok daha iyi olacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://twitter.com/#!/yagmurayyildiz
 
Maykıl.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Maykıl.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter İşlemleri :: Puan Belirleme-
Buraya geçin: