Ellerine geçirdiği siyah eldivenlerini her zamanki yerine bırakarak, yüzündeki asabiyete biraz ara vermeye karar vermişti Alcira. Aynada kendine baktıkça zamanın alıp götürdüğü güzelliğine bir çare bulması gerektiğini biliyordu. Eliyle yüzünü yokladıktan sonra kısa rütuşlarla pürüzleri silerken, aklı her zaman kazandığı güzelliği ve doymak bilmez çıkarlarındaydı. Sarı saçlarını bir toka yardımıyla, neredeyse saç tellerini koparacakmış kadar sıkı sararak topuz şeklini verdi. Yüzündeki sinsi gülüşü aynada izlerken dışarıda yağan ve her saniye şiddetlenen kar, Alcira'nın ilgisini çekmeyen tek şeydi. Çıplak ayaklarıyla gardırabuna ilerlerken giyeceği elbiseyi şimdiden seçmişti; siyah bir elbise giyecekti. Dolabın kapaklarını açarak dünden hazırettiği elbiseyi çıkarttı. Boyun kısmından, göğse kadar inip birleşen, orta kısmını kırmızı safirler süsleyip, sırt kısmı açık olan, dizüstü, siyah bir elbiseydi. Ek olarak bonunun zarifliğini ortaya çıkaran kırmızı şal, saçlarına uyumlu olduğu içinde takacağı çok gösterişli olmayan kırmızı çiçek motifli toka Alcira'nın dilediklerini gerçekleştirecekti. Çabucak elbisenin içine girdi, açık olan omuzlarını kapatmak amaçlı şalını kullanarak aynanın karşısında da saçına tokasını taktı. Ayakkabı olarakta babet tarzı topuklu, kırmızı ayakkabı tercih etti. Sandalyenin sırtında asılı siyah ceketini üstüne geçirdikten sonra hemen yanındaki sandalyedeki çantasını sağ kolunun dirseğinin arasına yerleştirdi. Son bir kez kendine bakmak için gardırobunun diğer kapağını açarak boy aynasını aşağı indirdi. Hoş, şık ve zarif duruyordu. Topuzunun solundaki kırmızı toka, elbisenin ortasındaki kırmızı safir, ayakkabılar ve şalla beraber bir bütün görünümünü veriyordu.
Gardırobunu kapattı, tekrardan duvardaki aynanın önüne geçerek yüzüne renk katması için makyaj yaptı. Gözlerinin rengini ortaya çıkaran yeşil kalem, dudaklarının ince görünümünü sağlayan uçuk pembe, yanakları için açık kırmızı onu hazır etmişti. Kolundaki çantayı tekrardan takarak bugünkü programı olan Astronomi'ye dönüş yapabilirdi. Şahsi odasındaki dosyalardan bugün işlenecek konulara bakabilirdi. Ardı ardına iki ders verecekti. Elindeki çantayı çıkartarak masasının önündeki koltuklardan birine attı ve sandalyesine oturarak bacak bacak üstüne attı. "Astronomi Dersi" yazan dosyanın içinden iki tane kağıt çıkarttı. Sınıfları ikiye ayırmıştı ve ona göre dersini işleyecekti. Çabuk bir şekilde kağıtları alarak duvardaki saate baktı. Henüz vakit gelmemişti, erken gitmenin doğru olacağı düşüncesindeydi ama. Çantasını ve ceketini alarak odadan ayrıldı. Şimdi koridordan boş olan dersliğe gidecek, öğrencileriyle dersini işleyip diğer sınıfın gelmesini bekleyecekti.
...
İlk üç sınıfa dersini verdiğinden hoşnut bir şekilde odasına doğru ilerledi. Sıcak bir kahveyle kendine gelebilirdi azda olsa. Odasına girdi ve çok geçmeden getirdiği kahveyi yudumlamaya başladı. Çok vakti yoktu, diğer dersine yetişecekti. Hızlı bir şekilde kahvesini bitirip diğer sınıfların dersini vermek için odasından çıktı. Sınıfa tekrardan girdiğinde erken geldiğinin farkındaydı. Önceki ders gibi şimdi de kağıtları çıkartıp, diğer dersten kalma kapalı camları ellemeyerek sınıfın hala aydınlık olmasını sağladı. Sağ elini çenesine koyarak önündeki yazılara bakıyordu. Zor olmasa da yorucu konular seçmişti.
Öğrenciler yavaş yavaş sınıfı doldururken kendinden geçen Alcira'yı bir öğrencinin kapı kapatma sesi kendine getirmişti. Yüzündeki şaşkınlığı gizlemeye çalışıp sınıfa bir göz atmıştı. Hemen hemen tüm öğrenciler buradaydı. Tekrardan, geçen dersi yağdedercesine tahtanın önüne geçti ve kendini tanıtma fassına geçti. "Ben Alcira. Bu dönemki yeni Astronomi Profesörünüzüm. Astronomi dersinde sanırım eğlenebileceğiz. Tabii bunda sizinde katkılarınız olacak. Herkesi gün geçtikçe tanıyacağım. Şimdilik teker teker kalkıp tanışmamız anlamsız kaçar, ki sınıf mevcudu fazlaysa. Şimdi isterseniz konularımıza bakalım." diyerek, tahtanın önünden çekildi ve asasıyla tahtaya yazılarını yazmaya başladı.
"Güneş Sistemimizdeki Gezegenler,
Ay ve Güneş Tutulmaları Nedir-Nasıl olur,
Kozmoloji nedir"
"Konularımız bunlar. Şimdi gelelim ilk konumuza." Son iki konuyu silerek, ilk konuyu ayrıntılarıyla birlikte yazmaya başladı. "Güneş Sistemi dediğimiz şey; bizlerin yaşadığı Dünya'dan, bize ısı ve ışık kaynağı sağlayan Güneş'ten, geriye kalan yedi gezegenden, beş tane cüce gezegenden, yedi gezegenin uydularından, ve daha sayamadığımız kendi hallerinde dolaşan birçok gökcisimlerinden olmuştur. Gezegenlere gelecek olursak, Güneş'e yakınlığından itibaren; Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Şimdi kafanıza 'Plüton nerde?' diye takılabilir. Bazı araştırmacıların yaptığı çalışmalarla 9. Gezegenimiz diye adlandırdığımız Plüton Gezegenlikten çıkartılıp, küçük cüce gezenlerler ailesine katılmıştır. Güneş sistemini ilk olarak 1734 yılında keşfedilip, teorilerle kanıtlanmaya çalışılmıştır. Şimdiyse dilerseniz diğer konuya geçelim. Ay veya Güneş tutulması hakkında bildiğiniz bir şey var mı? Söylebilirsiniz." Dersi eğlenceli kılmak için bunu yapıyordur, Alcira. Ve bununda tutacağını umuyordur.
Konu: He Sparkles. 
Çarş. Haz. 29, 2011 5:18 pm
