Katie //

Konu: Katie // Perş. Şub. 24, 2011 4:28 pm

Günümüz

Kapımın çalındığını hissettim. Ve hemen sonra çok güzel bir tahminde bulundum: " Tommi,hayır bilgisayarı açamazsın,git televizyon seyret!" dedim hiç istifimi bozmayarak... Sonra "Yanlış tahmin." dedi mekanik bir ses. Ve nedense bu ses benim kanımı dondurmuştu. Bir süre arkamda ne olduğundan korkarak yatakta kaldım. Fakat sonra mecburen gözlerimi açıp ayağa kalktım ve gördüğüm şey, 1700lerin Fransasından kalma bir maske ve peruk takıyordu ayrıca yine aynı dönemden kalma giyinmişti. Üstelik bir yerlerden gizemli tik tak sesleri geliyordu. Düzenli tik tak sesleri. Yutkundum. Sonra 1700 Fransasından kalma şey arkama geçti ve "Uyumlusun" dedi aynı,kan dondurucu metalik sesle... Sonra bir şeyler oldu, zaten o geldiğinden beri bulanık olan beynim şimdi iyicene allak bullak olmuştu. Bir süre hiçbirşey hissedemedim,konuşamadım,bağıramadım.

Tekrar iyi olduğumda değişik bir yerdeydim. Her yer metaldi ve 1700 Fransası robotlarıyla doluydu.Yutkundum. Beni unutmuş gözüküyorlardı. Kalkamadım. Daha doğrusu kalkmamayı seçtim. Yerimde yavaşça dönüp metal duvara baktım. Belli aralıklarla birkaç isim kazınmıştı. Okuyabildiklerim Reinette Poisson, Jean-Antoniette Poisson ve Madam de Poumpadour idi. Bunları okuyunca kanım yine dondu. Bu isimleri tanıyorum diye düşündüm. Bunların hepsi aynı kişinin ismiydi. Fransa'nın bir dönem taçsız kraliçesi, kralın metresi, müzisyen, şarkıcı ve harika bir bahçıvan! Jean-Antoniette Poisson tam adıydı. Reinette ise küçük kraliçe anlamına geliyordu ve onun lakabı sayılırdı. Hem herkes ona Reinette derdi. Madam de Poumpadur'a gelince.... Sadece onun saray hizmetlileri arası çıkmış lakabıydı. Ben, bütün bunları Sihirbaz Tarihi dersinde görmüştüm çünkü o,aynı zamanda çok ünlü bir sihirbazdı. Fakat niye? Niye ismi buradaydı? Daha da önemlisi benim burada işim neydi? Fransız robotlardan biri bana doğru yaklaşmaya başlayınca yine gözlerimi kapadım ve robottan gelen tik tak seslerini dinledim. Hadi git, ne olur git! diye içimden sayıklarken robot, bana bakmaya devam ediyordu. Benimse hala gözlerim kapalıydı. Biraz daha baktıktan sonra, robot gitti. O gittiğinde yutkundum ve Sonsuza dek burada yatamam. Kalkmam gerek. Acaba bana ne yapacaklar? diye düşündüm ve bana ne yapacaklarını öğrenmelerinin tek yolunun kalkmak olduğuna karar verdim. Seslice öksürdüm ve kalkmaya çalıştım. Aynı anda tüm robotlar başıma dikildi. Birisi şöyle dedi "Uygunsun" Bunu odamda da söylemişti. Uygun muyum? Ne için? diye düşünürken bir robotun arkasındaki penceremsi şey dikkatimi çekti. Orada sarı saçlı,çok güzel ve 1700 Fransası tarzı giyinen bir kadın makyaj yapıyordu. Sanki aynaya bakıyordu ve ayna bizdik! Elim asamda, robotlara aldırmadan pencereye doğru yürüdüm. Kadına baktım. Süslenmeye devam ediyordu. Ona bakıp el kol hareketleri yaptım fakat fark etmedi. Sonra aniden arkaya döndüm. Robotlar gitmişti! Oda boştu! Gözlerim büyüyerek odanın içinde yürüdüm. Duvardaki diğer isimlerin hepsi tarihteki tüm güçlü sihirbazlara aitti! Merlin'in ismini bile gördüm! Bugün belki onuncu kez yutkunurken Ama niye? diye söylendim içimden. Odaya göz gezdirmeye devam ederken bir kapı olduğunu fark ettim ve odadan çıktım.

Şimdi girdiğim oda, çok sadeydi. Duvarları boştu. Odada sadece bir şömine vardı ve şömineden küçük bir kız gözüküyordu. Şömineye eğildim. Kıza "Salut!" dedim. Kız cevap verdi! "Salut mademoiselle!"...."Eh,Tu t'appelle comment?" deyip ismini öğrenmeye çalıştım.Kız,"Reinette, mademoiselle, et toi?"dedi.Ben de ona "Mhh,Je m'appelle Katie." dedim. Sonra birşey denemeye karar verdim. Kendi dilimde kıza "Acaba hangi yıldayız?"diye sordum ve o "1742,tabii ki bayan."dedi. Sonra bu şöminenin söylenenleri çevirebilme özelliği olduğunu fark ettim. Eğer fransızca konuşursan fransızca, ingilizce konuşursan ingilizceye çeviriyordu. Ben bunu anlayıp başımı sallarken kız "Bayan,affedersiniz,şöminemde ne yapıyorsunuz?"diye sordu. Afallamıştım.Sonra hızlıca aklıma ilk gelen şeyi söyleyiverdim."Ben... Ben yeni şömine temizleyicisiyim. Evet... Annenler söylemedi mi?" dedim ve attığım yalandan gurur duyarak kızı bekledim. Kız "Hayır..."dedi. Kızla vedalaştıktan sonra şömineye yaslandım ve düşünmeye başladım.Biraz kafamı yorduktan sonra Evreka! Reinette! Reinette Poisson!Tabii ya! Bu gemi onun ve diğer büyücülerin hayatını izliyor! diye düşündüm. Bulabildiğim en mantıklı cevap buydu.

Reinette'in odasından bir çığlık gelene kadar düşündüm. Sonra hemen aşağı baktım.Bir kadın,Reinette'e niye yatakta değilsin diye bağırmaktaydı. Kadın gittiğinde hemen hiç vakit kaybetmeden Reinette'in odasına giden bir yol bulmaya çalıştım. Bir sürü başarısız deneme yaptıktan sonra ümitsizce şömineye yaslandım. Ardından birşeyler oldu. Şömine,sanki dönmeye başldı ve ben kendimi Reinette'in odasında buldum! Etrafıma bakındıktan sonra şöminenin üzerindeki saat dikkatimi çekti. Kırıktı. Fakat odada tik tak sesleri duyuluyordu. Reinette beni tanıdı ve çığlık atmadı. Ona odada başka saat olup olmadığını sordum ve Reinette'den "Hayır." cevabını aldım. Sonra bekledim ve Reinette'e yerinde kalmasını söyledim. Yatağının altına baktığımda robotu gördüm! Tik tak yapan oydu! Reinette'e "Sakın kıpırdama!"dedim sakince....

Robot yavaşça yerinden kalktı.Reinette'in ardına geçti. Reinette "Arkamda,değil mi?" dedi dehşet içinde. Yavaşça baş salladım ve ona "Sakın merak etme,bu sadece yatağının altındaki canavar.Ve şimdi sadece bir kabus görüyorsun." dedim ve asamı robota doğrultup "Sersemlet!" diye bağırdım. Son anda eğilen robot yüzünden büyü duvara çarptı. Sonra sinirlenip "Bu sadece bir kabus Reinette,yatak altı canavarları bile kabus görür,değil mi canavar?" dedim asam elimde. Reinette masumca "Yatak altı canavarları kabuslarında ne görür?" dedi. Bense ona "Beni!" deyip cevap verdim. Sonra şömineden geçerek içeri döndük. Son anda aklıma gelen dondurma büyüsüyle onu dondurdum. Diğer robotlar diğer büyücüleri izliyor olmalılardı. Benim zamanım gelmişti."Uygun" olmuştum ve nedenini halen çözemediğim bir sebepten ötürü buraya getirilmiştim. Donan robota baktım. Kafasına dokundum.İçinden gelen tik tak sesi durmuştu. Kafasını muazzam bir gayret ve büyüyle çıkarttım. Bu bir saatti! 1700 Fransasından kalma bir saat...

Konu: Geri: Katie // Cuma Şub. 25, 2011 2:52 pm

Betimleme: 10/30
Renk ve Paragraf Düzeni: 9/10
Uzunluk: 3/5
İmla Düzeni: 9/10
Anlatım: 25/30
Kurgu: 12/15
Toplam: 68

Fazla betimleme yoktu. Anlatım akıcıydı. Renklendirme fena değildi ancak yardımcı karakterler için de ayrı bir renk kullanılmalıydı. Kurgu iyi gibiydi ancak bazı sorulara cevap vermiyordu. Sonunu bağlayamamıştın sanki. Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakmalısın. “iyicene, halen” gibi kelimeler yerine “iyice, hala” kullanmalısın. Düşünceleri tırnak içine alman da iyi olacaktır.
Ailemize hoş geldin. Umarım keyifli vakit geçirirsin.^^

» Katie Leung.
» J. Katie Monet
» Katie Leung.
» Katie James Russo